"Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı" atasözü, iyilik yapılan bazı insanların nankörlük ederek iyilik yapan kişiye karşı vefasız davranabileceğini ifade eder. Bu atasözü, iyilik yaparken dikkatli olunması gerektiğini ve herkesin iyiliğe layık olmadığını vurgular.
Atasözünün anlamını açacak olursak:
- Beslemek: Bu atasözünde "beslemek", yiyecek ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak anlamına gelir.
- Büyütmek: "Büyütmek", bir canlıyı geliştirmek ve yetiştirmek anlamına gelir.
- Danaya: "Danaya", inek yavrusu anlamına gelir.
- Ana: "Ana", anne anlamına gelir.
- Tanımaz: "Tanımaz", bilmemek veya hatırlamamak anlamına gelir.
Atasözü, iyilik yapılan bir danaya benzetilir. Dana, beslenmesine ve büyütülmesine rağmen nankörlük ederek annesini tanımaz hale gelir. Bu durum, iyilik yapılan bazı insanların da nankörlük ederek iyilik yapan kişiye karşı vefasız davranabileceğini gösterir.
Atasözünün anlamı:
- İyilik yaparken dikkatli olunmalıdır.
- Herkes iyiliğe layık değildir.
- Bazı insanlar nankörlük edebilir ve iyilik yapan kişiye karşı vefasız davranabilir.
Atasözünün benzer anlamlara gelen diğer versiyonları:
- Atı Alan Üsküdar'ı Geçti.
- Boşuna Laf Eylenmez, Eyleme Geçilmeli.
- Düğün Oynanmadan Halay Çekilmez.
- Gülme Komşuna, Gelir Başına.
- Yılanı Isıran Deliğe Bir Daha Sokmaz.
Atasözünün örnekleri:
- Bir kişi, sokakta aç bir köpeğe yiyecek vermesine rağmen köpek onu ısırabilir.
- Bir kişi, maddi sıkıntı yaşayan bir arkadaşına yardım etmesine rağmen arkadaşı ona ihanet edebilir.
- Bir kişi, ihtiyacı olan bir komşusuna evini açmasına rağmen komşusu ona karşı saygısız davranabilir.
Atasözünün notu:
Atasözü, iyilik yapmanın her zaman karşılığını bulmayabileceğini vurgular. Iyilik yaparken dikkatli olunması ve herkesin iyiliğe layık olmadığının bilincinde olunması önemlidir.
Sonuç olarak:
"Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı" atasözü, iyilik yapılan bazı insanların nankörlük ederek iyilik yapan kişiye karşı vefasız davranabileceğini ifade eder. Bu atasözü, iyilik yaparken dikkatli olunması gerektiğini ve herkesin iyiliğe layık olmadığını vurgular.