Kaptanoğlu, Hakimbey Apartmanı davasında sekizinci celse sonrası yaptığı açıklamada,
“Daha önceki celse savcılığa, mütalaasını hazırlamak üzere dosya tevdi edilmişti. Bu celse bir mütalaa geleceğini umuyorduk ancak savcılığın tevsii tahkikat talebi vardı. Tevsii tahkikat talebi de 2020 yılında gerçekleşen Elazığ depremiyle alakalı hususların tekrardan araştırılmak üzere yeniden bilirkişiye gönderilmesi yönündeydi. Mahkeme bu talebi reddetti, tekrar dosyayı mütalaasını hazırlamak üzere iddia makamına tevdi etti”
dedi.
Sanıkların “bilinçli taksirden” değil “olası kasttan” ceza almaları talebinde bulunan Kaptanoğlu,
“Bizimde bu celse beyanlarımız oldu. Özellikle cezanın hukuki değerlendirme bakımından dosyadaki raporlar, diğer deliller çok açık bir şekilde şunu ortaya koyuyor; Hakimbey Apartmanı en başından beri tabiri caizse sakat ve çürük yapılmış. Raporlar bunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Hiçbir mühendislik gereğine uyulmamış, statik ve betonarme hesapları yanlış yapılmış, projelendirme yanlış yapılmış, projede olmamasına rağmen bir kat fazla çıkılmış ve buna denetim ve kontrol yükümlülüğü bulunan belediye imar görevlilerince onay verilmiş. Hiçbir deneyim ve kontrol faaliyeti gerçekleştirilmemiş. Buda bize hukuki manada şunu gösteriyor; olası kast hükümlerinin uygulanması gerekiyor. Sanıklar yönünden olası kastın uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Mahkemeye de bu talebimizi ilettik. Umuyoruz, talebimiz, burada adaletli ve vicdanları rahatlatacak bir karar çıkacak. Buradaki mağdur ailelerinde bir nebze olsun vicdanları rahatlayacak, bunu temenni ediyoruz”
ifadelerini kullandı.
