Gazetemdeki köşemde Malatya’da iz bırakan değerlerimizi yazıyorum aylardır. Geriye baktığımda otuz kişiden fazla sayıda Malatyalı unutulmaz değerlerimizi yazmışım. Ailemden birini, gazetedeki bu köşemde yazmam gerekti bugün. Ailemden biri olan bugün yazacağım kişi, ailemizin değeri amcam Bahattin Toy’dur. Amcamın altı çocuğundan biri İzmir’de iş dünyasına atılınca, kardeşleri de iş yaşamlarını İzmir’de kurdular. Tüm çocukları İzmir’e yerleşince amcam da İzmir’e yerleşti. Malatya’daki evini de kurulu halde bıraktı. Yılın bir kısmını İzmir’de, bir kısmını Malatya’da yaşadı. Ta ki bu güne dek. Bugün kaybettiğimiz Amcamı İzmir’de toprağa verdik. Malatya’nın unutulmazlarını yazdığım köşemde bugünkü değerimiz Amcam Bahattin Toy’u yazacağım. Amcama ettiğimiz veda sonrasında hem amcama olan sevgimi, saygımı buradan ifade etmek istiyorum, hem de toplumumuzda “amca” mevzusunu ele almak istiyorum bu yazımda.
Babanın erkek kardeşi demektir amca. Elbette “emmi” diyen de vardır, babasının erkek kardeşine. Tanıdığı veya tanımadığı yaşlı erkeklere seslenirken ya da o kişiden bahsedilirken saygı için kullanılan bir seslenme sözüdür, hitap sözüdür “amca”.
“Amcalar baba yarısıdır.” Babasını kaybedenlerin varsa amcaları, bu amcalar, babalarının yokluğunu hissetmemeleri için her türlü desteği verirler yeğenlerine. “Amcamla dayım, hepsinden aldım payım” diye güzel bir özlü söz var. Gerçekten de, amcamdan ben de payımı aldım. Yalnızca küçük yaşlarımda değil gençlik yaşlarımda da ondan hep nasihat aldım. Onun güzel yönlendirmelerinden payımı aldım. Hatalarım olduğunda bu hatalarımdan kurtulmamın yollarını, hata yapmamak için özenli olmayı da öğrendim amcam Bahattin Toy’dan. Okul başarım için elinden geleni de paylaştı benimle amcam.
Sinemaya, Malatyaspor’un iç saha ve hatta deplasman maçlarına götürdü beni amcam. Sosyal hayatın içinde nerede, nasıl davranacağımı da öğretti bana Bahattin Amcam. Altı çocuk sahibi oldu. Kızları Zehra, Makbule ve Fadime, oğulları Yusuf, Serdar ve Fatih Serkan ile el ele kola kola büyüdük.
Bahattin Amcam ve Alaattin Amcam, rahmetli babamın küçük kardeşleri olduğundan dolayı, amcalarımın çocuklarından da ben yaşça büyüktüm. Babalarının bana kazandırdığı güzel hasletleri ben de amcalarımın çocuklarıyla paylaştım.
Yıllar önce SSK Hastanesi vardı. Amcam SSK Malatya Hastanesi’nde çalıştı. Hasta bakıcı kapı güvenlik görevlisi gibi çeşitli birimlerde çalıştı. Gece vardiyasında çalıştığı zaman beni yanında götürürdü. Hastaneye gece birlikte gittiğimde bir köşede uyuyacağımı sanan annem, babaannem yanılıyorlardı. 10 – 15 yaşlarımda hastanenin gece vardiyası bana macera gibi geliyordu. Gelişen durumlar bana ibret oluyordu. Hasılı başka bir zaman beni gene hastaneye götürmesini istiyordum rahmetli amcamdan.
Evliliğimde de amcamın büyük etkisi oldu. 1980 yılında SSK Hastanesinde amcamın mesai arkadaşı Terzi Yunus Gök vardı. Yunus Amcanın da öğretmen olan yeğeni Arife Hanım varmış. Yunus ve Bahattin amcalar yeğenleri Arife ile beni tanıştırdılar. Bu tanıştırma ile yuvamızın kurulmasına vesile oldular.

Düğünler, bayramlar, doğum günleri gibi güzel günleri birlikte yaşadık, mutlulukları birlikte paylaştık Bahattin Amcamla. Dedemi, babaannemi, babamı ve diğer aile büyüklerimizin kayıplarındaki acıları da birlikte paylaştık Bahattin Amcamla. Bugün de kendisini kaybettik. Kaybettiğimiz hepimizin amcalarına Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.