Şair olmak, şiir sever olmak başa bela arkadaş. İsmet Özel'in ''falımız neyse çıksın diye açarız indeksleri, sayılar bizi bulur, o ayıp işaretler'' dediği gibi bende ne zaman bir şey yazmaya yada konuşmaya başlasam mutlaka bir şiirin bir yeri gelir bulur beni. Neylersin ki elde değil. Şairlik başa bela. İki yıl önce babamı yirmi sekiz ocağın sabahında kaybettiğimde yine böyle kar yağıyordu gözlerimi gri bir hüzün basmıştı. Bende babama ''karda kan lekesi'' isimli şiiri yazmıştım. Evet babamı karlı bir sabahta bir daha görmemek üzere yolcu etmiştim ruhun şad olsun, Rabbin rahmeti seni terk etmesin inşaallah. Dün duvarımda paylaştığım ''kureyş suresi'' şiirimde iyi beğeni topladı benim şiir yürekli ülkemin insanları hepinizin yüreğinden öpüyorum.
'' dilimde kureyş suresi dışarısı kar,
beyaz bir sayfa serilir satır başı elif.
bir vav gibi kıvrılırım ruhumun beyazına
üşür, naz eder kalem tutmaz ellerim.''
Evet ''vatanım boylu boyunca kar altındadır.''
''Tekmil ufuklar kışladı
Dört yön,onaltı rüzgar
Ve yedi iklim beş kıta
Kar altındadır.''
Her taraf bembeyaz, gündem dolu, dışarısı kar boran, insanların kafası karışık. Sokak kedileri, köpekleri çok kederli, kimin umurunda. Trump basmış kara basan gibi üstümüze, evet mi? hayır mı? Dolar, Euro, altın dört nala, vay namussuzlar yine kredi notumuzu düşürmüşler. Bizim aşığın umurunda değil ''ne atom bombası, ne londra konferansı. Bir elinde cımbız, bir elinde ayna, umurunda mı dünya'' Aşık olmak lazım böyle karlı havalarda Orhan Veli abi.
Vatanım boylu boyunca kar altındadır. Kar yağıyor uçuşun serçe kuşları şimdi Yusuf buğday dağıtacak. Ölürseniz Muhammed taziyenize gelecek. Kimsesiz değilsiniz çocuklar. Açın minik avuçlarınızı gökten her tanesiyle karın, Allah yağıyor. Takma kafana çocuk aç Ömer Seyfettin'in ''Kaşağı'' sını başla okumaya, koy başını dizlerine anneciğinin anlatsın sana Kaf dağının ardını. Dinle Gülüverin maceralarını. Koysun sobanın üstüne portakal kabuğunu baban Akdeniz tütsün burnunda. Dinle ninenin tesbihinin her tanesinden dökülen Sübhanallahı, yum gözlerini dal tatlı bir uykuya çocuk. Vatanım boylu boyunca kar altındadır. Benim ise işim bulutlar arşınlamak gün boyu.
Aksaray metrosu önündeki kara gözleriyle, kıvır kıvır siyah saçlarıyla titreyen Suriye'li çocuk biliyorum acaip mülteci duyguların var senin. Ve yine tekmili kar altında Muş ovasına kar yağıyor, muhtemelen korkuyorsun geceleri çocuk, kar yağıyor Toros dağlarına, senin saçlarına yoksulluk çocuk. Ankara Kızılay'a telaş yağıyor. İstanbul; aziz tepelerinde kim bilir kimler üşüyor. Erzurum'da, Sivas'ta üşür fidelerin çocuk.
Ülkem kar altında, türkülerimiz içli, şiirlerimiz yürekli. Benimse ''işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı, cebimde kırlangıçlar,çılgınlık sayfaları. Kafamda yasak düşünceler Gide (jid) mesela'' ama umurumda dünya çocuk.
Ayağı uyuşunca annemin kalk düğüne gidelim derdi. Kar yağıyor uyuştum nereye gitsem ne yapsam şakağımdaki dövmeler beni ele veriyor. En iyisi bilge adam Erdal Çakır'a sığınayım.Açtım telefonu Erdal abi önce Malatya'lı Fahri Kayahan'dan bir türkü çalar. ''Nazlı yare fiske ile taş attım, geri döndü bana delisin dedi.'' ardından Erzincan türküsü ''taşa verdim yanımı, toprak emsin kanımı'' Urfa divanı, Yozgat sürmelisi, yağsın yağacağı kadar kar. HU şiirlerinin şairi, Sır gölgelerinin şairi, Sen ; Mezopotomya şiirlerinin şairi güzel insan çektim Mezopotamya yirmi biri ''Rüzgarın secde ettiğini gördüm göğsüme iliklediğim feryada'' aldırma Erdal Çakır devam edelim bu meşke dışarısı kar boran, Vatanım boylu boyunca kar altındadır.
Benim güzel vatanım biliyorum üşüyorsun, boylu boyunca kar altındasın, üstüne çullanmış engerekler, çıyanlar lime lime etmek istiyorlar seni sırtlanlar, çakallar. Sen annesin aldırma Vatanım.
''Adını kazıdım duvarlara
Adını, adımın yanına yazdım
Hiç unutmadım, utanmadım
Korkmadım''
Selam, sevgi, dua...