On parmağında on hüner, bu söz yakından tanıyanlar için Orhan Çekin’i ifade eder. Birçok arkadaşının yanında adı "Profesör"dür. Gazeteci, radyocu, televizyoncu, müteşebbis iş insanı, yazar ve öğretmendir. Malatya Ticaret Lisesi’nden öğretmenimdir. Yaptıklarıyla, girişimleriyle, uyguladıkları ile Malatya’da ilklerin öncüsüdür. Malatya'nın kültürel, sosyal hayatında önemli rol oynamış, bazı konularda önderlik etmiş, üretken insan Orhan Çekin’i hem Malatyalıların gözünden hem de öğrencilerinin gözünden anlatmaya çalışacağım bugün.

Televizyon yayınlarının Malatya’ya ulaşması için dağlarda, tepelerde sinyal aramış, bulmuş ve TRT yayınlarının Malatya’dan izlenir olmasını sağlamıştır. Aslında daha 1969-70’lerde İtalya ve Romanya'nın televizyon yayınlarını İstanbul'dan getirdiği GRUNDİG marka bir tv alıcısından Yeni cami karşısındaki Şafak Ticaret adlı mağazanın vitrininden Malatyalılara izletebilmişti. Bu girişim 1976 yılında Malatya'ya TRT yayını geldiğinde; adı televizyoncuya çıktığı için çok sayıda TV, regülatör, yükseltici, antenleri Malatya’da yaygınlaştırdı.

1960' lı yıllarda ŞKÖ Endüstri Meslek Lisesi Malatya Radyosunda ünlü tiyatrocu Dilaver Uyanık’ın yanında radyoculuğa adım attı. Yıllar sonra da 90.6 RADYO MALATYA’ yı kurdu. Bugün Malatya medya dünyasında bulunan birçok kişi buradan aldıkları eğitimle yetiştiler. Halen; 2006’da başladığı Malatya Radyo TV Gazeteciler Derneği Başkanlığını devam ettirmektedir. Malatya’nın ilk almanağını hazırladı. Malatya'nın yüz akları diye bir kitap yazdı. Teknoloji adına her ne varsa Orhan Çekin’in ilgi alanında olması, Malatya’da ilklerin onunla başlamasına vesile oldu. Radyo ve televizyonda olduğu gibi, kendi yaptığı küçük bir tv vericisi ile birlikte Temelli Pasajı’nda bir dükkândan kaçak tv yayını yaptı. Malatya’da halk bandı telsiz (CB) yayınlarını da başlattı. Halk bandı telsizle şehirler, hatta ülkeler arası görüşmeler yapılmasını sağladı. Malatya'ya ilk videoyu getiren ve izleten de O idi. Star, Kanal 6, Show Tv’nin yayınlarının Malatya’da evlerden izlenebilmesini sağladı.

İtalyan Marconi radyonun, İngiliz Baird televizyonun mucitleridir. Orhan Çekin, Malatya’nın hem Marconi’si, hem de Baird’idir. Radyoculukta ve televizyonculukta Malatya’da çığır açtığı herkesin malumudur. TV programlarında siyasileri, Malatya’ya gelen bürokrat ve bakanları canlı yayınlara alarak şehrin sorunlarını ve taleplerini iletti. Çoğu değerimizi, tanınmış insanları ekranlarda konuk ederek, onların geniş halk kitleleri tarafından anlaşılmasını, bilinmesini ve fikirlerinin öğrenilmesini sağladı. Malatya’nın değerlerini, efsanelerini, yıldızlarını gazetelerde, sosyal medyada yayınlayarak Malatya’nın hafızasına yerleştirdi. Kimleri konuk almadı ki? Abdulhadi Çekirdek, Mehmet Gülseren, Mıho Osman Çağlı, Cengiz İnci, Galip Demirel, Halit Kıvanç, Kadir Eriş, Ülkü Erakalın, Gülgün Feyman, Nurettin Soykan, Selahattin Alpay, İlhan Kılıçaslan, Murat Koçyiğit, Mesut Parlak, H.Cahit Fırat ve 100 e yakın tanınmış yerel ve ulusal ölçekte tanınmış değerlerimizle seviyeli, ilginç, sohbetler yaptı. Orhan Çekin bu programlarını daha sonra Youtube kanallarına yüklemeye başladı. Televizyonda yayınlandığı zamanlarda yaşı müsait olmadığından izleyemeyen şimdiki nesil ile bundan sonraki gelecek nesiller de bu programları izleyebiliyorlar artık.

