Malatya’da konuşan Özel, ekonominin yıllardır bitmek bilmeyen bir krizin içinde olduğunu ifade ederek,

“19 Mart darbesiyle birlikte zaten zorda olan ekonomi iyice dibe vurdu. Ne eğitim ne de işte olan 4,7 milyon gencimiz var. Dünyada bu rakam yüzde 6, Avrupa’da kara kara düşünüyorlar, Türkiye’de yüzde 35. Gençlerin yüzde 35’i ne çalışıyor ne okula gidiyor. “Ev genci” diyorlar. Bu tarihin en yüksek rakamı. Yoksullukta Avrupa birincisiyiz. Gıda enflasyonunda dünya birincisiyiz. Sadece ve sadece bu ikisindeki rakamların en önemli sebebi; adalete güvende dünyada 117’nci sıradayız. 19 Mart’ta yaptıkları darbeyle 150 milyar dolar hasar yarattılar. Bu para 6 trilyon lira. “Asgari ücreti 30 bin lira yapın, iş verenin yükünü desteklemeyle kaldırın” diyoruz. Buna lazım paranın 120 katı. Emeklilere yaptıkları verdikleri zammın tam 150 katı. 6 Şubat depremindeki zararın 1,5 katı. Asrın felaketinin 1,5 katı kadar parayı 19 Mart darbesinde harcadılar, bitirdiler. Ne yazık ki Mehmet Şimşek, “Biz o rezervleri bugünler için biriktirdik” diyor. Rezervi kayısıcı, asgari ücretli, emekli için biriktirmiyor ama Ekrem Başkana darbe yapmak için biriktiriyor. Mehmet Şimşek’e de AK Parti’ye de yazıklar olsun”

Son Dakika! CHP'ye Kayyum Atandı!
Son Dakika! CHP'ye Kayyum Atandı!
İçeriği Görüntüle

diye konuştu.

CHP lideri konuşmasına şöyle devam etti:

