Her yıl 12-18 Aralık tarihinde, gerçekleştirilecek olan, Yerli Malı Haftası, bu yılda (Resmi adıyla) “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” pandemi süreci nedeniyle ertelenmiş olabilir.
Tüm dünyayı etkileyen covit 19 salgını, devam ederken bu yılki etkinliklerin, maalesef haklı olarak ve okulların eğitimi, uzaktan eğitim olarak, devam etmesiyle birlikte, kutlanacağı söz konusu dahi olamaz, diye düşünüyorum.
Türk malları adı yerine, daha önceleri, yerli malı deniliyordu. Yerli Malı Haftası, her yıl özellikle okullarda, çeşitli etkinliklerle kutlanılırdı. Amaç, Yerli Malı Haftası’nda çocuklara yerli ürünlerin tüketiminin önemi öğretilirken, tutumlu ve tasarruflu olma bilinci de yerleştiriliyor. Ayrıca yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılmasını da amaçlar.
Peki, Yerli Malı Haftasının tarihçesi nedir? Neden kutlanıyor? Gibi sorulara cevap bulmak için, şöyle tarihe dönüp baktığımızda, takvimler 1910’lu yılları gösteriyor. Dünya devletlerinin karşı karşıya geldiği ve ilk topyekûn savaş olan,1.Dünya savaşı yeni sona ermişti. Osmanlı devletinin küllerinden yeniden doğan genç Türkiye Cumhuriyeti, imparatorluğunun son yıllarında, kötüleyen ve savaşla tamamen bir dar boğaza giren ekonomi ile mücadele ediyordu. Bunun üzerine bir de, Osmanlı Devleti’nin mirasçısı olmanın getirdiği borçlar, ödenmesi gereken kapitülasyonlar vardı.
Bu yıllarda, henüz kendini kanıtlama aşamasında olan Türkiye, sermayeye ihtiyaç duyuyordu. Yerli sermayenin yabancı ülkelere gitmesini engellemek adına, 1923 yılında İzmir iktisat kongresi toplandı.
Dönemin ekonomik sorunlarını konuşmak üzere bir araya gelen 1135 delege, İzmir’deki tarihi Banka Han’da bir araya geldi. Bu delegelerin her biri, tarım, sanayi ve ticaret gibi farklı ekonomik faaliyetleri yerine getiren grupların temsilcileri idi.
Ülkenin bağımsızlığını koruyabilmek için, sadece askeri alanda değil, sosyal ve ekonomik alanda da, yerli yapılanmanın önemli olduğu düşünülüyordu. Mustafa Kemal Atatürk Başkanlığında, toplanan İzmir iktisat kongresi, yerli üretim ve kullanım hakkında konuştu. Devlet kurumlarının bu anlamda güçlendirilmesi, ulaşım ve bankacılılık gibi ekonomik faaliyetleri destekleyecek olanlara yatırım yapılmasına karar verildi.
Ulusal ekonomiyi güçlendirmenin önemi, yerli malı kullanmanın faydaları ve tutumlu olmanın gerekliliği hakkında konuşma yapan, İzmir iktisat kongresinin ardından gelen yıllarda ise, dönemin, Başkanı İsmet İnönü, dolayısıyla bu konu hakkında konuştu. Ve dikkate getirilen noktaların unutulmaması ve yeni nesillere de aktarılması adına, Yerli Malı Haftası, kutlanmaya başlandı.
Şöyle ki; tarihten sonra, günümüze dönelim. Artık, Türkiye Cumhuriyet’inin kurulduğu yıllardakinden çok daha farklı bir dünyada yaşıyoruz. Küreselleşen ekonomi, liberalleşen sermaye piyasaları ve ülkenin hammadde ve üretimde birbirleriyle koparılamaz bağları! Bugünün ekonomik dünyasını bu kavramlar şekillendiriyor.
Tarım ürünlerinde ise, yılın her mevsiminde istenen meyve ve sebzenin bulunabilmesi, farklı iklimlere sahip ülkelerle, ticari ilişkiler kurulmasını gerektiriyor. Çünkü günümüzde, kimi ürünleri ülke içerisinde üretmek oldukça zor. Dışarıda almak çok daha ucuza geliyor.
Belki de, bu yüzden Yerli Malı Haftası, eskisi kadar gündeme gelmiyor. Tüm bunlar, bu gün içerisinde bulunduğumuz ekonomik sistemin gerçekleri… Ancak bu durum, yerli üretim konusunda, çalışma yapmayı engellemiyor. Hala yerli üretim ürünleri satın almak, yerli üreticiyi desteklemek gerekiyor.
Kısacası; hem milli değerleri, hem yerli üretimin önemini, hem de paylaşmanın güzelliğini çocuklara veren bir haftadır…