"Baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır" atasözü, korunmayan ve kontrol altında tutulmayan şeylerin çeşitli tehlikelere karşı savunmasız olduğunu ifade eder. Bu atasözü, özellikle çocukların ve gençlerin doğru bir şekilde yetiştirilmesi ve yönlendirilmesi gerektiğine dair bir mesaj verir.
Atasözünün anlamını açacak olursak:
- Yonga: Odun kesilirken veya yontulurken çıkan küçük parçalar.
- Tarla: Ekin ekilen ve ürün alınan arazi.
Atasözünde, yonga ve tarla korunmaya ve kontrol altına alınmaya ihtiyaç duyan şeyleri temsil eder. Yongayı rüzgardan, tarlayı ise selden korumak gerekir. Aksi takdirde, yonga rüzgar tarafından savrulup kaybolabilir, tarla ise selden zarar görebilir.
Atasözü, şu anlamları da içerir:
- Çocuklar ve gençler, yetişkinlerin rehberliğine ve korumasına ihtiyaç duyar.
- Ebeveynler ve eğitimciler, çocukları ve gençleri doğru şekilde yetiştirmek için sorumludur.
- Kontrol altında tutulmayan ve korunmayan şeyler, çeşitli tehlikelere karşı savunmasızdır.
Atasözünün örnekleri:
- Ebeveynleri tarafından ihmal edilen bir çocuk, kötü alışkanlıklar edinebilir ve suça sürüklenebilir.
- Eğitimcileri tarafından doğru bir şekilde yönlendirilmeyen bir genç, potansiyelini boşa harcayabilir ve başarısız olabilir.
- Korunmayan bir orman, yangında yok olabilir.
Atasözünün notu:
Atasözü, sadece çocuklar ve gençler için değil, genel olarak korunması gereken her şey için geçerlidir. Örneğin, bir ülkenin sınırları korunmazsa, dış güçler tarafından işgal edilebilir.
Sonuç olarak:
"Baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır" atasözü, korunmayan ve kontrol altında tutulmayan şeylerin, çeşitli tehlikelere karşı savunmasız olduğunu vurgulayan bir atasözüdür. Ebeveynlerin ve eğitimcilerin, çocuklara ve gençlere doğru rehberlik etmesi ve onları koruması gerektiğinin önemini vurgular.