Kızık Mahallesi’nde su kaynağında bulunan ve ‘kutsal’ sayılan balıklar, kutsal kabul edildikleri için yenilmiyor. Halk arasında ‘kutsal’ olduklarına inanılan balıkları yiyenlerin hastalandığı, hatta yemeye çalışanların hayatını kaybettiği söylenir.
Köyün kuruluşundan buyana var olan balıklar öldüklerinde kefenlenip, mahalle mezarlığında kendileri için ayrılan özel bir alana gömülüyor. Nereden geldikleri bilinmeyen ve mahallenin kuruluşundan öncede var oldukları kaydedilen balıkların Kıbrıs Barış Harekâtı döneminde kayboldukları, daha sonra geri döndüklerinde sırtlarında yara izi görüldüğüne inanılıyor.
700 YILDIR KÖYDE YAŞIYORLAR, SADECE BİR KERE KAYBOLDULAR
Kızık’ın kuruluşundan buyana var olduklarına inanılan balıkların yaklaşık 700 yıldır mahallede oldukları ifade ediliyor. ‘Kutsal’ sayılan ve kimsenin yemediği bu balıklarla ilgili şöyle bir rivayette bulunuyor:
“Köyün kurulduğu zaman içme suyundan balık kokusu geliyormuş. O dönem ki muhtar, bu balıkları temizlemeye kalkıyor. Balıkları temizleyen muhtar, eşi ve çocukları hepsi ölüyor. Birkaç sene sonra iki asker, buradan iki balık alıyor. Balıklar kan kesiyor ve onlarda ölüyor.”
KIBRIS HAREKÂTINDAN YARALI DÖNDÜLER
Kıbrıs Harekâtı’nda mahallede sadece iki topal balığın kaldığı ve diğer balıkların kaybolduğu, harekât sonrası balıkların yeniden mahallede görüldüğü ancak sırtlarında yaralara rastlandığı ifade ediliyor.
Arguvan merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Kızık’taki "kutsal balıklar parkı" yılın belirli dönemlerinde ziyareti akınına uğruyor.
Bulaşıkçı balıklar olarak da bilinen ve halk tarafından ‘kutsal’ olduklarına inanılan balıklar, önceleri pınarın oluşturduğu gölette yer alırken, şimdilerde daha sonra alt kısma yapılan parktaki yapay bir göletin içinde yaşıyorlar.