1974’de Malatya Ticaret Lisesi’nde öğretmenimiz olan Orhan Çekin’in kardeşi Abdurrahman Çekin ile aynı sınıfta öğrenciydik. Malatya Ticaret Lisesinin kadim mezunları Orhan Çekin ile birlikte 2018 yılında “MTL 50. Yıl Buluşması” etkinliği düzenlediler. Adnan Işık, Vedat Erdoğan, Aliseydi Polat, Necati Dikmen, Dr. Mustafa Esentürk, Naci Şavata, Şahin Aydoğan, Servet Deniz, Yusuf İzzettin Cengiz, Nursel Gökçe, Mesut Erdoğan, Adil Karaaslan ve daha nice değerli MTL mensubunu bir araya getirdiler. İki gün boyunca Malatya’nın nezih mekânlarında Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen 50 yıl önceki mezunlar hasret giderdiler.

Orhan Çekin’in öğretmenimle yaptığımız görüşmemizde not aldığım duygu ve düşüncelerini biraz da kendisinden dinleyelim. " Biz çok ilginç, çok farklı, sınırlı sayıda üretilmiş çok özel bir nesiliz. Bir arkadaşım son yıllarda şöyle demişti bana ‘Sen yarı analog, yarı dijital bir insansın.’ Bizler büyüklerinin sözünü dinleyen, çocukları için, anne babaları için hatta dedeleri, nineleri için her fedakârlığa katlanan, saygılı bir nesiliz. Saygıyı, onuru, şefkati, duayı, karakteri, utancı, alçak gönüllülüğü, ahde vefayı, şerefi önemseyen bir nesiliz.

1948 Malatya doğumluyum. Dedelerim Gündüzbeyli idi. Mücelli mahallesinde büyüdüm. Yokluğu da, varlığı da görmüş sıkıntılar yaşamış çok çalışmış, çok çabalamış, çoğu kimsenin zengin olmasına sebep olurken, kendine faydası olmamış biriyim. Gençliğimizde; televizyon, bilgisayar, cep telefonu, tablet gibi teknolojik ürünler olmadığından tek çaremiz kitap okumaktı, o da elimize geçerse. Okumak dedim de, o zaman ana babaların okuduğumuz için çok kızdığı Tommiks, Teksas’lar aşıladı bizlere okuma sevgisini. Herkesten kitap dilenirdik okumak için.

İlkokul, ortaokul hatta lise çağlarımda okul harici zamanlarımda hep babamın yanında çırak oldum. Yerleri paspasladım, tozları sildim. Elektroniği öğrendim. Pilot olmayı hayal ettim, daha sonra Almanya'dan bir kızla mektuplaştım. İngilizcem gelişsin diye. Belki bu kız beni oraya çağırır diyordum içimden. Ama kader bütün hedeflerimi alt üst edecek yazgıyı yazmıştı. Ara sıra yerel gazetelerde yazılar da yazıyordum. Yazılarım yüzünden ‘Öğrenci siyasetle iştigal edemez’ denilerek bir yazım yüzünden 1 hafta okuldan uzaklaştırma cezası aldım. Lise son sınıfa geçtiğimde babamı kaybetmek beni çok büyük sorumlulukların altına soktu. 17 yaşında idim. 7 kardeştik en büyükleri bendim. En küçüğümüz 1,5 yaşında idi. Daha çok çalıştım. Az çok bir şeyler becerebildim, kardeşleri bir arada tutabildim.

