Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Ambarcık Köyü'nde sular durulmuyor. Türkiye’nin sayılı verimli ovalarından biri olan bu bölgeye, Viva5 Enerji adlı şirket tarafından Güneş Enerji Santrali (GES) kurulmak istenmesi, köylüleri isyan ettirdi. Sulu tarım yapılan, tapulu arazilere yönelik projeye karşı çıkan köylüler traktörleriyle alana gelerek eylem yaptı.
Yıllardır sulu tarım yapılan, pancar, kavun, yem bitkileri ve hububat yetiştirilen verimli toprakların üzerine güneş panelleri yerleştirilmesi fikri, köylülerin tepkisine neden oldu. Köy sakini Cafer Kuşdoğan, yapılanların köylüden gizli yürütüldüğünü ifade ederek şunları söyledi:
“Beş aydır bu işle uğraşıyoruz. Hep gizli kapaklı yürüdü. Sayın Valimizle görüştük, bize bu projeye onay vermeyeceğini söyledi. Ama sonra birden Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan tebligat geldi. Tarım İl Müdürlüğü’nün haberi bile yokmuş ama onay aldık deniyor. Köylüye hiçbir bilgi verilmeden gelip ölçüm yapmaya kalktılar.
Şu an 1600 dönümden fazla alan proje kapsamında ikinci GES projesi de devam edecek. Burası köylünün tapulu malı. Burası kır değil, bayır değil, dağlık değil, kayalık değil. Burada 300-400 kişi yaşıyor. Tarım toprağı ve üretim yapıyoruz. Bu alanın çoğunda zaten pancar ekili yani buradaki insanların abutu çökmüş, elleri nasırlı, bu insanları götürüp Melek Baba'da, Taştepe’de bir yerde ev verecekler bu toprakları elimizden alıp. O zaman köyün tamamını kaldırsınlar. Yani burası zaten 8 bin dönüm, bunun 2 bin dönüm giderse buradaki 400 vatandaş neyle geçinecek?
Tarım Arazisine GES Kurmak Yasaya Aykırı
Ziraat Odası Başkanı Yunus Kılıç da eyleme katılarak köylülere destek verdi. Kılıç,
“Birinci sınıf tarım arazilerine bırakın GES’i, ev bile yapılamazken burada nasıl proje yürütülüyor?”
diyerek şunları kaydetti:
“Bu topraklar taşlık, kayalık değil. Sulu tarım yapılıyor. Yılda iki ürün alınıyor. Yasalar tarım arazilerini korumayı emrediyor. Buna rağmen, tapulu arazilere, hiçbir kamulaştırma olmadan böyle bir projenin dayatılması kabul edilemez. Bu düpedüz eşkıyalıktır.”
Köylü Üretiyor, Rant Sahipleri El Koyuyor
Üreticiler, bölgenin Karakaya Baraj Gölü'nden sulandığını ve tarımsal üretimin köyde büyük istihdam sağladığını vurguluyor. Yaz aylarında yalnızca kayısı bahçelerinde yaklaşık 1.000 kişinin çalıştığını belirten köylüler, köyün bu sayede büyüdüğünü, göç veren değil göç alan bir yer haline geldiğini ifade etti.
“Burada yaşayan insanlar, bu topraklardan geçiniyor. Eğer bu GES projesi gerçekleşirse 2000 dönüm arazi elden gidecek. Toplamda 8000 dönümümüz var. Geriye ne kalacak?”
diyen köylüler, mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
Tebligatlarla yürütülen sürecin, köylüye bilgi verilmeden gerçekleştirildiğini savunan halk, alınan ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporuna da tepki gösterdi.
“Nasıl bir mühendis bu toprağa ‘tarıma elverişsiz’ diyebilir? Kim böyle bir rapor verebilir?” diyen köylüler, hem yasal sürecin hem de bilimsel doğruluğun sorgulanması gerektiğini belirtti.
Ambarcık Köyü halkı, verimli topraklarını korumakta kararlı. “Burası bizim ekmek kapımız, namusumuz, şerefimiz. Bu toprakları terk etmeyeceğiz,” diyen üreticiler, devletin ilgili kurumlarını ve Cumhurbaşkanı’nı göreve çağırdı.
Köylüler, temiz enerjiye karşı olmadıklarını, ancak bunun verimli tarım arazileri yerine, kayalık, kıraç ya da uygun hazine arazilerinde yapılması gerektiğini belirterek taleplerini şöyle özetledi:
“Üretmek istiyoruz, göç etmek değil! Geleceğimizi elimizden almanıza izin vermeyeceğiz!”