Kayseri'nin tanınmış isimlerinden İsmail Karaca, 78 yaşında başladığı hüsn-i hat sanatı ve Kur'an-ı Kerim yazma serüveniyle hayatını dönüştürdü. Kentteki fabrikalarda çalıştıktan sonra Avrupa'ya giden Karaca, 12 yıl süren gurbetin ardından Kayseri Mesleki Eğitim ve Kültür AŞ (KAYMEK) bünyesindeki kurslara katılarak birçok sertifika aldı. Ebru, Osmanlıca, Arapça, aşçılık, pastacılık gibi farklı alanlarda eğitim aldıktan sonra en çok ilgisini çeken hüsn-i hat sanatına gönül verdi.
Karaca'nın Kur'an-ı Kerim'e olan ilgisi, 1980'li yıllarda Cami Kebir'de duyduğu bir vaazda hocanın "dua edin" çağrısı üzerine başladı. O an yaptığı duada, Kur'an-ı Kerim okumayı dileyen Karaca, kısa süre sonra hayatında beklenmedik bir dönemeçle karşılaştı. Babasıyla bir kaza yaşadığı ve haksız yere suçlandığı bir olay, Karaca’yı hapishaneye götürdü. Hapishanede, namaz kılınan ve Kur'an-ı Kerim okunan bir ortamda, kendi başına da Kur'an öğrenmeye karar verdi. Elif cüzüyle başladığı bu yolculuk, onu 40 günde Yasin Suresi'ne kadar götürdü. Mahkeme sonucu, suçunun hafifletilmesiyle tahliye olan Karaca, camiden hapishaneye kadar olan bu yolculuğunda Kur'an-ı Kerim'e olan ilgisini hiç kaybetmedi.
83 yaşında hüsn-i hat öğrenmeye başlayan Karaca, bu sanatla tanıştıktan sonra hayatının en anlamlı zamanlarını geçirdi. KAYMEK'teki kurslarda 3,5 yıl süresince hüsn-i hat eğitimi aldı. Karaca, bir gün hocasının ona, "Sen Kur'an-ı Kerim yazacaksın" dediğini aktararak, 83 yaşında büyük bir azimle Kur'an-ı Kerim yazmaya başladığını söyledi. Sabahları yazmaya başlıyor, akşam ezanına kadar devam ediyordu. 1,5 yıl süren bu yoğun çalışmalar sonucunda, Karaca, el yazması Kur'an-ı Kerim’i tamamlamayı başardı.
"Allah'a şükürler olsun, ömrüm yetti ve Kur'an-ı Kerim'i yazdım" diyen Karaca, çevresindeki insanların yaşına rağmen gösterdiği bu azmi şaşkınlıkla karşıladığını dile getirdi. Geçirdiği felçlerin ardından bile sanata olan sevgisi ve azmiyle yoluna devam eden Karaca, yazdığı eserleri dostlarına hediye etmekte ve aynı zamanda Peygamber Efendimizin 'Benim şefaatim kusuru olan kullar içindir' hadisinin yazılı olduğu bir tabloyu Cumhurbaşkanı'na hediye etmeyi planlıyor.
Karaca'nın hikayesi, azim, inanç ve sanata olan tutkunun, hiçbir yaş sınırına takılmadığının en güzel örneği olarak Kayseri'de anlatılmaya devam ediyor.