Zeka üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, zekanın yalnızca genetik mirasla açıklanamayacağını vurguladı. Tarhan, zekanın yüzde 30-40 oranında kalıtsal olduğunu ancak yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebileceğini belirtti. “Zihinsel yatırım, emek ve çabayla bireyler daha avantajlı hale gelebilir,” dedi.

Zeka Sadece Matematikle Sınırlı Değil

Prof. Dr. Tarhan, 1983 yılında Prof. Dr. Howard Gardner tarafından geliştirilen çoklu zeka kuramının çocukların yalnızca matematiksel ya da sözel becerilerle değerlendirilmesini yetersiz bulduğunu söyledi. Gardner’ın yaklaşımıyla zekanın farklı türlerde gelişebileceği anlayışı ortaya kondu.

Depremlerde İşinize Yarayacak Eşyalar Nelerdir?
Depremlerde İşinize Yarayacak Eşyalar Nelerdir?
İçeriği Görüntüle

Tarhan bu kuramı destekleyerek, sözel ve mantıksal zekanın testlerle ölçülebilir olduğunu; ancak müziksel, görsel, bedensel, sosyal, içsel ve doğasal zeka gibi diğer türlerin de önemli olduğunu belirtti. “Bir çocuk ritim tutabiliyor, görsel imgeler çizebiliyor veya bedensel koordinasyonu ile dikkat çekiyorsa, bu zeka türleri keşfedilmeli ve desteklenmeli,” dedi.

Gerçek Liderler Çoklu Zekayı Dengeli Kullanır

Zeka türleri arasındaki ilişkiye dikkat çeken Tarhan, yalnızca bir zekâ türünde başarılı olmanın yeterli olmadığını söyledi. “Gerçek liderler ve kanaat önderleri, farklı zeka türlerini dengeli bir şekilde kullanabilen kişilerdir. Bu insanlar topluma katkı sağlar ve yol gösterir,” açıklamasında bulundu.

Zekanın Vicdani Boyutu: Ahlaki Zeka Yerine ‘Vicdani Zeka’

Gardner’ın ahlaki zekayı net bir şekilde tanımlayamadığını hatırlatan Tarhan, 2010 yılında yayımladığı “Pozitif Psikoloji” kitabında “vicdani zeka” kavramını ortaya koyduğunu söyledi. Bu kavramın daha ölçülebilir olduğunu belirten Tarhan, kitap sonrası geliştirilen “Vicdani Zeka Ölçeği” ile bu zekâ türünün değerlendirilmesini sağladıklarını ifade etti.

Zeka Eğitimi İçin Aile ve Öğretmenlere Yol Haritası

Tarhan, “Duyguların Psikolojisi” kitabında zeka türlerine yönelik 10’ar soruluk ölçekler paylaştığını da belirtti. Bu sayede anne babalar ve öğretmenlerin çocukların hangi zeka türünde baskın olduğunu keşfedebileceğini, ilkokul düzeyinde bu ölçümlerle yetenek avcılığı yapılabileceğini vurguladı.

Einstein Örneği: Dahilik Duygusal Zekayı Gölgeleyebilir

Zeka türlerinin dengesiz gelişiminin bireysel ve sosyal sorunlara yol açabileceğini anlatan Tarhan, Albert Einstein’ı örnek gösterdi. “Einstein matematikte dâhiydi ama duygusal ve sosyal zekâsı gelişmemişti. Evliliği bu yüzden bitti. Öğretmenleri bile onun ‘adam olmayacağını’ söylemişti. Bu da zekâ türlerinin bir bütün olarak gelişmesi gerektiğini gösteriyor,” dedi.

Son olarak Tarhan, bir çocuğun müziksel zekâsı varsa illa sanatçı olması gerekmediğini, ancak müzik eşliğinde ders çalışmasının öğrenmesini kolaylaştırabileceğini söyledi. “Her zeka türü hayatın başka bir alanında işe yarar. Önemli olan, dengeyi sağlamak,” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Haber Merkezi