Bektaş, Marmara Havzası’ndaki Tekirdağ, Orta Marmara ve Çınarcık çukurlarının tarihsel süreçte 6,2-6,4 büyüklüğünde karakteristik depremler ürettiğini hatırlatarak, “Hazırlıklar en kötü senaryoya göre yapılmalıdır.” dedi.
Prof. Dr. Bektaş sosyal medya paylaşımında, Marmara Havzası’nın ortak jeolojik ve sismik özellikler taşıdığını belirterek, geçmişte 1935, 1963 ve 2025 yıllarında bu çukurlarda M6,2-6,4 büyüklüğünde depremler meydana geldiğini ifade etti.
Bektaş, karakteristik depremlerin yüksek ısı akısı, ince kabuk yapısı ve 10-20 km derinlikte sürünen fay hareketleri nedeniyle oluştuğunu açıkladı. Ayrıca, batıdan doğuya doğru gerçekleşen stres transferi ve deprem göçünün, 2025 Silivri depremiyle bir kez daha kanıtlandığını belirtti.
“Batıdan doğuya deprem göçünde gecikmiş ve kırılmamış ara bariyerler, Silivri depreminde olduğu gibi yeterince gerilme biriktirememiş fay segmentleridir.” diyen Bektaş, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin deprem hazırlıklarının ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.