Yardımlaşmak çok uzun yıllar önce insanoğlunun öğrendiği, geleneklerine ve köylerde işlerim imece usulü yapılmasını sağlayan bir eylemdir. Bu geleneği ve alışkanlığı kaybetmemek birlik olmamızı ve toplum olarak yalnız olmadığımızın farkına varmamızı sağlar.
Yardımlaşma insanlar arasındaki arkadaşlık dostluk ve kardeşlik duygusunun daha da çok artmasına neden olur.
Kişi her zaman kendi egolarını düşünmemeli, başka yardıma muhtaç olan insanların yerine kendini koymalı ve onlara da ellerinden gelen her türlü yardımı etmeye çalışmalıdır. İşte ancak bu şekilde insan olmuş oluruz ve insanca hayat yaşamış oluruz.
Çünkü hayat bir su misali akar gider. Zaman zaman ise hayatın içinde yolunu kaybeden bir balık misali çırpına çırpına yüzer dururuz.
Yeri gelir yardıma muhtaç halde kalır, gözümüz kapıda birilerinin yardımımıza gelmesini bekleriz. Yardıma muhtaç olduğumuz anlarda bir el, bir ses, bir bakış görmek isteriz.
Hem dinimiz hem de kültürümüzün getirileri bizlere her zaman darda kalana, düşene yardım etmemizi ister. Bu nedenle empati kurmayı asla unutmamalıyız.
Ve bir kişinin tek başına, yalnız iken yapamayacağı ya da güç yetiremeyeceği işleri başka insanların yetenekleri ve enerjileri ile birlikte yapması yardımlaşmadır.
Bizim yeteneğimiz ya da bilgimiz olmayan konularda yardım alıp, kendimize ait bilgi ve yeteneği başkasınınkiyle birleştirmektir. İnsanoğlu eşi, dostu, arkadaşları, çevresi ile bir bütündür.
Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz. Unutmayalım ki! Ne başarırsanız başarın, size yardım eden biri mutlaka vardır.
Bazen yardım için uzanan bir ele karşılık vermelisin ve bazen her şeyi kendi başına yapamayacağını kabul etmek zorundasın.
Peki, “Yardımlaşmak niçin önemlidir ve yardımlaşmanın topluma ne gibi katkıları olur?”
Sevgili okurlarım, yaşamımızda ne kadar çok sorunla karşılaştığımızı bir düşünün. Bu sorunlara çözüm bulmak için çabalarız. Bazen tek başımıza bu sorunların üstesinden gelemeyiz, işte bu engelleri aşmak ancak yardımlaşma ile mümkün hale gelir.
Şöyle ki; Yardım yapan kişiyle yardım yapılan kişi arasında sevgi ve kardeşlik bağı güçlenir. Yardım sayesinde topluma kazandırılan insanlar kin, haset, düşmanlık gibi bir takım kötü huylardan kurtulur.
Çünkü yoksullukla mücadele etmek, birlik ve beraberliği sağlamak, ekonomik olarak kalkınabilmek, manevi duygularımızı çoğaltmak, huzur ve mutluluk içinde yaşamımızı sürdürmek ancak yardımlaşma ile mümkün olabilir.
Yardımlaşma ile sorunları çözülen insanlar daha mutlu ve huzurlu bir hayat yaşar. Bu mutluluk ve huzur toplumun geneline yayılır.
Kısaca, yardımlaşmaktan el ele vermekten insan birikimlerinden bir şey kaybetmez. Ve o yüce sözde denmez mi ki “bir mum diğerine ışık vermekle kendi ışığından birşey kaybetmez diye.”Bu da böyledir.
Hadi herkesi parlatalım herkes bizler gibi pırıl pırıl olsun hem onlar da, bizlere aydınlık versin. Yoksa biz birbirimizden ateşimizi saklanırsa o ateş ışıldamaz, artmaz küçük bir rüzgârda kül olur gider.
Bütün girişim ve atılımlarımızda, daima bizden daha tecrübeli olanların fikir ve görüşlerine, yardımlarına başvuralım, birliğin güçlü ahenginden ayrılmayalım…