Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane” bizim dışımızdaki yaşlıların her zaman yaptığıdır ya cami avlularında, ya parklarda, ya da bir kahvehanede bir araya gelip sohbet etmek, bizim emsallerimizle buluşma yerimiz gazetenizin bu köşesidir.

Sohbete başlamak adına şöyle demişiz bir şiirimizde. “Unuttuk çiçekleri/ kokuları renkleri/gayri bütün zevkleri/altmış beş üstündeyim” söz sözü açtı ve herkese gerekli olan sözleri hatırlatmaya geldi:

Ne zaman gönlüm daralsa isterim ki birileri bana bir şeyler söylesin, söylediklerinde de güzellik olsun, nasihat olsun ki ben onlarla yanlışımı düzeltmeye çalışayım, sabah vaktindeki üzerimdeki ruh hali eğer düzelmezse akşama kadar devam etmesin isterim, gerçi Cuma namazına gideceğim, camide mutlak bazı öğütler dinleyeceğim, buna rağmen bazı zamanlar kitaplığımdaki otuz-kırk yıl önce tuttuğum “not” defterimin yapraklarını okurum, bugün de öyle oldu, okuduklarımı sizlerle paylaşma arzusu içime dolunca arzuyu erteleyemedim: “Mevlana Abdurrahman Cami”nin nasihatleri” Bu büyük İslam aliminden alalım bugünkü öğütleri:

• Oğlum! Benim yaşım yetmişi geçti, sen henüz yedi yaşındasın. Sana “gelecek” müteveccihtir. Bana bu dünyadan göçmek göründü. Değersiz şeylerle geçirdiğim o kıymetli ömrüme hep acıyorum, onları telafi etmeye kalkışsamda, geçen günler bir daha hiç döner mi?

• Gençlik zamanını nefsin arzularına sarf etmeyerek, yüksek şeyleri kazanmaya çalışırsan istikbalini temin etmiş olursun.

Önce ilim ve irfan elde edecek, cehaletten uzaklaşmanın çaresine bak! Onları elde etmekten geri durma!.. Zira ilim ne kadar çoksa ömür de o kadar azdır.

• İnsanların ilim tahsilindeki tembelliklerine bakıp da, çalışmana kırıklık getirme, çalış! Zira ömür birdir, iki olması mümkün değildir.

• İlim elde ettikten sonra onunla amel etmeye çalış. Zira amelsiz ilim, öldürücü zehir gibidir. Ama ihlası da sakın unutma!.İhlassız amelin, Cenab-ı Hakkın yanında ne kıymeti olabilir?

• Devamlı nefis yemekleri yemeyi, gösteri için libaslar giymeyi adet edinme! Elbiseden maksat bedeni yazın sıcaktan, kışın soğuktan muhafazadır. Hiç erkek olan kadınlar gibi süse ziynete meyleder mi?

• İyiliğini gördüğün kimseyi sakın incitme! Dostlarına güçlük gösterme, onlara mürüvvet elini uzat.

• Önce, dostunu düşmanından ayır, sonra yolunda canını feda etmeye amade ol!.. Dost kimdir bilir misin? Dost, aşinalık nuru ile kalp gözü ruşen olan kimsedir. Zarar versen, ziyankar olsan da yine zahmetini çeker, zor durumda yardımcın, kolaylıkta arkadaşın olur. Rezalete düşecek olsan hemen elini tutar, hevesat ateşini nasihat suyu ile söndürür.

• Böyle bir dost bulabilirsen ayağının toprağı ol. Şayet bulamazsan kendine kitabı arkadaş edin, zira kitap, ücretsiz ve minnetsiz bir muallimdir. Ne zaman mütalaa etsen istifade edersin.

• Bir işe başlamadan önce, hayır mıdır? Şer midir, iyice düşün, sonra başla! Bir işi bitirmeden diğerine de başlama. Zira hiç birinde muvaffak olamazsın. Zamanlarını birer işe ayır. Makam ve rütbe peşinde dolaşıp durma ki oraya çıkıp inmeyi düşünmeyesin.

• Kibirli değil, mütevazi ol. Başak gibi serkeş olma, sonra orak darbesinden başını kurtaramazsın…

Ya bir şey vadetme, yahut vadinde vefa göster. Cahiller gibi babanın kemaliyle öğünme.. Babanı bırak da hünerli bir çocuk olmaya bak.. Duman ateşten çıksa da yine de şeref sahibi olamaz. Babanı memnun etmek istiyorsan ihlasla ruhunu şad et!..

Biz bir öğüt isterken o mübarek zat ne kadar güzel nasihatlerde bulundu, Allah ondan ve onun gibi “konuşurken hayrı söyleyen” İslam alimlerinde razı olsun, sizlerinde cumanız hayırlara vesile olsun sevgili okurlarım!..

Selam ve dua ile.