Kayahan

Hatırası canlıdır, sanki daha dün gibi,

Tanığı yakın tarih, o dahi üzgün gibi.

Ölüm insana hastır, eseriyle yaşar o,

Sığmaz kalbe sevgisi, anıldıkça taşar o!.

AMİDİ

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Söz Gerektikçe

Malatyalı Fahri Kayahan’ın Hayatı Ve Eserleri Kitabı Üzerine!..

İki ünlü ismin “hayatları ve eserlerinin” kitaplaşacağı müjdesini yıllar önce almıştım, bunlardan merhum Şark Bülbülümüz “Celal Güzlelses, diğeri Malatyalı Fahri Kayahan’dı” ecel teknem ne zaman batacağı belli olmayan “ömür” denizinin sanki son sularında bata çıka yürüyor,

Haliyle sabırsızlık gösteriyordum bu iki ünlü ismin hayatların ve eserlerini bilmeyenler bilsin diye bastırılması düşünülen kitapların basılması hususunu, Ne zamanki Kemal Deniz” dostum “ev adresimi isteyince sabırsızlığı biraz yatışır gibi oldu ve ikinci gün şu anda masamın üzerinde duruyor “Malatyalı Fahri Kayahan’ın Hayatı ve Eserleri” isimli eser..

Konuyu torun Celal Güzelses’e anlattığımda dedesi merhum Celal Güzelses’in hayatını ve eserlerini sanki “roman” formatında anlatan esereni “profesyonel” bir ekip tarafından hazırlandığını gecikmenin ise “pandemi” sebebiyle olduğunu yakın tarihte elimizde olacağını öğrenince duyduğum sevinci anlatmaya kelimeler yetmeyecek galiba.

Ramazan Çiftlikçi ve Kemal Deniz’in imzaları ve Yeşilyurt Belediyesinin “kültür hizmeti” cümlesinden olarak sunulmuş Malatya’lılara, mehumu sevenlere hepsinden öte memleket kültürünün araştırmacılarına, kitap Malatyalı Fahri Kayahan’ı tam manası ile gayet güzel bir şekilde tanıtıyor, bir çok imza yer almış kitapta, acizane bize de 129. Sayfada yer vermişler, bu tutumları mutluluğumuza mutluluk kattı diyebiliriz.

Seksen civarında “kaynak” zikredilen kitaba merhumun çocukluğundan itibaren hemen her yaştaki fotoğrafları ayrı bir renk ayrı bir ahenk kazandırmış, belli oluyor ki öyle sıradan bir çalışma ürünü olmamış en ince detaylara kadar düşünülmüş ve öylece çıkılmış okuyucunun karşısına..

Nedense bizim “ bizim” derken bölge insanımızın genlerinde mi, yapısında mı var bilmiyorum, sanat “sanat” için icra ediliyor, dünya kazancı kimsenin aklına gelmiyor, kaset doldururken belki de kendi cebinden karşılıyor külfetini, bizim şark bülbülümüzün yüksek tahsil talebelerine konserden eline geçeni harcadığını bildiğimiz gibi.

Bu cümleyi yazmama sebep olarak kitapta gördüğüm “alacaklı listesi” bölümü sebep oldu, düşünebiliyor musunuz böyle bir sanatçı verdiği kasetlerin parasını alamamış, oysa Allah bilir ne kadar para harcamıştır o kasetleri yapan şirketlere?..

Ramazan Çiftlikçi ile ihtimaldir Malatya “Beydağı şiir günlerine” gittiğimizde tanışmışızdır, Kemal Deniz kadim dostumuzudur, bu iki güzel nisanı böylesi güzel bir eserde olan imzalarından ötürü tebrik ederken, Yeşilyurt beledisini örnek hareketinden ötürü de candan kutlarım, keşke aynı anlayış, aynı yaklaşım bütün belediyelerde olsa da gerçek kalkınmanın kültürel eserlerde, kültürel çalışmalarla mümkün olduğu görülse ve desteklense..

Keşke.!..

Selam ve dua ile.