Arapgir İlçesine bağlı Onar Mahallesi’nde bulunan Büyük Ocak Cemevi 801 yıldır ayakta dururken, ziyaretçi akınına uğruyor. Tarihi cemevi, 7 kat göğü temsil eden mingi sistemiyle yapılırken, Selçuklu mimari tarzının örneklerini de barındırıyor.
Kuruluş tarihi Selçuklular dönemine dayanan Onar Köyü tarihi, kültürel ve inançsal varlıklarıyla, Anadolu topraklarında çok önemli bir konuma sahip. Şeyh Hasan Onar tarafından 1224 (Hicri 621) yılında yapılan ve günümüze kadar korunan Büyük Ocak Cem Evi, 8 asırdır bu mahallede varlığını sürdürüyor. Selçuklu mimari tarzının örneğine de rastlanan cemevi, 7 kat göğü temsil eden mingi sistemi diye adlandırılan yapı tekniğiyle yapılmış.
Arapgir’e yolunuz düşerse mutlaka Onar Köyü’ne uğrayın. Köyün girişinden itibaren içinizi kaplayan manevi huzur, insanların güler yüzleri ve samimiyetleriyle birleşince hiç çıkmak istemeyeceğiniz bir yere dönüşüyor.
Onar Köyü tarihi bakımından oldukça önemli. Tarihi cem evi ve camisi, Göktürk alfabesiyle yazılmış mezar taşları ve kaya mezarları ile tarihçilerin en uğrak yeri.
Türkiye’nin bilinen en eski cem evi olan Büyük Ocak Cem Evi’nde zaman zaman ibadet yapılıyor. Türkiye’nin dört bir yanından Alevi-Bektaşi sahip insanlar başta olmak üzere birçok ziyaretçiyi ağırlayan tarihi cem evi, Anadolu topraklarında oldukça önemli bir yere sahip.
Cem evine ana kapıdan Şerait, Tarikat, Marifet ve Hakikat kapılarından geçilerek giriliyor. Yaklaşık 25 metre uzunluğundaki koridordan geçildikten sonra muazzam bir görüntü sizi karşılıyor. Selçuklu mimari tarzında yapılmış, 7 kat göğü temsil eden mingi sistemi yapı tekniği ile yapılan cem evi, sizi kısa bir tarihi yolculuğa çıkarıyor. 100-120 metrekare genişliğinde bir ibadethaneye sahip olan cem evi, görüntüsüyle hem şaşırtıyor hem de kendisine hayran bırakıyor.
Büyük Ocak Cem Evi'nin yapılışının bir efsanesi de bulunuyor. Efsaneye göre; Şeyh Hasan Onar'ın bu cem evinin bütün ağaç aksamını bir kiraz ağacından yaptığı söyleniyor. Fakat kiraz ağacı kalmamış artık.
1200'lü yıllarda yapılıyor, 1224 yılında vakıf zaviyesi kuruluyor, 'Zaviye Vakfı' deniliyor. Bu vakfa arazi veriliyor, bu arazi Şeyh Hasan Onar'a veriliyor, evladından evladına vakfediliyor.
