Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya Şubesi tarafından 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin birinci yılı dolayısıyla ‘6 Şubat depremleri anma konferansı’ düzenlendi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen konferansta konuşan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür,
“Depremi bitiremeyiz ama Malatya’da biz bu kâbusu bitirebiliriz”
dedi.
Malatya’nın depremselliğinin ele alındığı konferansta konuşan Görür,
“Malatya-Ovacık, birde Yedisu Fay var. Malatya’yı etkileyecek faylar. Malatya Fayını doğru düzgün bilmiyorduk hala da bilmiyoruz.” Açıklamalarında ulundu. Konuşmalarını Belediye Başkanı örneği üzerinden devam eden Görür, “Beni Malatya belediye başkanı seçtiniz. Belediye başkanlarının dünya kadar işleri var. Malatya’ya karşı sorumluluğu var. Başkan seçtiniz. Malatya’yı tehdit eden faylar nedir? Bunlar nerededir, özelikleri nedir? Beni başkan seçen insanların can güvenliği bu düşünceye bağlıdır. Bilim insanları araştırma yapmak için çalmadık kapı bırakmıyor, kimse para vermiyor. Son günlerde TÜBİTAK vermeye başladı. Avrupa Birliğinden proje yazarak para aldık araştırma yaptık, İstanbul’u tehdit eden tehlikeyi ortaya çıkarmak için.”
Dedi.
“MALATYA’DA KİMİ YERDE DEPREM HIZI ÇOK FAZLADIR”
Yerel yöneticilere önerilerde bulunan Görür,
“Belediye Başkanı olsam, Malatya’da yer bilimleri bölümü kurdururum. Malatya’da araştırmaları başlatırım. Fayların araştırmasını sağlamak olur. Hangi fayın ne zaman ne kadar deprem üreteceğini kabaca bilirim. Tehlikeyi belirledik. Düşman saldırdığı zaman karşı koyabilmek için durumunu bilmek lazım, deprem araştırmaları da böyledir. Bir belediye başkanının kendi bölgesini tehdit eden fayları bulmak en önemli görevidir. Faylar deprem üretirse Malatya’yı nasıl etkiler? Malatya’da kimi yerde deprem hızı çok fazladır. Orada canda, malda dayanmaz. Kimi yerde deprem hızı azdır. Kimi yerde binalar kendi ağırlıklarından dolayı sağlamda zemin varsa dengesini sağlar. Yandan ciddi darbe vurursan yıkılır. İvmeyi de, darbeyi de, depremin etkisinin halinin artması da harita haline getirilebilir. O zaman hangi ev ve mahallenin tehlikede olduğunu görebilirsin.”
Diye konuştu.
“KENTİ TEHDİT EDEN FAYLAR BELİRLENİR”
Malatya’da katıldığı konferanslarda depremin geldiğini söyleyen Görür,
“Malatya’ya deprem geldiğini konferansta söyledim, bir kulaktan girdi bir kulaktan çıktı aynı Elazığ gibi. Depremin şiddeti deprem odağına yakınlığı ve zeminine göre değişir. Malatya’da deprem şiddeti de dahil deprem olmadan çalışma yapabilirsiniz. Mikro bölgeleme diyoruz. Fayları belirledim, kaynakta buldum mikro bölgeleme de yaptım. Kenti tehdit eden faylar belirlenir. Neler yapacağımı ve davranacağımı da biliyorum. Belediye meclisinde el kaldıranlar patron değil, patron yerin dinamiğidir. Siz oyun oynuyorsunuz. Deprem bölgesi böyle yönetilmez. Doğayla uyuşmak zorundasın. Kenti yönetirken yeryüzünde bina kaç katlı olacağına belediye meclisi değil doğa etkili olur. Belediyeden bir yetkilinin bu konuşmada olmasını istiyorum. Depreme dayanıklı evi sulu zeminde de yaparsın ama metrekare fiyatı artar. Bilimden ve teknolojik kafadan uzak yaparsan o bina yıkılır. Bu işler bilim ve teknoloji işidir. Deprem gelirse Malatya’ya nasıl zarar verir? Deprem gelmeden zaafiyeti giderirsen deprem bana zarar vermez ya az zarar verir.”
açıklamasında bulundu.
