Bu atasözü, bir işe başlamadan önce gerekli hazırlıkları yapmanın ve temelleri sağlam atmanın önemini vurgular. Atasözünde geçen "ek tohum" yapılan bir işin veya girişimin başlangıcını temsil ederken, "çekme yiyecek yasını" ise başarısız olmaktan kaynaklanan üzüntü ve pişmanlığı ifade eder.
Atasözü, bir tarlanın ekilmesi örneğiyle açıklanabilir. Bir tarla ekmeden önce, toprak sürülmeli, gübrelenmeli ve tohumlar dikkatlice seçilmelidir. Bu hazırlıklar yapılmadan ekilen tohumlar filizlenemez ve ürün vermez. Aynı şekilde, bir işe başlamadan önce gerekli planlama yapılmalı, bilgi edinilmeli ve gerekli kaynaklar sağlanmalıdır. Bu temeller sağlam bir şekilde atılmazsa, girişim başarısızlıkla sonuçlanabilir ve bu da üzüntü ve pişmanlığa yol açabilir.
Atasözünün kullanım örnekleri:
- Bir öğrenci, sınavlara iyi hazırlanmadan girerse, "Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını" diyebilir.
- Bir girişimci, yeterince araştırma yapmadan bir iş kurarsa, "Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını" diyebilir.
- Bir sporcu, antrenmansız bir şekilde yarışmaya katılırsa, "Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını" diyebilir.
Atasözünün benzer anlamlara gelen diğer versiyonları:
- Emek vermeden yemek olmaz.
- Önce tedbir, sonra takdir.
- Ne ekersen onu biçersin.
- Plansız iş plansız gider.
Atasözünün bize öğrettikleri:
- Başarılı olmak için planlı ve programlı çalışmalıyız.
- Bir işe başlamadan önce gerekli bilgi ve donanıma sahip olmalıyız.
- Zorluklar karşısında pes etmemeli ve çözüme odaklanmalıyız.
- Hatalarımızdan ders almalı ve kendimizi geliştirmeye çalışmalıyız.
Atasözünün günümüzdeki önemi:
Bu atasözü, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Hızlı ve rekabetçi bir dünyada yaşıyoruz ve her gün yeni zorluklarla karşılaşıyoruz. Bu zorluklar karşısında pes etmek ve şikayet etmek yerine, "Ek Tohumun Hasını, Çekme Yiyecek Yasını" atasözünü aklımızda tutmalı ve planlı, programlı ve çalışkan bir şekilde hedeflerimiz için çaba göstermeliyiz. Unutmayalım ki, başarı tesadüfen değil, emek ve azimle kazanılır.