Parti il binasında basın açıklaması yapan Yıldız,
“Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Sami Er, geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılarak, görevinin birinci yılına dair açıklamalarda bulundu. Öncelikle, kamuoyuna hesap verme sorumluluğunu yerine getirmesini önemsiyor, bu çabasını takdir ediyoruz. Ancak yapılan açıklamalar incelendiğinde, ortada büyük bir çelişki ve çok daha büyük bir sorumsuzluk olduğu açıkça görülmektedir”
ifadelerini kullandı.
“Aradaki fahiş fiyat farkı kimlerin cebine gitti?”
Er’in geçen günlerde kamuoyu ile paylaştığı mıcır skandalına değinen Yıldız, şunları kaydetti:
“Sayın Başkan, açıklamalarında kendi partisinden önceki dönem Belediye Başkanı Selahattin Gürkan dönemine ilişkin ciddi iddialarda bulunmuştur. En çarpıcısı ise belediyenin satın aldığı mıcır skandalıdır. Sami Er’in bizzat ifadesine göre, piyasada tonu 70 TL olan mıcır, Gürkan döneminde 265 TL’ye alınmıştır. Buradan açıkça soruyoruz; aradaki bu fahiş fiyat farkı kimlerin cebine gitti? Bu alım işleminin altında kimlerin imzası var? Kimler bu usulsüzlükten menfaat sağladı?”
“77 milyonluk kamu zararı söz konusudur”
“Sami Er’in açıklamalarına göre, Malatya halkına ait olan ve Esenlik Şirketi bünyesinde bulunan 100 milyon lira değerindeki 6 gayrimenkul, sadece 23 milyon liraya satılmıştır. Yani 77 milyon liralık bir kamu zararı söz konusudur” diyen Yıldız,
“Bu binalar için Sayın Sami Er suç duyurusunda bulunmadığını, bu gayrimenkulleri alan kişilerle anlaştığını söylüyor. Böyle bir usul mümkün mü? Böyle bir usulsüz alım satım olduysa suç duyurusunda neden bulunmadınız. Gayrimenkul sahipleriyle nasıl anlaştınız? Bu da merak konusudur. Mıcır ile ilgili bulunduğunuz suç duyurularının akıbeti ne oldu? Soruşturma ne aşamada? Belediye tüm Malatyalıların belediyesidir. Hiç kimsenin babasının çiftliği değildir. Eğer gerçekten bir soruşturma varsa, Malatya halkının bu süreci bilmeye hakkı vardır. Kim bu mülkleri gasp ettiyse, kim kamu malını peşkeş çektiyse, isim isim açıklansın, kamuoyu önünde ifşa edilsin. İfşa edilsin ki bir daha kimse bu cüreti gösteremesin, halkın alın terine, emeğine el uzatamasın. Daha vahim olan ise şudur; sayın başkan, bu malları gasp eden kişilerin, hakkında suç duyurusunda bulunulmaması şartıyla bu mülkleri geri verdiklerini söylüyor. Bu nasıl bir anlayıştır? Belediyeye ait mallar çalınıyor, gasp ediliyor, sonra “Aman şikâyet etme, geri verelim” denilerek üstü örtülüyor. Sayın Sami Er, “Suç duyurusunda bulunmak benim işim değil” diyerek sorumluluktan kaçıyor. Buradan soruyoruz; eğer belediyenin namusunu korumak belediye başkanının işi değilse, kimin işidir? Siz bu milletin iradesiyle seçilmiş bir yöneticisiniz. Şayet bu iddialarınızda samimiyseniz, bu gayrimenkulleri gasp edenleri ve sizi arayıp aracı olanları tek tek açıklayın. Gerekirse bu kişileri savcılığın önüne kendiniz götürün”
ifadelerini kullandı.
