İsrail, 7 Ekim 2023 sonrası Filistin ve Suriye'deki işgalini genişletti ve Lübnan'da ateşkese rağmen 5 noktadaki işgalini sonlandırmadı.

İsrail ordusu ayrıca son iki yılda Lübnan, Suriye, Yemen, İran ve Katar'a yönelik hava ve kara saldırıları düzenledi.

Lübnan, Suriye, Yemen ve İran'da sivil alanları yoğun şekilde bombalayan İsrail'de yapılan araştırmalara göre halkın büyük çoğunluğu hükümetin saldırgan politikalarına destek verdi.

İsrail'in özellikle Filistin, Lübnan ve Suriye'de düzenlediği saldırılarda yerleşim alanlarını hedef alması sonucunda bölge halkı zorla yerinden edildi.

Komşu ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlal eden Tel Aviv yönetimi, saldırılar ve provokatif adımlarla bölgesel istikrarı da tehdit etmeyi sürdürdü.

Filistin, Lübnan ve Suriye topraklarındaki İsrail işgaline dair son bilgileri derledi.

Lübnan

Lübnan ile İsrail arasında 27 Kasım 2024'te sağlanan ateşkes anlaşması, İsrail ordusunun 60 gün içinde Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği noktalardan çekilmesini öngörüyordu.

Ancak İsrail, Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde kontrolü tam olarak ele alamadığını ve Hizbullah'ın toparlanacağını ileri sürerek işgale devam etti.

Lübnan'da 8 Ekim 2023'ten sonra işgal ettiği bazı beldelerden çekilen İsrail ordusu, halihazırda Hamamis Tepesi, Aziyye Tepesi, Uveyda Tepesi, Balat Dağı ve Lebbune Tepesi olmak üzere Lübnan'ın güneyinde 5 noktada işgalini sürdürüyor.

Lübnan'da İsrail, 27 Kasım 2024'te varılan ateşkes anlaşmasını binlerce kez ihlal etti. Lübnan yönetimi ise İsrail'in ülke topraklarından tamamen çekilmesini istiyor.

Gine Bissau'da bir grup asker, yönetimi ele geçirdiklerini duyurdu
Gine Bissau'da bir grup asker, yönetimi ele geçirdiklerini duyurdu
İçeriği Görüntüle

Öte yandan İsrail ordusunun 'Mavi Hat' olarak bilinen sınırı geçerek Lübnan toprağına duvar ördüğü de ortaya çıktı. Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) 14 Kasım'da yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun ekim ve kasım aylarında Lübnan toprakları içinde 2 beton duvar inşa ettiğini duyurdu.

İsrail, 1967'de Suriye toprağı Golan Tepeleri bölgesini işgal ettiği sırada o dönemde Lübnan'a ait olan Şeba Çiftlikleri, Kefr Şuba Tepeleri ve Gacar köyünün bir kısmını da işgal etmişti. İsrail, 2000 yılında Lübnan'dan çekilirken bu toprakları Suriye rejiminden 1967'de aldığını iddia ederek işgalini sürdürdü. Lübnan ise bu bölgelerin kendisine ait olduğunu vurguluyor.

Suriye

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İsrail ordusunun 8 Aralık 2024'ten 18 Eylül'e kadar Suriye'ye 1000'den fazla hava saldırısı ve 400'den fazla kara saldırısı düzenlediğini açıkladı.

Buna ek olarak, İsrail ordusu BM Ateşkes Gözlem Gücünün (UNDOF) tampon bölgedeki varlığına rağmen Golan Tepeleri bitişiğindeki birçok yeri daha işgal etti.

Suriye'nin güneyinde Şam kırsalında Doğu Cebel Şeyh ile Beyt Cin; Dera'da Şecere, Maerya, Abidin ve El-Cezire; Kuneytra'da ise Cibata Haşab, Kırs Nakıl, Kahtaniyye, Doğu Kevdene ile Batı Kevdene, Tlul El-Humr, Hamidiyye, Mantara Barajı, El-Hımriyye, Tarım Kulesi, Eski Kuneytra, Kuneytra Kulesi, Adnaniyye ve Ruveyhiyye Barajı olmak üzere toplam 19 ayrı noktada İsrail askerleri konuşlandı.

Zaman zaman işgal ettiği bölgelerde baskınlar düzenleyen İsrail, tarım arazilerini tahrip etti, sivilleri alıkoydu ve işgalini genişletmeyi sürdürdü.

Hesaplamalarına göre İsrail, işgal ettiği Golan Tepeleri'ne ek olarak son bir yıl içinde 800 kilometrekarelik Suriye toprağını daha ele geçirdi.

