EY’nin Generational Dynamics ekibi tarafından yürütülen geniş çaplı araştırma, 1997 sonrası doğan Z kuşağının yetişkinlik, finans ve gelecek konularına pragmatik bir yaklaşımla baktığını gösterdi.
Araştırmaya göre bu kuşak, tek bir işverene ömür boyu bağlı kalmak, genç yaşta ev sahibi olmak ya da sadece zenginlik peşinde koşmak gibi geleneksel kilometre taşlarını sorguluyor.
Fortune'da yer alan habere göre, EY Küresel İnovasyon Direktörü Joe Depa, “Bu nesil düşündüğümüzün aksine mali açıdan dikkatsiz değil. Uzun vadeli istikrara odaklanıyor ve başarıyı yeniden tanımlıyor” dedi.
PARA ARAÇ, AMAÇ DEĞİL
Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 87’si finansal bağımsızlığı önemli bulurken, yalnızca yüzde 42’si zenginliği başarı ölçütü olarak görüyor. Başarı kriterlerinde ise zihinsel ve fiziksel sağlık ile aile ilişkileri öne çıkıyor. Gençler için para, esneklik ve yaşam amacı için bir araç olarak değerlendiriliyor.
İŞ SADAKATİ YERİNİ ESNEKLİĞE BIRAKIYOR
Bebek patlaması kuşağı ve X kuşağının aksine Z kuşağı, tek işverene bağlı kalma fikrini terk ediyor. Katılımcıların %59’u yaşamları boyunca iki ila beş farklı işverende çalışmayı planlarken, yaklaşık yüzde 20’si altı veya daha fazla iş değiştirmeyi öngörüyor.
EY ekibine göre bu yaklaşım, yalnızca farklı deneyimler arayışını değil, aynı zamanda ekonomik belirsizliklere karşı stratejik bir yanıtı da yansıtıyor.
Araştırma, Z kuşağının başarıyı içten dışa tanımladığını ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 51’i fiziksel ve mental sağlığı başarı için birincil kriter olarak görürken, aile bağları da zenginliğin önünde yer alıyor. “Kendine sadık olmak” yüzde 84 ile en önemli değerler arasında.
İŞVERENLER İÇİN UYARI: DEĞİŞMEYEN GERİDE KALACAK
Z kuşağı için bir iş, hayat boyu sürecek bir bağlılık değil. Maaş tek başına onları elde tutmaya yetmiyor. Hibrit veya uzaktan çalışma, esnek saatler ve iş aralarında “mikro emeklilik” gibi uygulamalar bu nesil için neredeyse vazgeçilmez hale geldi.
Araştırma, Z kuşağının şirketlerden net değerler, şeffaflık ve gelişim fırsatları beklediğini de ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 57’si daha iyi profesyonel gelişim olanakları için işten ayrılabileceğini söylüyor.
İŞ DÜNYASI İÇİN FIRSAT VE RİSK
Z kuşağının pragmatizmi, şirketler için hem fırsat hem de risk anlamına geliyor. Bu nesil teknolojiyi iyi kullanıyor, amaç odaklı ve kaynakları verimli değerlendirebiliyor. Ancak beklentileri karşılanmadığında hızla kopabiliyorlar.
Uzmanlara göre işverenler, Z kuşağını elde tutmak için otantik liderlik, şeffaf iletişim ve çalışanların iyi oluşunu destekleyen politikalar geliştirmek zorunda. Bu değişime ayak uyduramayan şirketler, sadece genç yetenekleri kaybetmekle kalmayıp, giderek daha az cazip hale gelebilir.