Hafızam beni yanıltmıyorsa, bu yılın başlarında şehrimizin caddelerindeki reklam panolarında, “Toplum Aslantepe’yi Sahipleniyor, Battalgazi Belediyesi” afişlerini görünce, yıllar öncesi 20 Eylül 2005 tarihinde, Gerçek Gazetesinde yazdığım “Battalgazi’de neler oluyor?” başlıklı köşe yazım hatırıma geldi. O günkü yazdığım köşe yazımın bir bölümünü siz hemşerilerim ve okurlarımla paylaşmak istiyorum. “Bundan 4-5 yıl önceydi. Yerel Gündem 21 çerçevesinde, Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayını kurtarmak amacıyla Battalgazi’ye geziler düzenlemiş, sonucunda Malatya Belediye Konferans Salonunda bu konuyu tartışmaya açılmıştık. Konuşma ve öneriler sonucunda, Oturum Başkanı o günkü Belediye Başkanımız Yaşar Çerçi’den söz alarak ‘Sayın Başkan; Kervansarayı kurtaralım, kurtarmasına da, bu salonda Battalgazi Kaymakamı, Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyeleri veya Battalgazi’den bir kimse var mı diyerek, salona dönüp sormuştum.’ Yalnız bir kişi ayağa kalkarak, ‘ben Battalgaziliyim, Adım Selahattin Gürkan, şu anda İş Kur Müdürüyüm’ diyerek ve ekleyerek, ‘kültür varlıkları hepimizindir. Bunu el birliği ile kurtaralım’ demişti.

Bunu söyleyen kişi, bugün Battalgazi Belediye Başkanı. Umudum o ki, Selahattin Gürkan kardeşimiz bu işin üstesinden gelir. Yeter ki başta Battalgazili kardeşlerimiz olmak üzere, tüm Malatyalı hemşerilerimiz ve kültürel varlıklarımızın hayat bulmasına emek harcayan bilim adamlarımız, ciddi olarak ellerini taşın altına koyarlar demiştim. 2005 yılında. Aradan 11 yılı geçmiş Selahattin Gürkan kardeşimiz; 2004’den 2014 yılına kadar yaklaşık, 15 bin civarında nüfusa sahip Battalgazi Belediyesi Belediye Başkanlığını on yıl yürütmüş, şimdi ise yaklaşık 300 bin nüfuslu Battalgazi Belediye Başkanlığını yürütmektedir. Yazdığım köşe yazılarımı hep tarihe tanıklık etsin diye yazıyorum. Kim bilir Allah ömür biçer 10 yıl daha yaşarsam, bugünkü yazdıklarımı da tarihe tanıklık ettiririm diye düşünüyorum. Ben etmesem dahi biliyorum ki, ‘arşivler’ her zaman tarihe tanıklık ederler.

1990’lı yılların ortaları,’Malatya Yorum Gazetesin de’ köşe yazıları yazıyorum. Gazetemiz bürosu Battalgazi Kervansarayı duvarlarının hemen karşısında. Zaman zaman Kervansarayın duvarının dibine oturup, Battalgazi’nin, Kervansarayın geçmişine dalar giderdim. Bir yandan da izlediklerimden üzüntü duyardım. Duvarın kenarında oturan hemşerilerim yedikleri karpuz ve kavun kabuklarını Kervansarayın avlusuna atar, avluda hayvanlar dolaşırdı. Birileri mutlaka buraya, bu kadim kültürümüzün mirasına el atmalı diye yazdığım yazılarla ve yaptığım televizyon programlarında bunları dile getirirdim. Olan oldu. Kervansaray kurtarma toplantılarında, ‘ben Battalgazili Selahattin Gürkan buradayım’ diyen birinin eli buraya değdi. Ben demedi o gün. Kültür varlıklarımız hepimizindir dedi ve bunu el birliği ile kurtaralım diyerek adımlarını attı… Hemşerilerini ve kültürel değerlerle bilimsel olarak uğraşan insanları işin içine katarak bir yolculuğa çıktı. Yolculuğun bir durağında Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan kardeşimizle birlikte yollarımız bir kez daha kesişti. Şimdi o kesitten bir bölümünü daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçerken hemen bir not düşmek istiyorum.

