İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.

Bakanlığın bütçesinin, genel bütçe payının yüzde 8,56 olduğunu aktaran Yerlikaya, 2026 yılı toplam ödenek tekliflerinin 1 trilyon 476 milyar 729 milyon 363 bin lira olduğunu söyledi.

Yerlikaya, bütçenin yüzde 91,91'ini bağlı kuruluşların oluşturduğunu ifade ederek, 429,5 milyar liralık yatırım ödeneğinin yüzde 84'lük kısmının ise deprem ödeneği olduğuna değindi.

Yerlikaya, "Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde, Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin milli birliğimizi önceleyen duruşuyla, 'Terörsüz Türkiye' sürecini, siyasi partilerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla ve aziz milletimizle birlikte kararlılıkla yürütüyoruz." dedi.

Türkiye'nin huzuruna kasteden terör örgütleriyle mücadelelerinin aynı kararlılıkla devam edeceğini vurgulayan Yerlikaya, "Bu anlayışla, 1 Ocak - 31 Ekim 2025 tarihleri arasında FETÖ'ye yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 1395, terör örgütü DEAŞ'a karşı düzenlediğimiz operasyonlarda 662, DHKP/C, MLKP ve diğer terör örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 228 şahıs tutuklanmıştır." diye konuştu.

Asayiş politikasında ise reaktif değil, proaktif bir döneme geçildiğini dile getiren Yerlikaya, "Olay olmadan önce harekete geçen, öngören, analiz eden ve önleyen bir sistemi uyguluyoruz." ifadesini kullandı.

Yerlikaya, geçen yılın ilk 10 ayında önemli suçlardaki olay sayısının 627 bin 201 iken bu yılın ilk 10 ayında bu sayının 49 bin 230 azaldığını ifade etti.

90 bin 574 silah ele geçirildi

Arananların yakalanmasının tekrarlayan suçları engellediğini dile getiren Yerlikaya, bunun suç eğiliminde olanlar üzerinde caydırıcı etki oluşturduğunu, organize yapıların çözülmesini hızlandırdığını, toplumda güven ve adalet duygusunu pekiştirdiğini anlattı.

Bu yıl hapis araması olan 166 bin 692 kişinin yakalandığı bilgisini paylaşan Yerlikaya, bunların 24 bin 968'inin hırsızlık, 17 bin 191'inin dolandırıcılık, 2 bin 356'sının terör ve 3 bin 48'inin kasten öldürme suçları olduğunu söyledi.

Yerlikaya, ruhsatsız silahlanmanın suç zeminini hazırladığına değinerek, bu konuda özel ekipler kurduklarını ve ödül sistemi getirdiklerini belirterek, "Son 10 ayda düzenlenen operasyonlar sonucunda 41 bin 750'si ruhsatsız tabanca olmak üzere 90 bin 574 silah ele geçirdik. 99 bin 327 şahıs hakkında ise işlem yaptık." dedi.

Emniyet ve Jandarmada önleyici ekip sayısını artırdıklarını ve müdahale sürelerinin hızlandığını aktaran Yerlikaya, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir başka önemli uygulamamız ise yaka kamerasıdır. Yaka kamerası uygulamasıyla güvenlik hizmetlerinde yeni bir döneme girdik. Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik birimlerimizin kullanımına sunulan yaka kameraları, olayların tarafsız, objektif ve kesintisiz şekilde kaydedilmesini sağlayarak hem vatandaş hem de personel açısından güveni artırmaktadır. Göreve geldiğimizde 14 bin 396 olan yaka kamerası sayısı, Kabine dönemimizde yapılan 89 bin 495 yeni alımla 103 bin 841'e yükselmiştir. 2026 yılında planlanan 60 bin 100 alımla birlikte sayı 163 bin 941'e ulaşacaktır. ASELSAN işbirliğiyle yürütülen bu proje, güvenlik hizmetlerimize yerli, milli ve şeffaf bir güç kazandırmaktadır."

Kadına şiddetin toplumsal vicdana ve devletin adalet anlayışına bir darbe olduğunu belirten Yerlikaya, bunu sadece güvenlik değil, "insan onuru ve medeniyet meselesi" olarak gördüklerini söyledi.

Yerlikaya, bu konuda devletin tüm kurumlarıyla verdiği mücadelenin sonuç vermeye başladığını, dünyada oranlar artarken Türkiye'de azalma eğilimi olduğunu dile getirdi.

