Malatya’nın coğrafi işaretli lezzetlerinden biri olan tandır ekmeği, yüzyıllardır değişmeyen üretim yöntemiyle usta ellerde hazırlanarak sofralara ulaşıyor. Geleneksel yöntemlerle pişirilen tandır ekmeği, hem kentteki ekmek ihtiyacını karşılıyor hem de Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor.
Nesilden nesle aktarılan bu kültürel miras için ustalar hazırlıklara bir gün öncesinden başlıyor. Malatya’da yetiştirilen buğdaylardan elde edilen değirmen unu akşamdan elenirken, sabahın erken saatlerinde un, tuz ve sıcak suyla yoğrulan hamur dinlenmeye bırakılıyor. Hamurun kıvamını almasıyla birlikte meşe ve kayısı ağacı odunlarıyla yakılan tandır ısıtılıyor.

Tandırın ideal sıcaklığa ulaşmasının ardından pişirme aşamasına geçiliyor. Ustalar, bu süreçte hem günlük üretimi sürdürüyor hem de yüzlerce yıllık bir geleneği yaşatmaya devam ediyor.
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2021 yılında tescil edilen Malatya tandır ekmeği, güneş ışığı ve rutubetten uzak ortamlarda muhafaza edildiğinde uzun süre bozulmadan tüketilebiliyor. Bu özelliği sayesinde tandır ekmeği, kargo aracılığıyla Türkiye’nin birçok iline gönderiliyor.

Günde ortalama 400 ila 450 adet tandır ekmeği ürettiklerini belirten tandır ustası Hakkı Gök, ekmeğin yapım sürecini şöyle anlattı:
“İlk olarak hamuru yoğuruyoruz. Un mutlaka değirmen unu olmak zorunda. Tuz ve sıcak su ekleyip yoğurduktan sonra dinlenmeye bırakıyoruz. Ardından kesim ve tartı işlemleri yapılıyor. Baskı ve açma aşamasından sonra hamur tekrar dinleniyor. Bu sırada tandırımız ısınıyor. Ateş sakinleşince pişirmeye başlıyoruz. Akşam saat 17.00–17.30 gibi üretimi tamamlıyoruz. Malatya’dan İzmir, Antalya, Bursa, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin tüm illerine kargoyla gönderim yapıyoruz. Yaz kış demeden yoğun şekilde çalışıyoruz.”
Tandır ekmeğinin birçok ilde yapıldığını ancak Malatya tandır ekmeğini farklı kılan unsurlar olduğunu vurgulayan Gök, hamurun sıcak suyla yoğrulması ve ekmeğin kayısı ile meşe odunuyla pişirilmesinin lezzeti belirgin şekilde etkilediğini ifade etti.