Malatya’nın depremselliğinin ele alındığı programda konuk olan Prof. Dr. Okan Tüysüz, ‘ Türkiye’nin depremleri ve Malatya’ konulu konferans verdi.
Tüysüz, Malatya’nın Doğu Anadolu bölgesinde deprem tehlikesi altında bulunduğunu ifade etti. Türkiye’nin içersinde bilinen 485 diri fay olduğunu kaydeden Tüysüz,
“Denizlerle çevrili ülkeyiz, çok fay var. Yeni belirleyeceğimiz faylarla belli 1000 fay var. 24 il, 110 ilçe, 580 köy merkezi doğrudan diri fay hattı üzerinde oturuyor”
dedi.
Türkiye’de her 4-5 yılda bir büyük deprem olduğunu dile getiren Tüysüz, resmi rakamlara göre 123 yılda 150 binin üzerinde can kaybının olduğunu anımsattı.
1999 depreminin bilinen bir deprem olduğunu kaydeden Tüysüz,
“Hiçbir önlem alınmadı. 900 civarında can kaybı oldu. Marmara’da deprem bekliyoruz. Yedisu fayı da aynı şekilde...6 Şubat depremi de biliniyordu. 2002 yılında Elazığ ve Kahramanmaraş’ta 7,2’nin üzerinde deprem olacağı söylendi. Yıllardır konuşuyoruz ana kulaklıkları çıkarıp bizi dinleyen birini bulamadık. 2004 yılında Malatya’da sempozyumda sonuç bildirgesinde; 7 ve üzerinde deprem riski altındadır deniliyor, sene 2004”
dedi.
Tüysüz, 6 Şubat depremleriyle ilgili şunları söyledi:
“En kötü zemin ve yapılar Hatay’daydı o nedenle en büyük zararı gördü. Arkasından Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş geldi.”
Tüysüz, açıklamalarına şöyle devam etti:
“1948’den buyana 32 imar affı çıkarıldı. Hiçbir kuralı geçerli kılamazsınız. Sonuçta ortaya bir felaket çıkar. Deprem doğal bir olay durdurmak, geciktirmek mümkün değil o zaman hazırlık yapacağız. Ülkemizin politikası deprem öncesi ve sonrasını ters algılanan bir politikadır. Deprem riskini azaltabilir miyiz? Daha az nasıl hasar alabiliriz? Depremin büyüklüğünü azaltmak mümkün değildir. Deprem olduğu zaman depremin etkilediği her şey risk unsurudur. Bunu sağa sola oynayabilirsiniz ve afet riski küçülür. Ne yapacağımız belli, yol haritamız var ama hassasiyet ve siyasi kararlılık görmedik. Hazırlık için gerekli koşullar yıllar içeresinde oluşturulmamıştır.”