2024'ün ilk 10 ayında 290 olan kadın cinayeti sayısının, bu yılın aynı döneminde 217'ye düştüğünü açıklayan Yerlikaya, ancak bunun bir istatistik olmadığını, her birinin yürekte kapanmayan bir yara olduğunu ve mücadelenin bitmediğini, durmaya hakları olmadığını vurguladı.

Yerlikaya, bu yılın ilk 10 ayında 158 bin 411 erkek hakkında önleyici, 39 bin 735 kadın hakkında koruyucu tedbir kararı alındığını açıkladı.

552 organize suç örgütü çökertildi

Yerlikaya, KOM, narkotik ve siber birimlerin tam koordinasyonla, örgütleri profillerine göre analiz ettiklerini, finansal takip, dijital iz sürme, yapay zeka ve uluslararası istihbarat paylaşımıyla örgütleri sahada çökertirken mali ve lojistik kanallarını da yok ettiklerini söyledi.

Bu yıl organize suç örgütleriyle yürütülen mücadeleye ilişkin bilgi veren Yerlikaya, "Suç örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlar sonucu, 552 örgütü çökerttik. 6 bin 788 örgüt üyesi tutuklandı. Sadece bu yılın ilk 10 ayında, bu yapılara ait 76 milyar lira değerinde malvarlığına el konuldu." diye konuştu.

Uluslararası operasyonlar ve istihbarat paylaşımlarıyla hem Türkiye'nin hem de dost ülkelerin güvenliğine katkı sunmaktan onur duyduklarını dile getiren Yerlikaya, "Bu yılın ilk 10 ayında 305'i kırmızı bülten, 90'ı kırmızı difüzyonla aranan olmak üzere 395 yabancı şahıs ülkemizde yakalanmıştır. Kırmızı bültenle aranan 279 şahsın ülkemize iadesi sağlanmıştır. Ayrıca yurt dışında tespit edilen 1035 şahıs hakkında da kırmızı bülten çıkarılmıştır." ifadelerini kullandı.

Uyuşturucuyu, insanlığı, gençlerin hayalini ve milletin gücünü hedef alan karanlık bir tuzak olarak niteleyen Yerlikaya, bununla mücadelenin insanlık onuru ve yarınları koruma mücadelesi olduğunu söyledi.

Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Türkiye Yüzyılı vizyonuyla bir hedef koyduk, ülkemizi uyuşturucuya karşı aşılmaz, erişilmez, tertemiz bir kale haline getirmek. Bu hedef, sadece operasyonel kararlılık değil eğitim, rehabilitasyon, sosyal koruma, istihbarat ve uluslararası iş birliği ile el ele yürütülen kapsamlı bir seferberliktir. Mücadelemizle çift yönlü arzı kırıyoruz, talebi azaltıyoruz. Bu yılın ilk 10 ayında, uyuşturucu imal ve ticaretine yönelik saha faaliyetlerimizin somut sonuçları şudur, düzenlediğimiz operasyonlarla 35 bin 226 şahıs tutuklandı, 37,9 ton uyuşturucu madde, 112 milyonu aşkın farklı uyuşturucu ve uyarıcı hap ele geçirildi. Kabine dönemimizde uyuşturucu suçlarından 90 bin 538 tutuklama gerçekleşti. 218 ton uyuşturucu madde, 248 milyonu aşkın uyuşturucu hap ele geçirildi. Bu, günde ortalama 103 zehir tacirinin tutuklanması, günlük ortalama 247 kilo uyuşturucu, 282 bin farklı uyuşturucu ve uyarıcı maddenin ele geçirilmesi demek."

31 bin 59 sosyal medya hesabı erişime engellendi

Güvenliğin sınırlarının artık kara, hava ve denizle sınırlı olmadığını belirten Yerlikaya, yeni mücadele alanının "Dijital Vatan" yani siber dünya olduğunu söyledi.

Yerlikaya, bu nedenle siber devriyelerin, teknoloji, yapay zeka ve tarama sistemleriyle 7 gün 24 saat esasıyla görev başında olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı:

"2025 yılının ilk 10 ayında 163 bin 258 hesap veya şahıs tespit edildi, 27 bin 916 yasa dışı bahis sitesi, 39 bin 685 web sayfası, 31 bin 59 sosyal medya hesabı erişime engellendi. Bu tespitler sadece sanal ortamda kalmıyor, adli soruşturmalara, sahadaki operasyonlara ve uluslararası iş birliklerine anında dönüşüyor çünkü dijital güvenliği, sadece bir teknik konu değil, ulusal egemenlik ve milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Bugün siber alanda yürütülen her mücadele, aynı zamanda ülkemizin dijital bağımsızlığını koruma mücadelesidir.