İsrail ordusu, işgal ettiği bu yeni alanlarda kurduğu küçük askeri noktalar üzerinden bölgeyi büyük oranda kontrol altında tutuyor ve çevreye keyfi baskınlar düzenleyerek sahada fiili bir hakimiyet tesis ediyor.

İşgalini genişleten İsrail ile Şam yönetimi arasında ABD öncülüğünde yapılan güvenlik görüşmeleri henüz bir sonuç vermedi.

İsrail, yeni bir güvenlik anlaşması dayatmak isterken Şam yönetimi Tel Aviv'in 8 Aralık 2024'ten itibaren işgal ettiği 800 kilometrekarelik alandan çekilmesini ve 1974 Anlaşması'nın yeniden uygulanmasını istiyor.

İsrail, Suriye toprağı olan Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgali altında tutuyor.

1974'te yapılan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'na göre, işgal altındaki Golan Tepeleri'nin bitişiğinde bulunan tampon bölge, BM Ateşkes Gözlem Gücü'nün (UNDOF) sorumluluğu altındaydı.

Filistin

İsrail, 2005'te çekildiği ve daha sonra 18 yıl abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'ne son iki yıl boyunca soykırıma varan saldırılar düzenledi, şeridin yarıdan fazlasını fiili olarak işgal etti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın sunduğu plan kapsamında devreye giren ateşkesle Gazze Şeridi'nin yüzde 52'lik bir kısmı 'geçici' olarak İsrail işgalinde bırakıldı. Buna karşın Tel Aviv yönetimi, yüzde 70'ini saldırılar sırasında insansızlaştırdığı Gazze Şeridi'nde anlaşmanın yükümlülüklerini ihlal etti.

İsrail ordusu, anlaşmaya göre 'sarı hat' olarak tanımlanan bölgeden, Gazze-İsrail sınırına kadar şeridin çeperini tamamen işgal altında tutarken sözde tampon bölge oluşturma bahanesiyle işgali hattın ötesine taşıyarak yüzde 60'lık alana yaydı.

Bu kapsamda Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin neredeyse tamamı İsrail işgali altında kalırken Han Yunus, Deyr el-Belah ve Gazze kentlerinin doğusu, kuzeyde Beyt Lahiya ve Şucaiyye bölgeleri de İsrail ordusu tarafından işgal altında tutuluyor.

İsrail ordusu, Gazze'de işgal ettiği bölgelerde ayakta kalan yapıların yıkımına devam ediyor. Dünyada kilometrekareye düşen nüfus yoğunluğunda 7 Ekim öncesinde üçüncü sırada olan Gazze'de, 2 milyondan fazla Filistinlinin yüzde 90'ının enkazlar arasında ve soykırımın ortasında defalarca sürgün edildiği manzaralar tarihe kazındı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılar dünya gündemindeyken 2024'te odaklardan uzakta kalan işgal altındaki Batı Şeria'da, toprak gaspını yasadışı kaçak yerleşimlere ruhsat verme ve yeni yasadışı yerleşim birimleri inşa etmenin ötesine taşıyarak 23 bin 700 dönüm alanı 'devlet arazisi' ilan etti.

Toprak gaspını 2025'te de sürdüren İsrail, Mayıs'ta 22 bin yeni yasadışı yerleşim birimi kurulmasını onayladı; ardından Eylül'de işgal altındaki Batı Şeria'da Ramallah, Doğu Kudüs ve Beytüllahim kentlerinin birbirleriyle bağlantısını kesmeyi, 1967 sınırlarına göre Filistin devletinin başkenti olan Doğu Kudüs'ün Batı Şeria'dan izole edilmesini amaçlayan E1 projesini başlattı.

İsrail makamları geçen hafta, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'un Sebastia ve Burka beldelerinde de 4 bin 600 dönüm araziyi arkeolojik alanları koruma bahanesiyle kamulaştırma niyetini açıkladı.

Batı Şeria'yı işgal ettiği 1967'den bu yana İsrail, 800 bini 'C' bölgesindeki yaklaşık 900 bin dönümlük alanı 'devlet arazisi' ilan ederek gasbetti.

İsrail ayrıca 1967'de işgal edip 1980 yılında tek taraflı olarak ilhak ettiği Doğu Kudüs'teki işgalini de sürdürüyor. İsrail yönetimi kenti Yahudileştirmek için bir çok yöntem kullanılarak Filistinlilere hayatı zorlaştırmaya çalışıyor.

Kaynak: AA