Bazı klişeler vardır. İşte varlıktan sonra darlık gibi, çok mutluluktan sonra üzüntü, aşktan sonra ayrılık ya da aydınlıktan sonra karanlık gibi gibi. Ne moral bozucu cümleler? İnsanoğlu her hadiseye, mutlaka kendince bir neden ve rahatlamak için bir sonuç bulur. Maneviyatı fazla olan insanlar sabır çekerek bu elim hadiselerin geçmesini bekler. Karamsar insanlar kaderine ve yazılmış mukadderatına serzeniş ederken, melankolik ya da depresif insanlar bütün yaşananların müsebbibi kendileriymiş gibi mütemadiyen yaşama isyan ederler. Bir de dilinde türlü türlü umut cümleleri olan, ama içinde umutsuzluğun şahikasında yaşayan bir kesim var. O insanlar sana umudu, hayali, geleceği anlatırken; bir başkasının yanında “boşa hayal kurma gelecek çok kötü görünüyor” diyor.
Karamsarlık, umut bahçelerini talan eden hırçın rüzgara benzer. Bu rüzgar, insanı insan yapan özelliklerin bulunduğu ve insanlığın özünde büyüyen “insanlık ağacı” nın dallarını kırmaya yemin içmiş gibi. Bu karamsarlık rüzgârıyla baş etmenin tek yolu, sizi siz yapan içinizdeki güce inanmaktır. O güç size umut etme cesareti verecektir. Umut tohumları yeşermeye başlayınca hayal kurmak ve kurulan bu hayale inanmak peşi sıra gelecektir. Kendine inancı olan insan; çok çalışıp, az şikayet ederek mutlu olmanın yolunu arar.
Mutluluk iyiyi düşünüp, güzelliği hayal etmenin en masum kapısıdır. O kapıyı bulmak çok kolaydır aslında. Şimdi soracaksınız, “mutluluğun formülü nedir?” diye. Kesin olarak şu, bu ya da şöyle, böyle diyemem. Çünkü herkesin ruhuna bahşedilmiş, sadece kendine özgü özellikleri var. Kimisi müzik dinlerken mutlu, kimisi kitap okurken, kimisi gezerken, kimisi kalabalığa hitap ederken, kimisi mesleğini yaparken, kimisi yalnızlıktan, kimisi dedikodu yaparken... Bana göre mutluluğu anlatmam gerekirse; çay eşliğinde edebiyat sohbeti etmek derim.
Demem o ki; geleceğin akıbetini düşünüp, durmadan geçmişle mukayese etmek demek, karanlığın girdabında aydınlığı aramaya benzer. Çünkü karanlık girdabın sonu zifiri dehlizdir. Küçük tebessümler büyük mutluluklara gidilebilecek küçük patika yollardır. Mutluluk, karamsarlığın en büyük düşmanıdır. Karamsarlık olmayınca, umut her daim yüreğinizde biter...
Fatoş Karaoğlu – Malatya