5,5 milyar insanın çevrim içi olduğu bir dünyada, çocuklarımız yalnızca bilgiye değil, aynı zamanda yönlendirmelere, bağımlılıklara ve dijital şiddete de maruz kalabiliyor. Bu nedenle, dijital dünyanın karanlık dehlizlerine karşı güçlü bir Siber Koruma Kalkanı kurduk. Amacımız, çocuklarımızın çevrim içi dünyada güvenle öğrenmesi, özgürce gelişmesi ve geleceğe umutla yürümesidir. Türkiye, artık sadece fiziki vatanında değil, 'Dijital Vatan'da da egemen, güçlü ve kararlı bir devlettir."

"31 Ekim 2025 itibarıyla ülkemizde yasal kalış hakkı olan yabancıların sayısı 3 milyon 615 bin 491'dir"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "31 Ekim 2025 itibarıyla ülkemizde yasal kalış hakkı olan yabancıların sayısı 3 milyon 615 bin 491'dir. Bunların 2 milyon 381 bin 326'sı geçici koruma altındaki Suriyeliler, 1 milyon 85 bin 40'ı ikamet izni sahipleri ve 149 bin 125'i uluslararası koruma altındakilerdir." dedi.

Yerlikaya, Bakanlık olarak Türkiye'nin huzur ve güvenliğini tesis etmek için terör ve organize suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle ve tüm suç odaklarıyla büyük bir mücadele içinde olduklarını ancak en önemli sorumluluk alanlarının başında trafik güvenliğinin geldiğini belirtti.

Bir yaşam meselesi olan trafik konusunu, siyaset üstü bir kavram olarak gördüklerini ifade eden Yerlikaya, "Sadece geçen yıl kara yollarımızda meydana gelen kazalarda 6 bin 351 canımızı yitirdik. 385 binden fazla vatandaşımız yaralandı. Yani günde 17,4 insanımızı trafik kazalarında kaybettik. Bu, kasten öldürme suçundan 3 kat, uyuşturucuya bağlı ölümlerden 19 kat daha fazla can kaybı demek. Bu, kabul edilebilir bir sayı değil." dedi.

Yerlikaya, bu sayıların, sıradan bir istatistik olmadığına dikkati çekerek, bunun her birinin bir can, yuva, yarım kalan bir bayram olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"2023'te günde 17,9 insanımızı yitirmiştik. Denetimlerimizi ilk etapta yüzde 50 artırdık. 83 milyondan 124 milyona çıkardık. İdari işlem sayımızı yüzde 44 artırdık. Bu yoğun denetimlere rağmen bir yıl içinde ölüm oranlarını sadece 0,5 azaltabildik. Bu, 197 can demek. Yani 197 daha az can kaybı yaşandı. Önemli mi? Elbette. Yeterli mi? Hayır."

Bakan Yerlikaya, 2030 yılına kadar trafik kazalarına bağlı ölümleri ve ciddi yaralanmaları yüzde 50 azaltma, 2050 yılına gelindiğinde ise trafikte sıfır can kaybına ulaşma hedefini anımsatarak, bu amaçla denetim sayılarını ve trafik ekip sayılarını artırmaya devam ettiklerini dile getirdi.

Bu yılın ilk 10 ayında denetim sayısının 138 milyonu aştığı bilgisini veren Yerlikaya, şöyle konuştu:

Malatya’da öğretmenlere 10 günlük tahliye bildirimi tepki çekti
Malatya’da öğretmenlere 10 günlük tahliye bildirimi tepki çekti
İçeriği Görüntüle

"Kabine dönemimizde ise emniyet trafik ekip sayımızı yüzde 18 artırarak 5 bin 128'den 6 bin 59'a, jandarma trafik ekip sayımızı ise yüzde 94 artırarak 1316'dan 2 bin 553'e çıkardık. Ancak bu yılın ilk 8 ayında maalesef 3 bin 964 vatandaşımızı yine trafik kazaları nedeniyle kaybettik. Denetimleri artırıyoruz, eğitimler veriyoruz, farkındalık kampanyaları düzenliyoruz ama yetmiyor çünkü bir eksik var. O da caydırıcılık. O eksik devam ettiği müddetçe maalesef bir bir eksilmeye devam ediyoruz."

