Hekimhan Belediyesi ve ASES (Academy of Scientific and Educational Studies - Bilimsel ve Eğitimsel Çalışmalar Akademisi) işbirliği ile düzenlenen ASES Uluslararası Çevre ve Maden Kongresi bugün Hekimhan’da başladı.

Malatya’nın Hekimhan ilçesinde bugün Atatürk Kültür Merkezinde yapılan kongrede madenlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri, Malatya maden yatakları ve atıklarının değerlendirilmesi ile küresel iklim değişikliğinin tarım ve çevreye etkileri gibi konular ele alındı.

Malatya’dan MEB'e tayin tepkisi: Kontenjanlar yetersiz!
Malatya’dan MEB'e tayin tepkisi: Kontenjanlar yetersiz!
İçeriği Görüntüle

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Kara, Hekimhan için maden ve kayısının son derece önemli olduğunu söyledi. Hekimhan’ın zengin maden yataklarına rağmen başta sanayi olmak üzere gelişmişlik düzeyinde geri kaldığına dikkat çekti.

Kara, sözlerine şöyle devam etti:

“Hekimhan’da herkesin şikâyet ettiği konu ‘tozunu biz yutuyoruz ekonomik değerini başkaları görüyor.’ Olmasıdır. İnsanlar üretiyor ama bundan yeterince gelir elde edemiyor. Hekimhan da en önemli problem madeninin çıkarılmasından taşınmasına kadar olan kirlilik. Yaşlanan nüfusun en önemli problemi sağlık. Yaşam kalitesi düşüyor. Bilimin ışığında çalışmalar yapılması Hekimhan’ı gelecekte daha ciddi sorunlar bekliyor. Hekimhan’ı mutlu insanların yaşadığı bir yere dönüştürmek görevimiz. Dünyanın ve ülkenin büyük ihtiyacını karşılayan demir cevherine sahip olan ilçe bundan en az fayda görüyor. Elimizdeki en önemli cevheri toplumun refahına sağlayacak şekilde kullanmalıyız. Bunun için direnç sağlamalıyız. Bu direnci sağlamazsak büyük şirketler gelip demiri alır. Bu farkındalığı sağlamak ve yeniden bir dönüşüm başlatıp, kenti daha ileriye taşımak görevimiz” dedi.

Kongre Onursal Başkanı Hekimhan Belediye Başkanı Mehmet Şerif Yıldırım ise kısaca maden tahini anlattı. Hekimhan’da bir ‘grev’ hatası nedeniyle işletme kurulmasında geç kalındığını söyleyen Yıldırım,

“2017 de yaptığım konuşmada dünyaya marka olmuş cevizimizi, bacasız fabrika dediğimiz meralarımızı, maden yataklarımızdan bahsetmişim. Küçük Asya’nın büyük serveti madenlerdir. Dünya pazarında 52’nci sıradayız. Malatya Türkiye’nin en büyük demir takalarına sahip. Hasan Çelebi, dünyanın sayılı, Türkiye’nin en büyük maden yatağıdır. Deveci’den Sivrice’den Karakuz’dan yıllarca sömürüldük. El arabasıyla maden çıkarttık, katırla istasyona maden taşıdık. Madenin tozunu terimize kattık. Tozu toprağı bize, kazancı başkalarını dedik. O başkaları da Türkiye şirketleri dedik ve sermaye düşmanı olmadık. Nüfusumuz 30 binken özelleştirme ile demir çeliğin kapatılmasıyla 16 bine düştü. Cevherin Hekimhan’dan taşınması hedefleniyor. Bunun Hekimhanlıların bilmesine istiyorum. Maden olduğu yerde kirlilik oluşacaktır ama firmaların bunu yapmaması gerekir. “

dedi.

Madencilerin taahhütlerini yerine getirmediğine dikkat çeken Yıldırım

“ Bu işletmelerde doğayı, canlıyı, insan hayatını hiçe sayan ahlaki bir sorun mu var, bilemiyorum. Yeterinde kanun ya da denetlememi yok, onu da bilmiyorum. Şehrimizde 2 tane üniversite var ama üniversitelerimiz bu işin içinde değil. Akciğer kanserinin en çok görüldüğü yer Hekimhan. Geçmişte Hasançelebi kanser taraması yaptık. Bunu Hekimhan’da yapmak istediğimizde ‘zamanımız yok’ denildi. Zengin yataklar üstünde yoksul halkın temsilcisi olarak bu sorunun artık görülmesi gerekiyor. Biz kimseyle kavga etmek değil, madenlerimizi ülke ekonomisine kazandırılmasını istiyoruz.”

Diye konuştu.

Kongre, bilimsel çalışmaların sunumlarıyla devam ediyor.

Muhabir: Belgizar Abiri Şimşek