Manastırın, ilk olarak 5. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Özellikle Süryanilerin Bizanslılar tarafından Malatya'ya yerleştirilmesiyle birlikte, manastırın önemi daha da artmıştır. 985 yılında, Süryani Ortodoks Patrikliği'nin bu manastıra taşınmasıyla, burası Süryanilerin dini merkezi haline gelmiştir. 1293 yılına kadar bu rolünü sürdüren manastır, bu tarihten sonra Deyrulzafaran'a taşınmıştır.

Mor Barsavmo Manastırı sadece dini bir merkez olmanın ötesine geçerek, aynı zamanda bir eğitim ve kültür merkezi olmuştur. Süryani tarihinin en önemli eserlerinden bazıları burada kaleme alınmıştır. Mihayel Rabo'nun, 1193 yılına kadarki kilise ve dünya olaylarını anlattığı dört ciltlik "Dünya Tarihi" ve Abûl'l Farac'ın "Tarih"i, bu manastırda yazılmıştır.

MUCİZELER VE RÖLİKLER

Süryaniler, manastırda korunan Mor Aziz Mor Barsavmo'nun röliklerinin mucizevi özelliklere sahip olduğuna inanırlar. Süryani tarihçi Abu'l Farac, 1134 yılındaki çekirge istilasını önlemek için Mor Barsavmo'nun sağ kolunun bulunduğu tabutun Urfa'ya gönderildiğini ve tabutun mucizesi sonucunda çekirgelerin Urfa'ya uğramadan çekip gittiklerini anlatır.

MİHAYEL RABO VE II. KILIÇARSLAN GÖRÜŞMELERİ

Manastırda yetişmiş en ünlü Süryani Patriği olan Mihayel Rabo (1126-1199), dönemin devlet adamlarıyla kurduğu dostluklarla tanınır. Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan ile üç kez görüştüğü bilinen Rabo'nun, bu görüşmelerde Selçuklu Sultanı tarafından büyük saygı gördüğü aktarılır. II. Kılıçarslan, İslam geleneklerine aykırı olmasına rağmen, elinde İncil ve haç ile gelen Rabo'yu huzuruna kabul etmiş, bu tavrı nedeniyle İslami çevrelerde eleştirilmiş ve dinsizlikle suçlanmıştır.

SÜRYANİLERİN BİZANS VE TÜRKLERLE İLİŞKİLERİ

Süryaniler, Bizans'ın monofizitliğe karşı mücadele adı altında yürüttüğü Rumlaştırma ve Ortodokslaştırma çabalarına karşı direnmiş ve kendilerine dini özgürlük sağlayan Türklerin yanında yer almışlardır. Bu tavır, Anadolu'nun fethinde de büyük rol oynamıştır.

Mor Barsavmo Manastırı, Süryani tarihinin sessiz tanığı olarak bugün de varlığını sürdürmekte, geçmişin izlerini ve kültürel mirasını geleceğe taşımaktadır.

Malatya Valiliği’nden Orhan Şen imzasıyla çıkan Pütürge Tarihi adlı eserden bir kesit ise şöyledir:

 Rabo şöyle der:

"Türklerin kutsal törenler hakkında herhangi bir fikirleri yoktur (...) Rumların aksine kişilerin inançlarını sorgulama adetleri olmadığı gibi, bu sebeple kimseyi de cezalandırmazlar.”

Kılıçarslan ise, 1181 yılında patriğe yazdığı bir mektupta şöyle der:

“Büyük Sultan Kılıçarslan'dan Saltanatımızın dostu ve Mor Barsavmo Manastırı'nda oturan ve zaferlerimizden memnun kalan patrige.
“Bu devirde Allah'ın, kendi dualarıyla devletimizi tebcil ettiğini biliyoruz. Bütün bu zaferleri Allah sizin dualarınız sayesinde bize nasip etmiştir.”

Patrik ve Sultanın dostluğu manastırın da en parlak dönemi yaşamasını sağlamıştır. 13. ve 14. yy'da uğradığı saldırılar nedeniyle gerilediği bilinen manastırın, büyük ihtimalle 17. yy'ın başında terk edildiği sanılmaktadır.

Muhabir: Murat Akkaya