Bakan Yerlikaya, geçen yıl ölümlü trafik kazalarında 7 bin 741 kural ihlalinin yaşandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunların yüzde 84'ü 5 ihlalden kaynaklanıyordu. Bunlar, hız ihlali, şerit izleme ve değiştirme, geçiş önceliği ve dönüş kurallarına uymama, arkadan çarpma ve kırmızı ışık ihlali. Geçen yıl günde 10 vatandaşımızı aşırı hız nedeniyle toprağa verdik. Günde neredeyse 4 vatandaşımızı şerit izleme ve değiştirme ihlalinden dolayı kaybettik. 3 günde bir kırmızı ışık kuralına uyulmadığı için bir canımızı yitiriyoruz. Tablo bu kadar acı ve net."

Son 6 yılda "dur" ihtarına uyulmadığı için güvenlik güçlerinden 9 şehit verildiğini, 16 da gazi olduğunu bildiren Yerlikaya, bunun yanı sıra yine son 6 yılda, sadece "dur" ihtarına uyulmadığı için 20 vatandaşın hayatını kaybettiği bilgisini paylaştı. Yerlikaya, bunun sebebinin, bu kural ihlalinin 2 bin 167 lira cezası olması olduğunu söyledi.

AK Parti Grubu tarafından verilen trafik cezalarının artırılmasına yönelik düzenlemeleri de içeren Karayolları Trafik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin yasalaştığı zaman 2026 yılında işlem sayılarının en az yüzde 75 azalacağını dile getiren Yerlikaya, kurtarılmış can sayısının da çok yukarıya gideceğini anlattı.

Göç yönetimi

Bakan Yerlikaya, göçün bütün insanlığın ortak konusu olduğunu belirterek, Türkiye'nin göç yönetiminde tüm dünyaya örnek bir irade ve insanlık duruşu sergilediğini dile getirdi.

Kendileri için göçün sadece bir idari süreç değil, insan onurunu korumak, kamu düzenini tesis etmek ve medeniyet anlayışını yaşatmak olduğunun altını çizen Yerlikaya, şöyle devam etti:

"Göç politikamızı düzenli göç yönetimi, uluslararası koruma, geçici koruma, gönüllü geri dönüş, entegre sınır yönetimi, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele, insan ticaretiyle mücadele, uyum ve iletişim dahil göç yönetimini ilgilendiren tüm alanları kapsayan bütüncül bir stratejiyle yürütüyoruz. Göç İdaresi Başkanlığımızın koordinasyonunda, tüm kurumlarımızın eşgüdüm içinde çalıştığı bir süreçte, hem insani hem de güvenlik boyutlarını dengeleyen bir model oluşturduk.

31 Ekim 2025 itibarıyla ülkemizde yasal kalış hakkı olan yabancıların sayısı 3 milyon 615 bin 491'dir. Bunların 2 milyon 381 bin 326'sı geçici koruma altındaki Suriyeliler, 1 milyon 85 bin 40'ı ikamet izni sahipleri ve 149 bin 125'i uluslararası koruma altındakilerdir. Düzensiz göçle mücadele kapsamında, göçmen kaçakçılığı organizatörlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda bu yılın ilk 10 ayında 3 bin 627 şahıs tutuklanmıştır."

Türkiye'nin göç yönetiminde aynı zamanda teknolojiyi sahaya taşıyan, yenilikçi çözümleriyle dünyaya örnek ülke olduğunu belirten Yerlikaya, 81 ilde 375 Mobil Göç Noktası aracının da aktif görev yaptığını aktardı.

Bakan Yerlikaya, 31 Ekim 2025 itibarıyla İçişleri Bakanlığı teşkilatında görev yapan toplam 688 bin 672 personel bulunduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:

"Bunların 352 bin 859'u Emniyet Teşkilatında, 216 bin 387'si Jandarma Genel Komutanlığında, 10 bin 28'i Sahil Güvenlik Komutanlığında, 48 bin 365'i güvenlik korucusu olarak, 61 bin 33'ü Bakanlık merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapmaktadır. Bu büyük aile, Türkiye'nin her köşesinde 7 gün 24 saat görev başındadır. Her biri huzurun, güvenliğin ve kamu düzeninin teminatı olarak büyük bir adanmışlıkla çalışmaktadır.

Kaynak: AA