Malatyaspor'un kurulduğu yıldı. Türkiye genelinde çıkan FOTOSPOR dergisinin Malatya muhabirliğini aldım. Maçları yazdım. Yani Malatya’nın ilk spor muhabiri olmuştum. O aralar Devlet Su İşlerine girdim ve orada 4 yıl çalıştım. Ve bu kadar işin arasında yüksek tahsilimi de yapabildim. Devam mecburiyeti olmadığı için Adana İktisadi Ticari İlimler Akademisinden mezun oldum. Bu arada borç harç devraldığımız Belediye İş Hanındaki bir mağazada TV yayınlarını almak için uzun uğraşılara giriştim. Çatıya anten kurduğum için mahkemeye verildim. Sonuçta Malatya'ya ilk kez tv yayını seyrettirdim. Okul bitti. Askerlik için beklerken, 3 yıl Malatya Ticaret Lisesinde ve Şehit Kemal Özalper Erkek Sanat Enstitüsünde öğretmenlik yaptım. Kısa dönem askerlik sonrası borç harç OTEK adlı ilk mobilya mağazamı açtım. Evlendim, iş adamı oldum. Malatya Ticaret Odası Meclisinde görev aldım. Rahmetli Nurettin Soykan ile birlikte ANAVATAN partisinin kuruluşunda aktif görev aldım. Anavatan Partisi’nin iktidar olduğu o ilk seçimlere giderken listenin yanlış yapılandırılması yüzünden Metin Emiroğlu ile tartıştım 3. sıra milletvekilliği adaylığını kabul etmedim.

Daha sonra herkesin bildiği tv sevdası ile dağları tepeleri dolaşarak TRT yayının bulunmasını ve bulduğum bu yayının Malatya’ya yansıtılmasını gerçekleştirdim. 1992 de Malatya’nın ilk özel radyosu olan RADYO MALATYA’yı kurdum. Daha sonra Tv Malatya’nın (TVM) kuruluşunu yaptım. Bu TV de ilk naklen yayını gerçekleştirdim. Birçok canlı yayında Malatya için çok şeyi dile getirdim. Malatya’nın kazanımlarına katkı sağlamaya çaba gösterdim. Daha sonra, inşaat şirketi, enerji şirketi, sağlık ve yayıncılık ile ilgili şirketler kurdum. İnşallah yazmaya başladığım kitabımı bitirebilir isem, otobiyografimde; bu konularla ilgili daha çok detay anlatacağım. Sonuç olarak günümüz Z kuşağına, gençlerimize küçük bir tavsiyem olacak. Bizler çok az kalmış kelaynak kuşları gibiyiz. Bu dünyadan göçmeden önce, bizden keyif alın, bizlerle sohbet edin, sorular sorun. Bizler birer hazineyiz. Değerimizi bilin. Bir de özür dilemem gerekiyor eşimden ve çocuklarımdan. Herkes kazandığını arsaya altına yatırırken, teknoloji diyerek yenilik diyerek kazandığım bütün parayı bunlara yatırdığımdan size doğru dürüst bir şey bırakamıyorum. Affedin beni. Zaten siz de mala mülke önem vermediniz, beni hep desteklediniz. Bundan dolayı da aileme teşekkür ediyorum. Malatyalılar da beni her işim de destekledi. Hemşerilerime de teşekkür ediyor selamlarımı sunuyorum.”

Öğretmenim Orhan Çekin ile Atilla Kantarcı büyüklerimi örnek aldım. Onların açtığı yoldan giderek ben de Malatyalı değerlerimizi, Kemal Deniz ile Duran Özkan’ın önerileriyle Malatya Söz gazetesinde yazmaya başladım. Hakkında yazdığım Malatya'nın değerleri belki de ileride kitap olarak da yayınlanabilir. Ne mutlu bana ki dün öğrencisi olduğum Orhan Çekin’i bugün köşemde ağırladım. Bana zaman ayırarak yaptığı söyleşi, yakın ilgisi ve emekleri için teşekkür ettim öğretmenime.

Cemal Gürsel TOY