Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Dr. Niyazi Beki, günümüzde artan cehalet, yoksulluk ve toplumsal ayrışmalara karşı çözüm önerilerini paylaştı. Kâinatın yaratılış amacından Hz. Peygamber’in misyonuna, iman-akıl bütünlüğünden çağın gerektirdiği "marifet ve cesarete" kadar çarpıcı tespitler yapan Beki, "Materyalist felsefeye karşı Kitap ve Sünnet rehberliği şart" diyerek uyardı. İşte Beki’nin öne çıkan analizleri!
"Cehaletin kaynağı materyalist düşünceler"
Cehaletin günümüzde sadece bilgisizlik değil, aynı zamanda materyalist felsefe ve sahte bilgiyle şekillenmiş tehlikeli bir boyut kazandığını ifade eden Prof. Dr. Beki, “İlim kisvesine bürünmüş cehalet, en zor bertaraf edilen hastalıktır. Bu tür bir cehaletle mücadele etmek için kitap ve sünnete dayanan, akıl ve kalbi birlikte hareket ettiren bir rehberliğe ihtiyaç var.” dedi.
“Sanayi ve teknoloji için feragat ve maharet gerekiyor”
Yoksulluğun tembellik ve yanlış tevekkül anlayışıyla daha da arttığını kaydeden Beki, sanayi ve teknoloji alanlarında ciddi çabaların gerektiğini belirtti. “Bu çağda yüksek feragat, cesaret, maharet ve marifete olan ihtiyaç çok daha fazlalaşmıştır. Maddi kalkınma ile manevi yükseliş bir arada olmalıdır.” şeklinde konuştu.
Kainat neden yaratıldı?
Kainatın yaratılış gayesini de değerlendiren Prof. Dr. Beki, “Her cemal ve kemal sahibi, kendi güzelliğini görmek ve göstermek ister. Yaratıcı da evreni yaratırken hem kendi sanatını sergilemek hem de şuurlu varlıkların bunu temaşa etmesini istemiştir.” diyerek Bediüzzaman’ın bu konudaki görüşlerini de paylaştı.
Evren, ontolojik bir kitap gibidir
Evrenin, yaratıcıyı tanıtmak için yazılmış bir kitap gibi okunması gerektiğini ifade eden Beki, “Bu kitabın manalarını anlayabilmek için bir öğretici şarttır. İşte Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) doğumu, bu tanıtımı gerçekleştiren ilahi bir rehberin gelişidir.” dedi.
Hz. Peygamber’in örnekliği
Prof. Dr. Niyazi Beki, Peygamber Efendimizin hayatı boyunca insanlık ahlakını öğrettiğini ve cahiliye toplumunu, en yüksek insani değerlere taşıdığını belirterek şunları söyledi:
“Diri diri kızlarını toprağa gömen bir toplumu, karıncayı bile haksız yere öldürmekten imtina eder hale getirmiştir. Böyle bir dönüşüm, maddi güç olmadan, sadece manevi otoriteyle sağlanmıştır. Bu, eşsiz bir örneklik ve mucizedir.”
Tahkiki imana ihtiyaç var
İnancın sadece kalıplarla değil, ilmi temellerle desteklenerek yaşanması gerektiğini ifade eden Beki, “Tahkiki imanı öğrenmek için seminer, program ve konferanslara katılmak, sonra da öğrendiklerimizi hayata geçirmek gerekir. Bu sayede hem dünyamızı hem ahiretimizi mamur ederiz.” diye konuştu.