Olumsuz unsurlarına rağmen (halka yüklenen aynî ve nakdî yükümlülükler), savaş ekonomisinin bölge yerleşimlerinde önemli bir sermaye birikimine yol açtığı söylenebilir. Osmanlı devleti ile Avusturya, Rusya ve Đran arasında uzun yıllar devam eden savaşlar asker12, askerî mühimmat ve zahire talebi yarattığından taşımacılık sektörü ile esnaf kollarında önemli bir hareketlilik gerçekleşmiştir. Bölgedeki maden ocaklarından elde edilen ham bakırın silah imali için Đstanbul’a, Tophâne gibi devlet imalathânelerine nakledilmesi bölgedeki taşımacılık sektörüne katkı sağlayan diğer bir unsurdur 13 . Tüm bu faaliyetlerin şehir ve kasaba ileri gelenleri gözetiminde gerçekleşeceği dikkate alındığında, ortaya çıkan kârdan bu zümrelerin önemli kazançlar elde edecekleri ortadadır.
Osmanlı devletinin genelinde olduğu gibi14 , XVIII. yüzyılda bölgedeki 9 Ayrıntısı için bkz. Yücel Özkaya, 18. Yüzyılda Osmanlı Toplumu, Đstanbul 2007, s.189, 204, 206 ve Musa Çadırcı, Ülke Yönetimi, Ankara 2007, s.117. Trabzon valileri örneği için bkz. Kılıç, a.g.m, s.187. 10 Trabzon’un fethinden sonra şehre atanan valiler uzun yıllar görevlerinde kalırlarken daha sonraki dönemlerde-mesela XVIII. yüzyılda-görev alan valilerin bazen birkaç ay kadar görevlerinde kalmaları söz konusudur bkz. Kılıç, a.g.m., s.188 ve Đnbaşı, a.g.m., s.319. 11 Mahmut Goloğlu, Trabzon Tarihi, Trabzon 2000, s.68-84. Trabzon’un mütesellim idaresinde olduğunda yaşananlara örnek için “Tüccar Çukadarî Osman Ağa” ve “Mütesellim Mürteza” örneklerine bakılabilir bkz. Aygün, a.g.e., s.34, 177. 12 Devletin bölgedeki kazaların ayân ve eşrafından asker talep etmesi 1683 Viyana bozgunundan sonra yaşanan savaşlar esnasında gerçekleşmiş görünmektedir. 1694 yılı Nisan ayında Trabzon merkez kazasından asker toplama ile ilgili bir kayıt bulunmaktadır bkz. TŞS, 1861/8- 1 ve Hasan Umur, Of Tarihine Ek, Đstanbul 1956, s.49. 13 Đran savaşlarında askerî mühimmat taşımak amacıyla Trabzon-Erzurum yolu defalarca onarıldığından bu işlerde görev alan usta ve amelelere önemli miktarlarda ödemeler yapılmıştır. Benzer şekilde, savaş alanlarına nakledilmek üzere şehirde erzak depolanan mahaller ile Trabzon kalesinin mühimmat konulan kısımlarının onarılması ve bu vesileyle tamirat masraflarının devletçe ödenmesi önemli miktarlarda sermayenin savaş ekonomisi sayesinde bölgeye akmasını sağlamıştır.
İstanbul’a maden ürünleri nakledilmesi Espiye gibi bazı köylerin gelişerek kasabaya dönüşmesine yol açtığı gibi madenin depolanması bedesten, han ve mahzenlerin; taşınması da yük hayvanı sahipleri ile gemicilerin yararına sermaye birikimine yol açmıştır bkz. Aygün, a.g.e., s.115-128, 163; 235-249. 14 Mehmet Genç, Osmanlı Đmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, Đstanbul 2000, s.170. Uluslararası Karadeniz Đncelemeleri Dergisi 43 iktisadî faaliyetlerde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bölgenin en önemli dokuma sektörü olan keten bezi üretimi ve satışını vergilendiren keten bezi mukataası 1735 yılında 1727 yılına oranla %900, yine bölgenin iktisadî faaliyetlerini vergilendiren diğer bir devlet kurumu olan Trabzon iskelesi gümrük mukataası ise 1745 yılında 1704 yılına göre %373,6 oranında büyüme yaşamıştır. Benzer şekilde, özellikle bu yüzyılın 30’lu yıllarından sonra Trabzon’da han ve misafirhâne gibi konaklama mekânlarının sayısında önemli bir artış yaşanmıştır 15 . Tüm bu faaliyetlere bir şekilde katılan veya bu faaliyetleri işletmek üzere ihale ile alan yerel unsurların güç ve servet sahibi hâline geldiklerini varislerine kalan ve Cumhuriyet Türkiye’sine kadar uzanan servet ve itibara bakarak anlamak mümkündür. Vergi ve asker toplama başta olmak üzere bir takım devlet işlerini ihale ile üstlenenler zamanla sülâle isimleriyle anılacak derecede bölgenin siyasî, iktisadî ve toplumsal yapısını belirler konuma ulaşmışlardır 16 . Benzeri şartlar neticesinde, bölge idaresinde yerel unsurların söz sahibi hâline geldikleri XVIII. yüzyılda, güç ve itibar kazanarak sivrilenler arasında Üçüncüzâde Ömer Paşa ve sülâlesi de yer almaktadır. XVIII. yüzyılda Trabzon valiliği yapan Üçüncüzâde Ömer Paşanın faaliyetleri ve muhallefâtı üzerinden bir biyografi denemesi bu çalışmanın konusudur. Bir biyografi denemesi olan bu çalışma sayesinde Osmanlı taşrasının XVIII. yüzyıldaki siyasî, sosyal ve iktisadî şartlarını görmek mümkün olacaktır.