1993 yılında Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri kapsamında Sivas’a gelen aydınlar, yazarlar, şairler ve sanatçılar, dört günlük bir şenlik programına katılmak üzere Madımak Oteli’nde konaklıyordu. Etkinliğin ikinci günü, 2 Temmuz Cuma günü, Cuma namazının ardından binlerce kişilik bir kalabalık Kültür Merkezi ve Madımak Oteli önünde toplanmaya başladı.
KATLİAMIN HEDEFİNDE AYDINLAR VARDI
Katliamın hedefi, etkinliğe katılan aydınlardı. Aralarında yazar Aziz Nesin, şair Behçet Aysan, müzisyen Hasret Gültekin, yazar Asım Bezirci, şair Metin Altıok gibi pek çok tanınmış ismin bulunduğu 35 kişi (33 aydın ve 2 otel çalışanı), otelin ateşe verilmesi sonucu hayatını kaybetti. Saldırganlardan ikisi de çıkan yangında öldü. En genç kurban, folklor gösterisi için Sivas’a gelen 12 yaşındaki Koray Kaya’ydı.
Olaydan iki gün önce Sivas’ta dağıtılan bir bildiride, etkinliğe katılan Aziz Nesin hedef gösterilmişti. Bildiride, Nesin’in yayımlamayı planladığı Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri kitabına atıf yapılarak provokatif ifadeler kullanılmıştı. Bu bildiriler ve saldırgan söylemler, olayın organize ve planlı olduğunu düşündüren önemli ipuçlarıydı.
Valilik raporlarına göre kalabalık her saat arttı; güvenlik güçleri olaylara zamanında müdahale etmedi. 15 bin kişilik kalabalık otelin çevresinde toplanırken, bazı saldırganlar otele girip yakma girişiminde bulundu. İhlas Haber Ajansı’nın görüntülerine yansıyan ifadelerden biri, yangını başlatanlara "Lan yakın!" diye bağıran kişiydi.
SİYASİ TEPKİLER VE SESSİZLİK
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, olayın ardından yaptığı açıklamada,
“Çok şükür otel dışındaki halkımız zarar görmemiştir”
diyerek kamuoyunun tepkisini çekti. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise olayları “münferit” olarak niteledi. İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin’i hedef aldı.
Dönemin Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ise olaylar sırasında kalabalığı kışkırttığı yönünde tanıklıklar ve iddialar gündeme geldi. Aziz Nesin, Karamollaoğlu’nun saldırganlara
“Gazanız mübarek olsun”
dediğini ileri sürdü. Karamollaoğlu ise bu iddiaları reddetti ve olayları hiçbir zaman “katliam” olarak nitelendirmedi.
Olaylar sonrasında açılan davalar uzun yıllar sürdü. 2001’de Yargıtay, 33 sanığa idam, diğerlerine çeşitli hapis cezaları verilmesini onadı. Ancak 2004’te idam cezasının kaldırılmasıyla bu cezalar müebbete çevrildi.
2014 yılında, 20 yıl süren davada mahkeme zaman aşımı gerekçesiyle davayı düşürdü. O günden bu yana kamuoyu,
“insanlığa karşı suçlarda zaman aşımı olmaz”
diyerek kararın kaldırılmasını talep ediyor.
Son olarak firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş hakkında süren dava da 2023 yılında yine zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı.
MADIMAK OTELİ BUGÜN NE DURUMDA?
Madımak Oteli yıllarca kapatılmadı, bir dönem girişine kebap lokantası açılması ise kamuoyunda büyük infial yarattı. Tepkilerin ardından otel 2009’da kamulaştırıldı, 2011’de Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürüldü. Ancak anı köşesinde hayatını kaybeden 33 aydının yanı sıra iki saldırganın isminin de yer alması ailelerin tepkisine neden oldu.
Her yıl 2 Temmuz’da yapılan anmalarda “Madımak Utanç Müzesi olsun” çağrıları yineleniyor. Ancak bugüne kadar bu talep hiçbir hükümet tarafından karşılık bulmadı.