Geçtiğimiz Cuma günü Mehmet Emin Bitlis İlköğretim Okulu 4. Sınıf Öğrencileri ile Aslantepe, Ulu Cami ve Kervansarayı birlikte gezdik. O gün; 13 Mayıs 2016 Cuma günü ben demeyen, çağımızın ‘yönetişim’ kavramını hayata uygulayan ve kadim kültürümüzü var etme çabası içerisinde, hep birlikte diyen kent yöneticileri ile birlikte, bizler bu kültürel yolculuğumuzu sürdüreceğiz dedik. Yoksa küresel dünyanın enformasyon çağında, ‘kadim kültürümüze’ el birliği ile sahip çıkmazsak, ‘kültürel emperyalizm’ bütün görsel ve yazılı iletişim araçları, markaları ile ensemizde duruyorlar. Özellikle çocuklarımızı, gençlerimizi bu kadim kültürümüzle buluşturmak için hep beraber bir adım atalım. İşte geçtiğimiz hafta hep beraber el birliği ile bu adımı birlikte attık. Ve çocuklarımızın bir bölümünü kadim kültürümüzün en yakınımızda olanları ile buluşturduk. ‘Toplum Aslantepe’yi Sahipleniyor Battalgazi Belediyesi’ tabela görselliğinin, beyninde çağrışım yaptığını düşündüğüm.

Mehmet Emin Bitlis İlköğretim Okulu 4.Sınıf öğretmeni Latife Tarhuncu Hanımefendi, öğrencilerine Arslantepe yerleşimimizden söz ediyor. Öğrenciler öğretmenim burası nerede diye öğretmenlerini soru yağmuruna tutuyorlar. Latife Öğretmen yakınımızda diye Arslantepeyi öğrencilerine anlatıyor. Torunum Çağan Onat Demirkök’le akşam buluştuğumuzda, öğretmeninin anlattıklarını bana anlattı. Torunumla akşam ki sohbetimiz, Aslantepe oldu. Ertesi gün öğretmen, okul yönetimi, Battalgazi Kültür Daire Başkanlığı, tabii ki yıllarca yazıları, kitapları, şiirleri televizyon programları, Malatya Halk Oyunları çalışmaları ile Malatya’mızın kültürüne sahip çıkan kardeşim Kemal Deniz’le irtibata geçerek, Battalgazi Belediyesinin tahsis ettiği otobüs ve Arkeolog Cem Kaya kardeşimin çocuklarımızın anlayacağı güzel üslubuyla, Arslantepe, Ulu cami ve Kervansarayı gezdik. Anlatacağım çok şeyler var ama yerim kalmadı. Başka bir yazıya onları bırakarak, şu kadarını söyleyebilirim ki; Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan kardeşimizin, nerdeyse 15 yıl önce “kültürel varlıklarımız hepimizindir. Bunları el birliği ile kurtaralım” dediği yolculuk, Karpuz kabuğunun atıldığı, hayvanların dolaştığı bir alandan, geçtiğimiz Cuma günü yalnız bizim Kervansarayı birlikte gezdiğimiz çocuklarımız değil, daha yüzlerce çocuğun, annelerinin müzik eşliğinde ayaklarını tempo tutarak, kültürümüzle buluşturan ve çağımızın “yönetişim” anlayışını hayata geçiren ve emeği geçen herkese, şehrim Malatya’mızın kültürüne sundukları katkıları için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Çocuklar geleceğimiz diyorsak, onların kültürlerine yabancılar el atmadan, ne olur el birliği ile yavrularımızı Malatya’mızın kadim kültürümüzle buluşturarak, onları geleceğimize taşıyalım.

16 Mayıs 2016 Malatya Söz Gazetesi