Kent yöneticisi olarak bizlerin kaygısı seçildiğimiz döneme aitse, beş yıllık 'Stratejik Plân' yeterli olacaktır. Oysa çağımızın temel sorunu, insanlarınızın refahını sağlamak ise, sürdürebilir bir ekonomiyi inşa etmek durumundasınız. Söz konusu kentiniz, hemşerileriniz ve hemşerilerinizin sağlıklı ve mutlu olabileceği ortamı hemşerilerinize sağlamak ise, bunun yolunun sürdürülebilir bir şehri inşa etmekten geçtiğini unutmamak zorundasınız.

Malatya'mızın ve Yeşilyurt'umuzun; gelecek 40 yılının sürdürebilir bir şehir inşasını kurmadan, buraya gidecek yol haritasını, hemşerilerinizle birlikte ortaya koymadan, kent inşasını sürdürebilme olanağınız zayıf bir ihtimaldir.

Yeşilyurt'umuzun inşasının 40 yıl boyunca sürdürebilme ihtimalinin var olduğunu söylemek istiyorum. Bunun yolunun da söylediğim iki bilimsel veriyi hayata koymadan, biri olmadan diğeri, diğeri olmadan öbürünün olmayacağını, böylece kentin inşasının sürdürülebilme olanağının olmadığının altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bunlarda biri olan 'Sosyo Ekonomik Göstergelerden' geçtiğini, bunun da altını özet örneklerle bahsetmiştim. Sürdürebilirliğinizin diğer bir inşası ise;' Çevre Düzeni Planlarından' geçtiğini söylemek istiyorum. Bu Çevre Düzeni Plânlarının da Büyükşehir Belediyesince yapıldığını söyleyebilirim. Önemli olan Çevre Düzeni Plânına Yeşilyurt'umuzu yerleştirmek. Kısaca ve özetle bundan söz etmek istiyorum.

Bir ülkenin 'Anayasasını' kim yapmışsa kabaca söylüyorum, onun borusu öter. Askerler yapmışsa askerlerin, halk yapmışsa, halkın borusu öter. Yıllarca askerlerin yaptığı Anayasayı, onca uğraşılara rağmen, bir türlü halkın anayasasına çeviremiyoruz. Bu nedenle halkımızın çıkarları hep öteki baharlara öteleniyor.

Bir kentin Anayasası olan Çevre Düzeni Planlarını hemşeriler olarak bizler yapamıyorsak ve içinde Çevre Düzeni Planın yer almadığı, bir İmar Plânını uygulamaya kim veya kimler koyuyorsa, elbette onların borusu ötecektir. Hemşerilerin, mahalle sakinlerinin, uygulamaya konulan bu yollarda, bu parklarda, bu yeşil alanlarda, bu kat irtifalarında, yüksekliğinde elbette sözleri dinlenmediği gibi dikkate de alınmayacaktır. Bu kadar laf ettikten sonra Çevre Düzeni Plânı ne ifade ediyor. Yeşilyurt Çevre Düzeni Plânında öncelikler ne olmalıdır.

Çevre Düzeni Plânı; Sanayi, tarım, konut, turizm, ulaşım, Yerleşme, arazi kullanılması, jeolojik (deprem) yapısı gibi ilgili makamlarca onaylanan, raporları ile bütün olan bir plândır.

Şimdi Yeşilyurt'umuzun elimizde böyle bir plânı var diyelim. Ve biz buna kent ortakları olarak, 40 yıl içerisinde varolacak 'Sosyo Ekonomik Göstergeler' ve 'Demografik Göstergeler' ışığında, diyelim ki bu göstergeler bir milyon insanımızın var olacağını işaret ediyor. Tarihten gelen su ile ilişkisini biliyoruz. Eldeki raporlarda bunu doğruluyor. Niyetimiz kadim tarihimize, kültürümüze, mekânımıza uygun olan;

Suların içerisinde yeşerdiği, bereketli toprakların, 'Bahçeşehiri Yeşilyurtu' kuracağız.

İşte adım adım 40 yıl içerisinde gerçekleştireceğimiz; yeşil alanlarımızı, parklarımızı, gerçekleştireceğimiz depreme dayanıklı konutlarımızı, köprülerimizi, yollarımızı, kanalizasyonları, içme sularımızı, kadim tarihten gelen varlıklarımızı, hastanelerimizi, okullarımızı, aklımıza gelen arazi kullanma değerlerimizde ne varsa bu plâna işliyoruz. Önümüzde sürdürebilir bir yol haritamız var.

Buna ortak olan ve varlıklarımızı haritamıza birlikte işlediğimiz birlikte yol haritasını oluşturduğumuz hemşerilerimiz var. Şehrimizin 40 yıla uzanan bu yolculuğunu bundan sonra kim engelleyebilir söyler misiniz? Yolumuza kim taş koyabilir?

Ve biz; Aspuzulular, Bağköylüler; bu hayallerimizi, bu umutlarımızı var edeceğimizi biliyorum. Yeter ki ilk adımı bir kez atalım. Arkasından gerisi gelir diye düşünüyorum.

Buna kadim tarihimizden gelen, Malatya'mızın geleneğinde ilklerin olduğunu biliyorum. M.Ö. 3 bin yıllarında; ilk 'devleti,' ilk 'bürokrasiyi' Orduzu Aslantepede biz inşa etmişiz.

İki Cumhurbaşkanını Türkiye’ye biz armağan etmişiz. Malatya Kaysısını dünya tahtına biz yerleştirmişiz. Hiçbir enerji harcamadan, kaynağından içine hiçbir katkı maddesi karıştırmadan, içilebilir suyu Yeşilyurt'um uzun Gündüzbey kaynağından, gökdelelerin en üstlerine taşıyan, Türkiye'nin biricik illerinden biri olduğumuzu, biz inşa etmişiz.

Söylenecek o kadar sözümüz, daha neler neler var şehrimizde.

Bu; 'Yeşilyurt Kent Kimliği Çalıştayının' başta Yeşilyurt'umuza, Malatya'mıza ve ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ve bu 'Çalıştayın' söylediklerinin arşivlenmesinin ve bu söylenenlerin gerçekleşmesinin kent tarihinde önemli bir yerinin olacağını buradan söylemek istiyorum.

Bir kez daha bu Çalıştayı gerçekleştirenlere Başta Hacı Uğur Polat Belediye Başkanımız olmak üzere yürek dolusu selamlarımı, muhabbetlerimi iletiyor ve herkese saygılarımı sunuyorum.