Akçadağ’da bir yaz boyu en önemli konu sulama suyunda yaşanan gecikme ve aksaklıktı. Çözüldü çözülecek, verildi verilecek, oldu olacak derken su verildi ama birçok çiftçiye hala ulaşmadı.
Aslında yeni olmayan ve yıllardır süren bu sorun kronikleşmeye başlarken, daha da tehlikeli boyutlara varmaya başladı. Ne oldu? Bakım zamanında yapılamadı, su sulama döneminde verilemedi ve ağaçlar kurumaya başladı.
Akçadağ’da son günlerde birinci gündem maddesi sulama suyu verilememesi. Gerekçe su kanallarının depremde zarar görmesi. Büyük bir felaket atlattık, kolay değil ama şu var ki depremin üzerinden aylar geçmesine ve sulama mevsimi gelmesine karşın neden bu kadar yavaş davranıldı.
Gel gelelim uzun süre sonra su verildi. Peki, bu su kaç çiftçiye ulaştı? Öyle bir iddia var ki durumun vahametini ortaya koyuyor.
Çelik sifonun ilerisindeki kanalda kod yanlış alınmış ve kanal daraltıldığı için tam kapasite su verilemiyormuş. Bu iddia doğruysa vay halimize. Tam kapasite verilse kanal taşacak yarım kapasite verilse su çiftçiye ulaşmayacak.
Sorumlulara seslenmek lazım; çiftçilerin yıllardır yemeyip içmeyip baktığı o ağaçlar yarın kurursa nasıl hesap vereceksiniz.