Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri sonrası ağır hasar gören kamuya ait adliye, il sağlık müdürlüğü ve Ziraat Bankası binalarının korsan yıkımında kamu zararının 7 milyon 879 bin lira olduğu kaydedildi.
Malatya’da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri sonrası ağır hasar gören kamuya ait adliye, il sağlık müdürlüğü ve Ziraat Bankası binalarının yıkımına ilişkin usulsüzlükler ile ilgili iddianame hazırlanırken, 3’ü tutuklu 9 sanık hakkında dava açıldı.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, firma sahipleri olan tutuklu sanıklar A.K. (49), K.İ.Ö. (50) ve T.S. (42), ile tutuksuz sanıklar S.K. (76), A.A. (24), A.O.M. (24), K.Y. (38), T.K. (40) ve Y.A. (49) hakkında “6 Şubat 2023’te meydana gelen depremler neticesinde ağır hasar gören, kamuya ait Adliye, İl Sağlık Müdürlüğü ve Ziraat Bankası binalarının yıkımı ile ilgili olarak gerçekleştirilen usulsüzlükler ile alakalı soruşturma işlemlerine başlanılması” kapsamında “Üçten fazla kişi ile iştirak halinde zincirleme kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık” suçlamasıyla dava açıldı.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 51 sayfalık iddianamede; Ziraat Bankası Merkez Şubesi, İl Sağlık Müdürlüğü ve Adliye Hizmet binalarının ağır hasarlı olduğu, bahse konu kamu binalarının ihale veya doğrudan temin sözleşmesi kapsamında yıkım işlemi yapılması gerekirken hiçbir suretle sözleşme ve ihale olmadan firma yetkilileri şüpheliler ve iştirak halinde bulunduğu çalışan şüpheliler tarafından yıkıldığı ve demirler ile ekonomik değere haiz eşyaların şüphelilerin uhdelerine geçirdiğine yer verildi.
Malatya Adliye binasının usulsüz yıkımına ilişkin 3 Haziran 2025’te hazırlanan bilirkişi raporunda, tespite konu işin patlayıcı madde kullanılmaksızın iş makineleri ile gerçekleştirildiğinin anlaşıldığına yer verildi.
Raporda, “Karşılaştırma amacıyla sekiz farklı “hurda karşılığı yıkım işi” incelenmiş, bu işler üzerinden metrekare başına ortalama yıkım bedelleri değerlendirilmiş, dosya konusu yıkım işi için teklif edilen 299,78 TL’lik birim fiyatın emsallerin oldukça üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Emsal işlerin ortalama metrekare bedeli 150,87 TL iken, dosyada yer alan yıkım maliyetinin bunun yaklaşık iki katı olduğu görülmüştür. Dosya muhteviyatına sunulmuş olan, sınırlı, bilgi ve belgeler değerlendirilmiş, tespitte konu işlere emsal nitelikte olan “hurda karşılığı yıkım işleri” detaylıca incelenmiştir. Dosyasına sunulmuş olan emsal sözleşmelerde hurda karşılığı yıkım ihalelerinin taşınmazların inşaat alanı (m2) değerleri üzerinden hesaplandığı tespit edilmiştir. Dosyasına sunulmuş olan emsal sözleşmeler arasında tespite konu işin patlayıcı madde kullanılmadan yapılan yıkım işi olduğu görülmüş ve dosyasına sunulmuş olan emsallerden tespite konu yıkım işi ile aynı nitelikte olanlar değerlendirmeye esas alınmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda; tespite konu taşınmazın yukarıda sunulmuş olan tabloda belirtilmiş emsal işlere ait en düşük bedel ile de yapılabilmesinin mümkün olduğu değerlendirilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Bilirkişi raporunda, kamu zararına ilişkin şu görüşler yer aldı:
“Emsaller arasındaki en yüksek birim bedelin ise en az bedel ile yapılan yıkım işine nazaran fazla (emsal sözleşmelerin betonarme yapılar için ortalama ortalamasının olan 150,87 TL üzerinden yaklaşık iki katı) olduğu tarafımdan değerlendirilmiştir. Tespitte konu yapının toplam inşaat alanı dikkate alındığında ve dosya muhteviyatı dahilinde hesaplama yapılmıştır. Yapılan incelemeler neticesinde dosyaya sunulmuş olan mevcut yapı için sözleşme yapılmaksızın herhangi bir sözleşme belgesinin dosyada sunulmamış olması ve yapıya ait bina önem katsayısı gibi faktörler ve emsal sözleşmeler arasında yer alan en yüksek birim fiyat üzerinden değerlendirme yapılmış ve soruşturma konusu yapı için sözleşmenin bulunmamasından dolayı kamu zararının 5.316.133,64 TL olduğu kanısı tarafımda oluşmuştur.”