Şehrin birçok noktasında yolların göle döndüğünü, alt geçitlerin suyla dolduğunu ve rögar kapaklarının işlevsiz kaldığını belirten Zelyurt, Malatya'nın altyapısının "cihanın ilk şehirlerinden biri"ne yakışmayacak düzeyde olduğunu vurguladı.
Zelyurt,
"Bu vaziyet, sıradan bir hava hadisesinin dahi şehrimizi esir alabileceğini, belediyeciliğin yalnızca kaldırım boyamak, festival tertip etmek yahut tabelaya estetik vermek olmadığını bir kez daha göstermiştir"
dedi.
Altyapının bir şehrin "belkemiği" olduğunu ve görünmeyen ancak hissedilen medeniyetini temsil ettiğini belirten Zelyurt,
"Belkemiği kırılmış bir şehirde, üstüne ne inşa ederseniz edin, çöküş mukadderdir"
ifadelerini kullandı.
Yaşananların "kader değil, kasıt da değil; ama apaçık bir liyakatsizlik, tedbirsizlik, iş bilmezlik" olduğunu söyleyen Zelyurt, milletin vergileriyle yapılması gereken hizmetin şova ve yüzeysel işlere kurban edildiğini iddia etti.
Anahtar Parti olarak belediyeciliği bir sorumluluk olarak gördüklerini belirten Zelyurt,
"Halkın her adımında devletin izzetini, her noktasında milletin haysiyetini görürüz. Bu anlayıştan uzak, her yağmurda sınıfta kalan bir idare tarzı ne bugünü kurtarır ne de istikbali inşa eder"
dedi.
Belediyeciliğin sadece seçim kazandıran bir araç değil, şehre ve insana dair bir vicdan sınavı olduğunu belirten Zelyurt,
"Bu imtihan, ne yazık ki kaybedilmiştir"
ifadelerini kullandı.
Zelyurt, Malatya'nın bu yönetim anlayışını hak etmediğini ve şehri altyapıdan üstyapıya, adaletten kalkınmaya kadar her yönüyle ayağa kaldıracak bir anlayışa ihtiyaç duyduğunu söyledi. Bu anlayışın Anahtar Parti'nin özü olduğunu vurguladı.
