Antik çağlardan günümüze uzanan bu kadim şehir, coğrafi konumu sayesinde hem ticaretin hem de askeri hareketlerin merkezinde oldu. Doğuda Kafkasya’dan İran’a, batıda Ege sahillerine, güneyde Mezopotamya ve Suriye’ye kadar uzanan yolların birleşim noktasında bulunan Malatya, bugün de bu stratejik önemini sürdürüyor.

Bir Kez Aldatan Yine Aldatır mı? Bilim Bu Soruya Yanıt Verdi
Bir Kez Aldatan Yine Aldatır mı? Bilim Bu Soruya Yanıt Verdi
İçeriği Görüntüle

Malatya'nın stratejik önemi, Akad İmparatoru Sargon dönemine kadar uzanıyor. O dönemde yollar işlek hale gelirken, Hititler zamanında ise şehir, ticaret ve askeri rotaların merkez üssü oldu. Hitit Kralı Şuppililiuma'nın Malatya üzerinden geçerek Anadolu’daki devletlerle savaştığı ve ordusunu Fırat Nehri’ni Malatya civarından geçirerek yönlendirdiği biliniyor. Kayseri Kültepe’den başlayan ve Gürün, Darende, Malatya, Samsat, Urfa üzerinden Halep ve Babil’e uzanan bu kadim yollar, yüzyıllar boyunca medeniyetlerin buluşma noktası oldu.

ROMA VE BİZANS DÖNEMİNDE MALATYA ZİRVEYE ÇIKTI

Roma İmparatorluğu döneminde Malatya, büyük bir askeri ve ticari merkez haline geldi. Romalılar, hem ticareti canlandırmak hem de sınırlarını korumak amacıyla Malatya üzerinden yeni yollar inşa etti. Bu yollar, Bizans döneminde de kullanıldı ve şehrin stratejik önemi daha da arttı. Malatya, Arap akınlarından Türklerin Anadolu’ya ilerleyişine kadar birçok tarihi olayda bir geçit noktası olarak öne çıktı.

Yüzyıllar boyunca Malatya, sadece ticaret yollarının değil, aynı zamanda kültürlerin de kesişim noktası oldu. Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağlayan bu önemli merkez, kültürel ve tarihi zenginliğini hep korudu. Farklı uygarlıkların izleri bugün bile şehrin mimarisinde, geleneklerinde ve halkının kültüründe yaşamaya devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi