Yaşam

Bir köprüde Roma, diğerinde Osmanlı izleri, Arapgir zaman tüneli gibi!

Yukarı Fırat’ın incisi Arapgir, taş köprüleriyle hem tarih meraklılarını hem de fotoğraf tutkunlarını büyülüyor. Roma’dan Osmanlı’ya uzanan bu kadim yapılar, suların üzerinde sadece insanları değil, yüzyılların hikayesini de taşıyor.

Doğu Anadolu’nun saklı miras hazinesi Arapgir, tarihi köprüleriyle adeta açık hava müzesini andırıyor. Yukarı Fırat Havzası’nda yer alan ilçe, konakları, camileri, 800 yıllık cemeviyle tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Ancak Arapgir’i benzersiz kılan unsurların başında, zamana meydan okuyan taş köprüleri geliyor. Her biri farklı bir dönemin izlerini taşıyan bu yapılar, sadece ulaşımı değil, geçmişi bugüne bağlıyor.

TAŞ KÖPRÜ

Suceyin Köyü yakınlarında yer alan Taş Köprü’nün yapım tarihi kesin olarak bilinmese de Roma döneminden kaldığı düşünülüyor. Kervan yollarının önemli duraklarından biri olan köprü, bir zamanlar Malatya’dan Giresun’a uzanan ticaret hattının geçiş noktasıydı. Tek kemerli yapısı, kaya üzerine oturtulan ayakları ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götürüyor. Fotoğrafçılar için ise Arapgir’in en büyüleyici fonlarından biri.

YUSUF KAMİL PAŞA KÖPRÜSÜ

Arapgir’in Osman Paşa Mahallesi’ndeki bu zarif köprü, 1858 yılında dönemin önemli devlet adamlarından Yusuf Kamil Paşa tarafından yaptırıldı. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın damadı ve Osmanlı’nın ilk roman çevirmeni olarak bilinen Paşa’nın ismini yaşatan köprü, dört metrelik kemer açıklığıyla küçük ama zarif bir mimariye sahip.

ASİYE’NİN KÖPRÜSÜ

Yukarı Ulupınar Mahallesi’nde yer alan bu köprü, adını yörede “Asiye” olarak bilinen bir kadının arazisinden alıyor. 19. yüzyıl Osmanlı dönemine ait olduğu düşünülen yapı, Berenge Deresi’nin üzerinde sessizce akıp giderken, halkın dilinde efsanelere karışmış bir isimle anılıyor.

VAVİLİK KÖPRÜSÜ: TAŞLARIN ARASINDAKİ HAÇ

Yaylacık (Şepig) Köyü’nde Vavilik Deresi üzerinde yer alan bu köprü, taş işçiliğiyle dikkat çekiyor. 19. yüzyıla tarihlenen yapının kemer taşları arasındaki haç motifi, bölgedeki gayrimüslim ustaların izlerini taşıyor. Beşik kemerli mimarisiyle Osmanlı taş köprü estetiğinin güzel örneklerinden biri.

TARHANİK KÖPRÜSÜ

Malatya ile Erzincan’ı birbirine bağlayan Tarhanik Köprüsü, geçmişte Arapgir-Kemaliye hattında önemli bir geçiş noktasıydı. Günümüzde kullanılmayan bu köprü, Miran Çayı’nın üzerinde hâlâ dimdik ayakta duruyor. Osmanlı’nın erken dönemine ait olduğu düşünülen köprünün kırık kitabesi, sanki yüzyılların sessizliğini anlatıyor.

ŞEHİR ANACI VE KALE KÖPRÜLERİ

Şehir Anacı Köprüsü ve Kale Köprüsü, Arapgir’in taş hafızasında önemli yere sahip iki yapı. Beşik kemerli, kesme taş işçiliğiyle yapılan bu köprüler, Osmanlı’nın son dönem mimarisini yansıtırken; Kale Köprüsü ise Türk Beylikleri dönemine uzanan izler taşıyor. Toprağa kısmen gömülmüş olsalar da, hâlâ direnen yapılarıyla Arapgir’in zamana karşı direncini simgeliyorlar.