Bir ülkenin kaderini değiştiren, tarihe damgasını vuran kahramanlar vardır. Kazım Karabekir, işte o kahramanlardan biri. Sadece savaş meydanlarında kazandığı zaferlerle değil, vatan sevgisi ve stratejik dehasıyla da hafızalarımızda kazınan "Şark Fatihi", ölümünün 77. yılında yeniden anılıyor. Ancak onun hikayesi, yalnızca başarılarla değil, pek çok sırla dolu.
Kazım Karabekir kimdir?
1882'de İstanbul'da dünyaya gelen Kazım Karabekir, Fatih Askeri Rüştiyesi ve Kuleli İdadisi'nde aldığı eğitimin ardından Harbiye'yi ve Harp Akademisi'ni bitirdi. 1905'te kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı ve kısa süre içinde zaferlerle dolu bir kariyere adım attı.
Kazım Karabekir, yalnızca Türk ordusunun değil, Türk milletinin de en büyük kahramanlarından biridir. Birçok cephede savaştı, fakat en çok Doğu Anadolu'daki zaferleriyle tanındı. 1918'de, Rus ve Ermeni ordularına karşı gösterdiği olağanüstü başarılarla "Şark Fatihi" unvanını kazandı. Erzincan ve Erzurum’u Ermeni kuvvetlerinden kurtararak büyük bir zafer kazandı. Sarıkamış'ta kazandığı zafer ile de Kars ve Gümrü’yü alarak Türk milletinin topraklarını yeniden kazandı.
Mondros'tan Kurtuluş Savaşı'na: Atatürk ile Omuz Omuza
Kazım Karabekir'in asıl kahramanlık öyküsü, Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk ile birlikte yazıldı. Mondros Mütarekesi sonrası İstanbul'a çağrılan Karabekir, işgal altındaki vatanın geleceği için gözünü budaktan sakınmadı. Atatürk’ün çağrısına kayıtsız kalmayarak, Erzurum'da savaş başlatan Karabekir, "Bütün kolordumla emrinizdeyim" diyerek, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde en büyük desteği verdi.
Bir Kahramanın Siyasetle İmtihanı
Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanınca, Kazım Karabekir bir kahraman olarak sadece askeri değil, siyaset sahnesine de adım attı. 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurarak başkanlık görevini üstlendi. Ancak, bir dönem, ismi İzmir suikastıyla ilişkilendirildi ve yargılandı. Siyasetten çekilse de, 1946’da Meclis Başkanlığı'na seçilerek halkına hizmet etmeye devam etti.
Kazım Karabekir, 26 Ocak 1948’de vefat etti, ama adı Türk milletinin kahramanlık tarihine altın harflerle kazındı. Bugün, onun hatırasını, her zaferin ötesinde, bağımsızlık uğruna verdiği mücadeleyle anıyoruz.