Adıyaman ile Malatya il sınırında yer alan ve bölgenin en yüksek noktalarından biri olarak bilinen Ulubaba Ziyareti, hem ziyaretçiler hem de yöre halkı için manevi değeri yüksek mekânlardan biri. Doğanşehir sınırına yakın bir noktada bulunan ziyaretgâh, yüzyıllardır kulaktan kulağa aktarılan etkileyici bir efsaneyle anılıyor.
Rivayete göre hikâye, Malatya’nın kahramanlarından biri olan Serdar Hüseyin Gazi ile başlıyor. Günlerden bir gün Malatya meydanında ava çıkan Hüseyin Gazi, peşine düştüğü bir geyiği takip ederek bugünkü Kurucaova civarına kadar gelir. Ancak avladığı hayvanın sıradan bir geyik olmadığı kısa sürede anlaşılır.
Efsaneye göre bu geyik, Doğanşehir’in Kurucaova köyünde yaşadığı söylenen bir kralın himayesindeki özel bir hayvandır. Can havliyle kralın bulunduğu bölgeye sığınan geyik, askerler tarafından sorgulandığında, Hüseyin Gazi’nin onu avlamak istediği anlaşılır. Bunun üzerine kral, hesap sormak için Hüseyin Gazi’yi huzuruna çağırır.
Kralın Ordusuna Karşı Tek Başına Direndi
Hüseyin Gazi, kralın çağrısına gitmeyi reddeder. Bu durum karşısında öfkelenen kral, önce bir askeri birlik gönderir. Ancak Hüseyin Gazi, kendisini zorla götürmek isteyen askerlerle çarpışır ve hepsini alt eder.
Bu yenilgi üzerine daha da öfkelenen kral, bu kez bir ordu toplayarak Hüseyin Gazi’nin üzerine yürür. Yiğitliği ve cesaretiyle tanınan Hüseyin Gazi, kralın ordusuyla çetin bir mücadele verir. Savaşarak Ulubaba Ziyareti’nin bulunduğu tepeye kadar çekilir ancak burada şehit düşer.
Rüyada Gelen Emir: Türbenin Yapılışı
Hüseyin Gazi’nin şehadetinin ardından yıllar geçer. Rivayete göre bir kişi, rüyasında Hüseyin Gazi’yi görür ve onun mezarının yapılması gerektiğine dair bir işaret alır. Bunun üzerine bugünkü Ulubaba Türbesi, Hüseyin Gazi’nin kabrinin bulunduğu düşünülen bu tepede inşa edilir.