Trend Garden Rezidansla ilgili davanın karar duruşması görüldü.
Malatya 1.Ağır ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya binanın enkazında hayatını kaybedenlerin yakınlarının yanı sıra tutuksuz sanıklar, müşteki ve sanık avukatları katıldı.
Duruşma savcısı, bir önceki celse mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı.
Rezidansın enkazından yaralı kurtulan ve annesini kaybeden Meryem Gündüz, 11 saat enkazda kaldığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Üzerimde kolon vardı. Annemin bacakları bana yastık oldu. Sol kolum işlevini kaybetti. Annemi iyileştirmek için buraya geldim ama kopan parçalarıyla döndüm. Annemi artık rüyalarımda göreceğim. Sanıklar en ağır cezayı alsınlar."
Müşteki avukatı Pınar Ersu, binada donatı eksiklikleri ile birlikte defalarca tadilat yapıldığını, 12 bağımsız bölümün 42 bağımsız bölüme çıkarıldığını ifade ederek,
"Bina insanlara yeni diye kiralanmaştır. Bina yıllarca atıl vaziyette kalmış. O nedenle sanıkların bilinçli taksirden cezalandırılması aslında ödüldür. Burada olası kast vardır. Binanın eski ve yeni sahipleri imar barışından yararlanmak için organize olmuşlardır. Kar etme amacı vardır. En üst seviyeden olası kasttan sanıkların cezalandırılmalarını talep ediyoruz"
dedi.
Sanık Bülent Yeroğlu,
“Bu bina, imar barışı öncesi ve imar barışı sonrası olmak üzere siyahla beyaz kadar farklıdır. İmar barışına kadar yapılan tüm projeler, ilgili belediye tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır. Burada açık bir ihmal söz konusudur. Bu sebeple rezidans yapılmasa bile bina yıkılacaktı düşüncesi gerçeği yansıtmamaktadır. Benim imar barışı ile birlikte yapılan rezidans dönüşümünde proje, kontrol, onay veya yapım gibi herhangi bir aşamasında bulunmam söz konusu değildir. Mühendis olarak şahsımın dava konusu bina ile ilgili gerek Elazığ depremi gerekse imar barışı kanunundan dolayı illiyetlik bağım kesilmiştir. Beraatımı talep ediyorum”
beyanında bulundu.
Müşteki, sanık ve avukatların taleplerini dinleyen mahkeme kısa bir aradan sonra kararını açıkladı.
Mahkeme, Engin Aslan ve Sefa Gülfırat'a 17 yıl 6'şar ay, Bahattin Doğan ve Bülent Yeroğlu'na ise 12 yıl 6'şar hapis cezası verdi.