“Malatya’daki belgeli yolsuzluk ifşa edildi”
Yıldız, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Sayın Başkan’ın bu beyanları, AKP’nin kendi içindeki çürümeyi ve yozlaşmayı açıkça ortaya koymaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde asılsız ihbarlarla, gizli tanık ifadeleriyle soruşturma açan, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu cezalandıran yargı sistemi, neden Malatya’daki bu açık, belgeli ve kamuoyuna ifşa edilmiş yolsuzluk iddialarına sessiz kalmaktadır? Neden bir tek cumhuriyet savcısı bile bu açıklamaları ihbar kabul edip harekete geçmemektedir? Malatya’da yaşanan bu skandallar sadece geçmiş döneme ait değil. Mevcut yönetim de çözüm üretememekte, sorumluluktan kaçmakta ve kamuoyunu oyalamaktadır. Yerinde dönüşüm hâlâ başlamamış, dükkan teslim tarihleri belirsizdir. Raylı sistem projeleri yalnızca çizimlerde, animasyonlarda kalmıştır. Ulaşım ve trafik sorunu her geçen gün artmakta, çözüm ise yalnızca sözde kalmaktadır. Yeşilyurt Belediyesi’nde yaşanan beton santrali skandalı da hâlâ açıklığa kavuşturulmamıştır. Önceki AKP’li Başkan, seçimden günler önce belediyeye ait beton santralini satmış, ardından aynı santral yeniden satın alınmıştır. Belediye bu işlemden ne kadar zarar etmiştir? Bu alışverişin arkasındaki rant zinciri kimlerden oluşmaktadır? Bu soruların da cevabı hâlâ kamuoyundan gizlenmektedir. Buradan açık çağrımızdır; gizli tanığa gerek yok, tanık burada, iddialar ortada. Sayıştay’ı, yargı makamlarını, savcıları göreve davet ediyoruz. Malatya halkı; kendisine ait olan malların kimler tarafından yağmalandığını, bu şehrin nasıl soyulduğunu bilmek istiyor. Adalet istiyoruz. Hesap sorulsun istiyoruz. Malatya’nın bir kuruşunun dahi peşkeş çekilmesine sessiz kalmayacağız.”
“Gizli tanığa ihtiyacınız yok, belediye başkanı televizyonda açıkça tanıklık yapıyor”
Malatya’nın hem yaşadığı zirai don krizi hem de deprem yaralarını saramadığını kaydeden Yıldız,
“Bu şehir bir kuruşa muhtaçtır. Bu şehrin bir kuruşunu size yedirmeyiz. Devlet yetkililerine, savcılara, Sayıştay’a, İstanbul’da uydurma hikayelerle belediye başkanlarımızı göz altına alan hukuk sistemine sesleniyoruz; gizli tanıklarla, uydurduğunuz davalarla bir taraftan aklınız İstanbul’dayken yüzünüzü Malatya’ya dönün. Gizli tanığa ihtiyacınız yok, büyükşehir belediye başkanı televizyon ekranlarında açıkça tanıklık yapıyor, suç duyurusunda bulunuyor. Bir tane savcı ya da Sayıştay harekete geçmiyor. Adaletin peşindeyiz, adalet arıyoruz, adalet istiyoruz. İstanbul’daki gibi uydurma dosya aramanıza gerek yok dosyalar ortada. Gizli tanık aramanıza gerek yok, açıktan televizyonda konuşan belediye başkanları ortada. Yargıyı göreve davet ediyoruz. Malatya halkı kendisine ait olan malların kimler tarafından yağmalandığını, bu şehrin nasıl soyulduğunu bilmek istiyor. Sadece aranızdaki rekabet, parti içinde bulunan ekipleşmeler ve gruplaşmalar, falanca vakfın adamı olmalarla bu işi çözemezsiniz. Sadece televizyon ekranlarına çıkıp konuşup parti içinde kavganız yüzünden bir öncekine laf etmekle kalmaz, bu kapanmamalı, dava açılmalıdır. Teniz toplum istiyorlarsa biz arkalarındayız, buyursunlar dava açsınlar. Malatya’nın bir kuruşunun peşindeyiz. Yolsuzlukla alınan paraların geri getirilmesi gerekiyor”
diye konuştu.
