Malatya'da varlık gösteren Ermeniler, ayrıştırma olmadan, birlik ve beraberlik içinde yaşadıkları bir döneme tanıklık etmişlerdir. Bu şehirde, farklı kökenlere sahip insanlar arasında oluşan bu uyum, Malatya'nın zengin ve çeşitli kültürel mirasının temelini atmıştır.
Ermenilerin Anadolu coğrafyasında yaşadığı yörelerin tarihi üzerine hazırlanan 'Malatya Ermenileri adlı çalışmada tarihçi Arşag Alboyacıyan, sadece Ermenilerin değil aynı zamanda Bizanslılar, Araplar, Türkler, Kürtler, Süryaniler gibi tüm halkların bölgedeki hikâyesini anlatıyor.
KULÜBEDEN GÖSTERİŞLİ EVLERE
Bizim de kitaptan dikkatimizi çeken bölümlerden biri olan Ma- latya'nın Etnografyasında ilginç detaylar yer alıyor. Papaz Garabed Benneyan'ın kaleme aldığı Ev ve Eşyalar' adlı geniş kapsamlı çalışmasında şunlar yer alıyor:
"Malatya son değişimini 19. Yüzyılın son çeyreğinin başında yaşadı. Şimdiki yerde bulunan evler basit ve gösterişsiz kulübelerdi. Ancak onları süslü (eğer böyle söylenebilirse tabi) ve gösterişli evler takip etti.
İlkleri tek katlıydı, şimdikiler ise en az iki katlıdır. Evlerin hepsinin yanında çitlerle çevrili bahçe ve duvarlarla çevrili avlu bulunuyor. Avluların tabanı taş döşemelidir. Damlar şire sermek ve yiyecek kurutmak için toprakla örtülmüştür. Damları kiremit kaplama alışkanlığının yaygınlaşması henüz 10-20 yıl olmuştur.'

KİREMİT VE MALATYA
Tüm bunlar anlatılırken kitapta sayfa altına düşülen dipnotta yazının kaleme alındığı tarih 1912 ve kiremit kullanımının 1890-1900 tarihlerinde başlandığı belirtiliyor.
6 AY NAKIŞ İŞLİYOR
Bu dipnotu siz değerli okurlarımızla paylaştıktan sonra evlerde sedir ve sandalyenin çok az bulunduğuna yer vermek istiyorum. Buna karşılık ise hala günümüze köy evlerinde bir nebze de olsa sirayet eden halı, kilim, yatak, yastık bolluğuna denk geliyoruz. İlginç bir detay daha vermek istiyoruz size. O da bir yatak takımının nakşını hazırlamak için Ermeni kadınının 6 ay durmadan çalışma yapması gerektiği ve bu takımın beş yüz kuruşa mal olduğu gerçeği.