Malatya Emeksiz Üst Kavşağı’nda bir araya gelen Malatya Emek ve Demokrasi Platformu basın açıklaması yaptı. Platform adına açıklama yapan Pir Sultan Abdal Derneği Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş, bölgede silahlı grupların Alevi halkını hedef aldığı belirtti.
Ulutaş açıklamada kaçırılan kadınların tecavüz tehdidiyle sindirildiği, gençlerin işkence edilerek öldürüldüğü ve köylerin yakılıp yıkıldığı ifadelerine yer vererek, “Bu bir soykırımdır! Bu zulmün failleri bellidir!” dedi.
Ulutaş, Suriye’de Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve onun lideri Ebu Muhammed el-Colani’nin, batılı emperyalist güçlerin desteğiyle silahlandırıldığı ve yıllardır Aleviler, Hristiyanlar ve farklı inanç gruplarına yönelik katliamlar düzenlediğini ileri sürdü. Açıklamada HTŞ’nin iktidarı ele geçirmesinin ardından azınlık gruplara yönelik saldırıların arttığı vurgulanarak, son bir hafta içinde birçok sivilin hayatını kaybettiği ve zorla yerinden edildiği ifade edildi.
Platform, HTŞ ve radikal grupların etnik ve mezhepsel temizlik politikaları yürüttüğünü belirterek, uluslararası güçlerin bu gruplara verdiği desteğin bölgede gerilimi artırdığına dikkat çekti. Açıklamada, özellikle Lazkiye’de yaşanan çatışmalarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda sivilin öldüğü bilgisine yer verildi. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) dayandırılan açıklamada, ölü sayısının her geçen gün arttığı belirtildi.
Bağımsız Heyetlerin Bölgede İnceleme Yapması Talep Edildi
Malatya Emek ve Demokrasi Platformu, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırarak, HTŞ yönetiminin insanlığa karşı işlediği suçların bağımsız heyetler tarafından yerinde araştırılması gerektiğini ifade etti. Platform, savaş mağdurlarına yönelik insani yardım koridorlarının açılmasını ve bölgedeki mezhep temelli şiddetin durdurulması için Türkiye’nin somut adımlar atmasını talep etti.
Ulutaş, açıklamayı,
“HTŞ yönetiminin insanlığa karşı işlediği suçların yerinde araştırılması ve katliamların yaşandığı bölgelerde incelemelerde bulunmak üzere bağımsız heyetlerin oluşturularak acilen bölgeye gönderilmelerini öneriyoruz.
Türkiye savaş mağdurlarına yönelik somut adımlar tarak bölgedeki mezhep temelli şiddetin önüne geçmek için derhal girişimlerde bulunmalıdır.
Alevi inancına mensup Suriyelilerin ve diğer etnik grupların korunması ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için uluslararası insan hakları mekanizmalarının kontrolünde insani koridorun açılması gerekliliğini belirtiyor; insan onurunu korumak için bütün yetkilileri harekete geçmeye çağırıyoruz.”
Sözleriyle sonlandırdı.