Karasal ve denizel iklim özelliklerinin kesiştiği bu noktada, Malatya'nın iklimi diğer Doğu Anadolu illerinden farklılık gösteriyor.
ÇÖL DEĞİL, ZİRAİ KURAKLIK!
Genel olarak, daha az soğuk ve daha az karasal iklim koşullarına sahip olan Malatya, özellikle Malatya Ovası ve yakın çevresinde altı aydan daha uzun süren bir kurak devreye sahip. Ancak, bu kuraklık çöl iklimi özelliklerine sahip değil ve zirai kuraklık sınırını oluşturmuyor. Kış mevsimi diğer Doğu Anadolu illerine göre daha kısa ve daha az soğuk geçerken, yaz mevsimi daha uzun ve sıcak geçiyor. Yağış miktarı genellikle ilkbahar ve kış aylarında yoğunlaşırken, yaz aylarında minimum seviyeye iniyor.
İKLİM ÇEŞİTLİLİĞİ BİTKİ ÖRTÜSÜNE NÜKSEDİYOR!
Malatya'nın bitki örtüsü de ikliminin bir yansıması olarak belirginleşiyor. Şehir, İrano-Turaniyen Fitocoğrafya Bölgesi içinde yer alıyor ve gerçek step alanı olarak tanımlanıyor. Bu alanda, kuraklığa ve soğukluğa dayanıklı meşe ve sarıçam gibi ağaç türleriyle birlikte püskülotu, kekik, sütleğen gibi otsu bitkiler yaygın olarak bulunuyor. Dere ve su kenarlarında ise kavak, söğüt gibi ağaçlarla birlikte yabani gül, iğde, böğürtlen gibi bitkiler görülüyor.
MALATYA’DA TARIMSAL ZENGİNLİK YAŞANIYOR
Malatya'nın tarım alanları da ikliminin etkisi altında. Özellikle yerleşim alanlarının yakın çevresinde bulunan tarım alanlarında sebze, meyve bahçeleri ve üzüm bağları yaygın olarak görülüyor. Kayısı, kiraz, ceviz, elma gibi meyveler ile domates, biber gibi sebzeler Malatya'nın tarımsal zenginliğini oluşturuyor.
Bu doğa ve tarım zenginliğiyle Malatya, ikliminin sunduğu avantajları değerlendirerek hem tarımsal üretimde hem de turizm potansiyelinde önemli bir konuma sahip. Geçiş alanı olmasının verdiği anomali, Malatya'yı benzersiz kılıyor ve bu bölgenin ekonomik ve kültürel yapısını şekillendiriyor.