1920’li yıllarda Arapgir’in saygın eşrafından Rasim Kaşkaloğlu tarafından yaptırılan bu üç katlı taş konak, 20. yüzyıl taş mimarisinin en etkileyici örneklerinden biri kabul ediliyor. Tam 7 dönümlük geniş bir alan üzerine kurulu olan konak, restorasyonun ardından bugün misafirlerine adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor.
Bodrumuyla birlikte üç kattan oluşan konak, kesme taş işçiliği, masif ahşap detayları ve geleneksel planıyla Arapgir’in kültürel belleğini günümüze taşıyor. Restore edilmesiyle birlikte nefes alan yapı, konaklamak isteyen misafirlerine nezih, ferah ve tarih kokan bir atmosfer sunuyor.
Bugün Devlet Konuk Evi ve Gastronomi Müzesi olarak hizmet veren Kaşkaloğlu Konağı, yalnızca bir konak değil; Arapgir’in kültürünü, mimarisini ve yaşam biçimini gözler önüne seren bir vitrin niteliği taşıyor.
Cumbalı çıkmaları, özenle bölümlenmiş odaları ve ihtişamlı taş cephesiyle geleneksel konut mimarisinin ender bulunan örnekleri arasında gösteriliyor.
Konağın kurucusu Rasim Kaşkaloğlu… Arapgir’in köklü ailelerinden birine mensup olan Kaşkaloğlu, hem ticaretle uğraşmış hem de 1946–1949 yılları arasında Arapgir Belediye Başkanlığı yapmış önemli bir isim. 1975’te hayata veda eden Kaşkaloğlu’nun hikâyesi, konağın duvarlarında hâlâ fısıltı gibi dolaşıyor.
Kaşkaloğlu Konağı, ziyaretçilerine yalnızca bir yapı değil; bir dönemin ruhunu, bir ailenin mirasını, bir ilçenin kimliğini sunuyor. Arapgir’in taş sokaklarından içeri süzülen eski zaman havasını solumak isteyenler için bu konak, görülmesi gereken bir durak olmayı fazlasıyla hak ediyor.
