Bin bilsen de bir bilene danış" atasözü, bir konuda ne kadar bilgili olursak olalım, başkalarının bilgi ve deneyimlerinden faydalanmanın her zaman yararlı olacağını ifade eder. Bu atasözü, tevazunun ve alçakgönüllülüğün önemini de vurgular.
Atasözünün anlamını açacak olursak:
- Bin bilmek: Bir konuda çok bilgili olmak.
- Danışmak: Bir konuda bilgi ve fikir almak için başkasına sormak.
Atasözü, bir konuda ne kadar bilgili olursak olalım, başkalarının farklı bakış açıları ve deneyimleri sayesinde yeni şeyler öğrenebileceğimizi vurgular. Ayrıca, danışmak, hatalardan kaçınmamıza ve daha doğru kararlar almamıza yardımcı olabilir.
Atasözünün anlamı:
- Bilgili olmak, başkalarının bilgi ve deneyimlerinden faydalanmaya engel değildir.
- Danışmak, tevazu ve alçakgönüllülük göstergesidir.
- Farklı bakış açıları ve deneyimler, yeni şeyler öğrenmemize yardımcı olabilir.
Atasözünün benzer anlamlara gelen diğer versiyonları:
- Akıl Akıldan Üstündür.
- Bir Bilene Danışmak, Bin Bilmekten İyidir.
- Düşünen Taş Yerinden Oynar.
- Eğri Büğrü Doğruya Gider.
- Gözden Kaçan, Elbet Bir Bilenden Kaçmaz.
Atasözünün örnekleri:
- Bir doktor, hastasına teşhis koymadan önce diğer doktorlara danışabilir.
- Bir avukat, bir davayı açmadan önce hukukçu arkadaşlarından veya meslektaşlarından fikir alabilir.
- Bir politikacı, önemli bir karar vermeden önce danışmanlarına ve uzmanlara danışabilir.
Atasözünün notu:
Atasözü, bilginin ve deneyimin önemini vurgular. Bilginin ve deneyimin paylaşılması, bireysel ve toplumsal gelişme için çok önemlidir.
Sonuç olarak:
"Bin bilsen de bir bilene danış" atasözü, bilgi ve deneyimin paylaşılmasının önemini vurgular. Ne kadar bilgili olursak olalım, başkalarının bakış açılarını ve deneyimlerini dinlemek her zaman faydalı olabilir.