Hutbede aile kurumunun önemi vurgulanırken, iffet ve hayayı ortadan kaldıran davranışlara karşı dikkat çekildi. Diyanet, zinaya giden yolların meşrulaştırılmaması gerektiğini belirterek, “Çıplaklık ve teşhircilik, hayatın bir parçasıymış gibi lanse edilmemelidir.” ifadelerine yer verdi.
“Aile, huzurlu bir toplumun teminatıdır”
Hutbenin girişinde, aile kurumunun toplum için vazgeçilmez bir değer olduğuna dikkat çekilerek, Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de, eşler arasında sevgi ve merhamet var etmesinin kudretine işaret ettiği ayet hatırlatıldı.
Peygamber Efendimizin aile hayatından örnekler verilen hutbede, Hz. Muhammed’in (s.a.s.) ailesine karşı zarif, nazik ve sevgi dolu olduğu vurgulandı. Hz. Hatice’ye duyduğu muhabbetten, aile fertlerine karşı inceliğine kadar pek çok örnek dile getirildi.
Günümüz tehlikelerine dikkat çekildi
Hutbede günümüzde aile kurumunu hedef alan çeşitli tehditlere dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
Kadın ve erkeğin aile içindeki rollerinin zayıflatılmaya çalışıldığı,
Nikâhsız birlikteliklerin normal gösterildiği,
Sapkınlıkların medeni birliktelik adıyla meşrulaştırıldığı,
Alkol, kumar, madde bağımlılığı ve zinanın sıradanlaştırılmaya çalışıldığı ifade edildi.
Bu noktada Kur’an-ı Kerim’den, “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.” ayeti hatırlatıldı.
“Aileyi korumak dini ve insani bir sorumluluktur”
Hutbenin ilerleyen bölümünde aile yapısının küresel baskılarla zayıflatılmaya çalışıldığı belirtilerek, aileyi korumanın her Müslüman’ın dini, ahlaki ve insani sorumluluğu olduğuna dikkat çekildi.
Cemaat, aile içi iletişimi güçlendirmeye, evlilikleri kolaylaştırmaya, çocuklara dini bilinç kazandırmaya davet edildi. Ayrıca, aile ile kaliteli vakit geçirmenin önemi vurgulandı.
Hutbe, Peygamberimizin şu duasıyla sona erdi:
“Her şeyin Rabbi olan Allah’ım! Beni ve ailemi dünya ve ahirette her an sana ihlâsla bağlı olan kullarından eyle.”