Dil, bir milletin ortak değerleri arasında yer alırken o yöreye has kelimeler bu kültürü oldukça zenginleştirmiş, Türkçeye zenginlik katmıştır.
Türkiye’nin dört bir yanı kültürel zenginliklerle dolu. Bu zenginliklerden bir tanesi de ülkenin her bir şehrinde farklı ağızlarla konuşulması. Peki, Malatyalılar hangi kelimeleri neden kullanıyor, anlamları neler?
İşte o kelimeler:
Abav: Şaşırma, korku ünlemi
Abılabut: İri, şişman, hantal
Abırsız: Aç
Ablah: Çirkin, yakışıksız
Acer: Yeni, taze
Acuh: Az, biraz
Afat: Bela, kıran
Ağbun, Ahbın: Gübre
Ahmın: Hayvan gübresi
Ağıtmak: Dağıtmak, savurmak
Ağrek: Noksanlık, kusur
Aha: İşte, orada
Ahraz: Sağır, dilsiz
Alaf: Hayvanların kışlık yiyeceği
Allo cillo: Yalan yanlış
Analık, Analık: Üvey anne
Almalıh: Elma bahçesi
Anık, Anıh, Ahuh: Nane, dağ nanesi
Anteri, Antere: Erkek gömleği
Aparmak: Habersiz götürmek, alıp kaçmak
Arasa: tahıl, meyve ve bazı ürünlerin satıldığı çarşı, pazar
Arastah, Arıstak: Tavan, tavan arası
Arustah: Toprak damlarda döşemelerin üzerine dizilen ağaçlar
Arıya gitmek: Harcamak, boşa gitmek
Arşın: Bir adım boyu uzaklık
Arık: Zayıf, güçsüz, temiz, tertemiz
Aşılak: Aşılanmış bitki
Asgana, Aşkana: Kiler, mutfak, tandırlık
Aşık atmak: Boy ölçüşmek
Aşkarı bozuk: Yüzsüz, biçimsiz, sevimsiz, çirkin
Aşlıh: Buğdaydan yapılan çorbalık bulgur gibi yemeklik
Aşşayel: Güneyden esen yel, lodos
Atılhömbek: Bir çeşit uzun eşek oyunu, atlambaç
Avam hazeyn: Halktan biri
Avhalama, Avkalamak: Hırpalamak, örselemek
Avuklu: Yavuklu
Kaynak: Cemil Gülseren/Malatya Sözlüğü