Hayatın en özel anlarından biri olan düğünler, sadece aşk ve mutlulukla değil, aynı zamanda köklü batıl inançlarla da örülüdür. Türkiye’de "ayağına bas" ritüelinden, Meksika’da gelinin inci takmasına kadar... Bu gelenekler bazılarına göre sadece eski alışkanlıklar, bazılarına göre ise evliliğin kaderini belirleyecek kadar güçlü ritüeller. İşte evlilikle ilgili Türkiye’den ve dünyadan en dikkat çeken batıl inançlar...

“AYAĞINA BAS!” – GÜCÜN SEMBOLÜ MÜ?

Türkiye’de neredeyse her düğünün olmazsa olmazı: Gelinin nikâh sırasında damadın ayağına basması! Bunun gelinin evlilikte söz sahibi olması için yapıldığına inanılıyor. Ancak bu ritüel yalnızca Anadolu kültürüne özgü değil; benzer şekilde Balkanlar’da ve bazı Avrupa ülkelerinde de kadınların "ilk adımı" atması, evlilikte şans getireceğine inanılıyor.

PİRİNÇ YAĞMURU – BEREKETİN ANAHTARI MI?

Yeni evlenen çiftin üzerine pirinç atılması, evlerine bolluk ve bereket geleceğine dair eski bir inanç. Asya’dan Avrupa’ya uzanan bu gelenek, kötü ruhları kovarken evliliğin verimli ve huzurlu olmasını sağladığı düşüncesiyle yaşatılıyor.

AYAKKABI ALTINA İSİM YAZMAK – İLK KİM EVLENECEK?

Gelin ayakkabısının altına yazılan bekâr arkadaş isimlerinden silineni ilk evlenecek kişi olarak görmek, Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan ve bazı Latin Amerika ülkelerinde de hâlâ oldukça popüler. Silinmeyen isimler ise “bekârlar kervanına devam” anlamına geliyor!

HAPŞIRMAK ŞANS GETİRİR Mİ?

Düğün günü özellikle akşamüstü saatlerinde damadın ya da gelinin hapşırmasının, tüm evlilik hayatı boyunca mutluluk getireceğine inanılıyor. Bu gelenek özellikle Kuzey Avrupa’da yaygın.

MAYIS AYINA DİKKAT!

Antik Roma’dan kalma bir inanç, Mayıs ayında yapılan evliliklerin kötü şansla sonuçlanacağına işaret eder. Günümüzde İtalya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde hâlâ düğün tarihleri bu inanç doğrultusunda belirleniyor.

DOĞUM GÜNÜNDE EVLENMEK: ROMANTİZM Mİ, RİSK Mİ?

Aynı gün hem doğum günü hem de düğün mü? Kulağa harika gelse de, bazı kültürlerde bu durum evlilikte talihsizlikle ilişkilendiriliyor. Özellikle Ortadoğu ve bazı Uzak Doğu toplumlarında bu tarihin evlilik enerjisini bozduğuna inanılıyor.

KARDEŞİNLE ELTİ OLMAK YASAK!

İki kız kardeşin, iki erkek kardeşle evlenmesi bazı toplumlarda uğursuzluk olarak kabul ediliyor. Bu inancın temelinde "bereketin paylaşılmasıyla zayıflayacağı" gibi mistik bir düşünce yatıyor. Aynı durum Balkanlar ve Orta Doğu’da da karşımıza çıkıyor.

Adıyaman'da elektrik trafosu patladı: 1 yaralı
Adıyaman'da elektrik trafosu patladı: 1 yaralı
İçeriği Görüntüle

TAYVAN’DA NEDİME OLMAK SINIRLANDIRILMIŞ!

Tayvan’da üçten fazla kez nedime olan bir kadının, evlenemeyeceği ya da kötü bir evlilik yapacağı düşünülüyor. Bu yüzden yakın arkadaşlara “nedime teklifini dikkatli düşün” uyarısı yapılabiliyor!

GELİNLİKTE İNCİDEN UZAK DUR!

Meksika’da bir gelin düğün gününde inci takarsa, bu durum onun evlilik boyunca gözyaşı dökeceği anlamına geliyor. Çünkü inciler, orada gözyaşının sembolü olarak kabul ediliyor. Benzer bir inanç İtalya’da da bulunuyor.

DÜĞÜNDEN ÖNCE GELİNİ GÖRMEK? ASLA!

Gelinlik giydiği gün damadın onu düğünden önce görmesi hâlâ birçok ülkede tabu! Brezilya, Meksika, Kolombiya ve Türkiye gibi pek çok ülkede bu durumun evliliğe kötü şans getirdiği düşünülüyor.

İNANIR MISINIZ BİLMEYİZ AMA…

Bu batıl inançlar, kültürlerin ve geleneklerin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bilimsel bir temeli olmayabilir ama yine de onları uygularken içimizde tatlı bir huzur hissi oluşmuyor mu?

Kaynak: Haber Merkezi