“Dün Antalya’da, ondan önceki gün Adana’da, bir önceki gün Amasya’da ama Türkiye’nin dört bir yanında aynı nida, aynı haykırış; “Hükümet istifa, Erdoğan istifa.” Çünkü artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Ne emeklinin ne çiftçinin ne asgari ücretlinin ne de esnafın dayanacak gücü kalmamıştır. Artık bu iktidar milletin yakasından düşmeli, sandığı getirmeli, erken seçimde millet kendini bu dertlerden kurtaracak olanları seçmelidir. Çok tarihi günlerdeyiz. Tayyip Erdoğan tarihi bir açıklama yapacağını söyledi. Günlerdir açıklama yapılacak olan salonun hazırlıklarını gösteriyorlar, 3 gün kaldı, 2 gün kaldı… Millet bugün döndü, kulağını açtı dinledi; asgari ücrete zam açıklamadı, emekliye zam açıklamadı, memur emeklisine seyyanen zam vermedi, atanmayan öğretmene müjde vermedi, don gören çiftçilere bir ödemeden bahsetmedi, “Demokrasiye döneceğim, adil bir yönetim yapacağım” demedi, erken seçim müjdesini vermedi. Döndü dolaştı kendi partisinin propagandasını yaptı. Efendim “PKK silahları yaktı, bundan sonra AK Parti, MHP, DEM birlikteyiz, başkasını istemeyiz. Bundan sonrası Türkiye’nin yüzyılı” dedi. Bu iktidarın 41 yıldır PKK terör örgütü var, 23 yılı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarında. Geldiğinde 2002’de sadece 7 şehidimiz var, oradan aldı yalan yanlış işler yaptı 2015-2016’da 530 şehidimiz var. Geçmişte “Çözüm Süreci” dediğinde “CHP’yi istemem”, MHP o zaman buna “Apo’yla anlaştın, ihanet süreci” diyor. Bu, Devlet Bahçeli’ye “Kan emici, vampir” diyor. Birbirleriyle çatışıyorlar, CHP’yi istemiyorlar, arkasında 530 şehit veriyoruz. Sanki buralarda hiç suçu yokmuş gibi çıkmış “Biz anlaştık, bir yapacağız, bu işten de fayda göreceğiz” diyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak yıllardır teröre karşıyız hem terörsüz hem de demokratik bir Türkiye’nin yanındayız. Biz barışında, demokrasinin de teminatıyız. Biz hem terörsüz hem demokratik bir Türkiye istiyoruz. Karşımızda demokrasiye savaş açan, rakiplerini hapse atan, belediyelere kayyum atayan, seçilmiş siyasetçileri zindanlarda çürüten otokrat bir iktidar var. Bu anlayışla bu ülkeye demokrasi gelmez. Buradan “İç cephemiz güçlü olsun” diyenlere sesleniyorum; muhalefete zulmederek, zindanları siyasi tutsaklarla doldurarak yapamazsınız. Saraçhane’de 7 gün 7 gece bütün demokratlar birlikte direndik. “Ümit Özdağ’a da Ekrem İmamoğlu’na da Selahattin Demirtaş’a da özgürlük” dedik. Hep beraber yan yana, omuz omuza seçilmişlerin yanında durduk ama bugün dün DEM Parti’yle görüştük diye bize “Terörist” diyenler, belediye meclislerinde eski DEM’den bir belediye meclis üyesi, Kent İttifakı, İstanbul İttifakı var diye belediye başkanlarımızı hapse atanlar şimdi terör örgütünün başıyla oturdular, anlaştılar ama halen daha belediye başkanlarımızı içeride tutuyorlar. Bugün açıkça şunu gördük; Erdoğan umut siyaseti yapamadığı, tükendiği, perişan olduğu için, bir daha seçim kazanma ihtimali olmadığı için bir düşman arıyor. Yine düşman siyaseti yapmak istiyor. Erdoğan’a sesleniyorum; aç olanın karnını doyurmadan, işsiz olana iş bulmadan, dertli olanın derdini çözmeden korku siyasetine geçit yok. “Yıllardır açsın, işsizsin, yoksulsun biliyorum ama oyu bana vermen lazım yoksa vatanı böldürecekler, bayrağı indirecekler, ezanı dindirecekler” diye milleti bütün zorluklarına rağmen korku siyasetiyle kendisine oy verdirdi. Şimdi orada yaptığı suçlamaları bugün hepsini unuttu, yeni bir korku siyaseti, yeni bir düşman CHP. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum; durduğum yerden geri gitmem, teröre de karşıyım, barışın arkasındayım. Siyaseti sana göre yapmam. Gazinin partisini, Cumhuriyet Halk Partisi’ni, Türkiye’nin birinci partisini kimseye aşağılatmam, senin alnını karışlarım. Çıkmış, “Kürt, Türk, Arap” hesap Kürtlerin temsilcisi DEM, Türklerin temsilcisi MHP, Arapların temsilcisi kendisi… Suriyelileri doldurdu, Arapların temsilcisi kendisi, bir çatı kuracak. Çatıda vatandaşlık bilinci değil ümmet bilinci olacak. Sünni Müslümanlık üzerinden yeni bir ittifak kuracak ve aklı sıra bunun üzerinden yeni bir ittifakla yürüyecek. Türkiye’de ümmetçilik, mezhepçilik, din siyaseti üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız. Biz bu işi Türkiye ittifakıyla ele ele, omuz omuza, gönül gönüle seni nasıl yendiysek yine yeneceğiz.”

“Buradan bütün CHP’lilere sesleniyorum, asla ve asla korkmayın” diyen Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yeni bir ittifak kurulur, orada hiçbir partiyi de hor görmeyin. Hiçbir seçmeni hele hele Kürtleri sakın Tayyip Erdoğan’ın düşündüğü gibi ilkesiz insanlar diye düşünmeyin. Kürt kardeşlerimizin de biz Türklerin de Alevi’nin Sünni’nin de kendini nasıl tanımlıyorsa, bu memleketin vatandaşı ya baş üstünde. Ben Türk milliyetçilerine de ülkücülere de muhafazakarlara da Kürt kardeşlerime de kurban olayım. Tayyip Erdoğan düş yakamızdan.”

19 Mart’ın üzerinden 115 gün geçtiğini ifade eden Özel,

“Tek bir delil olmadan hala iddianameyi yazmayanlar Ekrem Başkanı ve tüm arkadaşlarımızı iftiralarla içeride tutmaya çalışıyorlar. Tayyip Erdoğan’ın baskıcı rejimi belediye başkanlarımıza düşman hukuku uyguluyor. Kadınları evlatlarıyla, babaları hasta çocuklarıyla, hasta olanları hastaneden cezaevine cezaevinden hastaneye sürükleyerek zulmediyorlar. Yazıklar olsun. Bize rakibine zulmeden değil rakibine saygılı davranan cumhurbaşkanı lazım. Bize Ekrem İmamoğlu lazım”

dedi.

Muhabir: Ferdi Durdu-Belgizar Abiri Şimşek