“ EN AZ 300 YIL BÜYÜK DEPREM OLMAYACAK”
Tüysüz, Malatya ile ilgili ise
“Malatya’nın zemininin zayıf olduğunu biliyoruz. Raporların aksine Malatya zayıf zemine doğru göçmeye başladı. Battalgazi ilçesinde kaliteli zemin yüzde 22,5 geri kalanı ise daha zayıf zemin. Yeşilyurt’ta ise yüzde 27,5 sağlam zemin. Malatya’yı etkileyen çok deprem var. Malatya çevresinde diri fay var mı? En önemli fay 6 Şubat’ta kırılan Doğu Anadolu Fayıdır. İkinci önemli fay, Malatya-Ovacık Fayı. İlçe bazında Doğanşehir fayların yoğun olduğu ilçedir. Önemli olan bir fay; Doğu Anadolu Fayında tarih boyunca büyük depremler olmuştur. En az 300 yıl büyük deprem olmayacak. Artçılar olabilir ama 7 ve üzerinde deprem mümkün değildir. Malatya büyük deprem tehlikesini atlatmıştır. Pütürge-Çelikhan’ı da tehlike dışı bırakmak mümkün olabilir. Malatya-Ovacık Fayı üzerinde ayakları üzerine basan çalışmalar yapılmalıdır. Birkaç yıl içerisinde doğru şeyler söyleyebiliriz. Malatya içinden fay geçebilir ama aktif olup olmadığına dair yeterli veri yoktur. Malatya’da gelecekte deprem olur mu; Malatya-Ovacık fayı 7’nin üzerinde deprem oluşturabilir. Malatya’yı etkileyecek Bingöl Yedisu Fayı var. Malatya-Ovacık Fayında stres artmıştır”
bilgisini verdi.
57 BİN DEPREM OLDU
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan ise Afet ve Acil Durum Bakanlığı’nın neden kurulmadığı üzerinde durdu. Alan sözlerinin başında, geçen bir yıl boyunca bölgede farklı büyüklüklerde 57 bini aşkın deprem meydana geldiğini ve hâlâ da meydana gelmeye devam ettiğini söyledi.
Gerekli uyarıların dikkate alınmadığını söyleyen Alan, merkezi ve yerel idareler in bu uyarıları dikkate almadığını, umursamadığını söyledi. Alan, bu yüzden doğal bir jeolojik olan depremin büyük bir afete dönüştüğünü söyledi.
Alan,
“Yaklaşık 5 yıl önce depremsellik ve güvenli kent çalıştayında Malatya’nın depreme hazır hale getirmesi için yapılması gereken çalışmaları belediye başkanlarının da katıldığı bir toplantıda bizzat şahıs olarak katılarak sunum yapmış ve anlatmaya çalışmıştım. Yaklaşmakta olan Kahramanmaraş depremleri ile ilgili önlemlerin acilen alınması istedik, hatta yine bu çalışmalar kapsamında odamız tarafından dünyadaki benzer düzenlemeler de dikkate alınarak bir fay yasası teklifinin hazırlandı. Ancak söz konusu tasarı teklifleri komisyonda iktidar sahipleri tarafından reddedilmiştir reddedilmesinden sadece 8 ay sonra 6 Şubat Kahramanmaraş depremini merkezli depremlerde 450 kilometreye yakın fayın kırıldığı”
dedi
SADIKOĞLU: 36.000 BİNAMIZ YERLE BİR OLDU
Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından Malatya Ticaret Sanayi Odası’nda düzenlenen ‘6 Şubat Depremleri Anma’ programının açılış konuşmasını yapan MTSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Hatay’dan sonra en fazla zarar gören ilin Malatya olduğunu söyledi.
6 Şubat Kahramanmaraş depremi sonrasında Malatya’ da bin 237 vatandaşın öldüğünü söyleyen Sadıkoğlu,
“36.000 binamız yerle bir oldu bir sürü insanın bir anda nerede yapacağının hesabını yaptığını gördük. 27 bin iş yerimiz tamamen yerle bir oldu. Özellikle kullanılmaz hale geldi, yani depremler Malatya’da hemen hemen her 4 binadan birinin yıkılmasıyla sonuçlanmıştır. Bir yıl geçmesine rağmen yıkımlar tamamlanmış değil ve teslim edilen konut ve iş yeri henüz yok ama devletin büyüklüğüne inanıyoruz. Umut ediyoruz hızlı bir şekilde Malatya’mız önemsenir ve bu anlamda insanlarımız yeniden Malatya’ya döner 120.000 vatandaşımızın 74 konteyner kentte kaldığını biliyoruz.”
Dedi.