Büyükşehir Belediyemiz yetkililerinin bu konuda yetkilerini kullanmalarını bekliyorum. Evet, evet, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çakır ‘a, Şehrülemin’imize, yüzde 63’e yaklaşan ve 304 bine dayanan bir oyla destek veren hemşeriler olarak oy verdiysek, her zaman şehrimiz adına bu oyumuzun hakkının verilmesini istememizin, en doğal hakkımız olduğunu düşünüyorum.

2015 yılı Milletvekili seçimlerinde; 5 Milletvekili ile Ak Partiye yüzde 68’e yaklaşan,308 bin oy verip TBMM’ne taşıyan seçmen hemşerimiz, ayrıca bu partilere oy vermemiş olan hemşerilerimizin de, bir sözleri olacağı gibi, seçtiklerinden veya seçmediklerinden, bilgilenmeleri gibi bir haklarının olduğunu, bu bakımdan belirtmek istiyorum.

Cumhuriyet Halk Parti’sine, yüzde 15 oy ve 70 bine yakın seçmen hemşerimizin desteğiyle bir milletvekilini TBMM’ne taşımışsa;

Ayrıca seçilen milletvekillerimizin; kamuoyuna, hemşerilerine ve seçmenlerine bir sözlerinin olması, siyasal ve yasal anlamda bir yaptırımlarının ve sorumluluklarının olması gerektiğini düşünüyorum.

Yine bu seçimleri Partilerinin Genel Başkanlarını İlimizde temsil ederek Milletvekillerini TBMM’ne taşıyan (AKP) İl Başkanı Sayın Hakan Kahtalı ile (CHP) ile Başkanı Enver kiraz’ın da şehrimizin sorunlarını gündeme getirip, hemşeri duyarlılığını yaratarak, gördüğüm bu eksiklikleri gidermeleri noktasında ve bir yanlışlığı kamuoyumuzun gündemine taşıyarak, ayrıca Sayın Hakan Kahtalı’nın Hükümeti yürüten Ak Partinin İl Başkanı olarak ayrıca önemli bir sorumluluğunun olduğunu da ayrıca belirtmek istiyorum. Yine bu konuda hemşerilerimizin uzun süreli olarak tartışma yaratılarak enerjilerini boşa harcamalarının önüne geçmelerini bekliyorum. Bu çağrım aynı zamanda şehrimizin diğer partilerimizin il başkanlarına, sivil toplum kuruluşlarımızın ve meslek odalarına ve birliklerinedir.

Özellikle Şehrülemin olarak Büyük şehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çakır’a, kamuoyuna verdiği ve 2 ay önce bilbordlarla (açık alanlara vermiş olduğu ve bir aya yakın bir zaman dilimi içerisinde geçen bu reklamlar) hemşerilerine verdiği söze sahip çıkmaya çağırıyorum. Yıllarca dile getirdiğim ve ilk kez bu ilanlarla gerçekleşmeye yüz tutan ve bu vesile ile yapıldığını duyurduğu, yine şehrimizin bugün şehirleşme noktasında önemli aksamalarına neden olan ve bir türlü gerçekleştirilemeyen ‘’ÇevreDüzeniPlanları’’ ile nihayet şehrimizin sürdürülebilir bir kentleşmeye ve şehrimizin ileri noktalara taşınma fırsatını veren Büyükşehir yasası ile kavuşmuş olduk. Ve bunun fırsatı da Ahmet Çakır Başkanımıza nasip oldu diye düşünüyorum. Tabi gerçekleşmesi dileğimle. Bu yasayı şehrimize kavuşturacak olanlara şehrim adına Allah razı olsun ve ellerine sağlık diyorum.

Geçmişte belediye başkanlarımızın kentin imar planlarını doğru dürüst yapamamalarından dolayı bir bahaneleri vardı. Bu konuda bir noktaya kadar haklılık payları da vardı. O haklılık payı; şehrimiz merkezinin 1- Kılayık ( Yakınkent) 2- Barguzu ( Bostanbaşı) 3- Yukarıbanazı ( Konak) 4- Mamerek (Beydağı) 5- Halikan (Yaygın) 6-Orduzu (Bahçebaşı) 7-Hanımınçiftliği 8-Dilek 9-Şahnahan 10- Topsöğüt Belde Belediyeleri tafrandan kuşatılmış olması ve şehrimizin geleceğe ilişkin planlarına ve düzenlemelerine bu beldelerimizin engel olması. Sadece bir örnek olarak verecek olursak, yıllarca Kuzey Kuşak Yolu’nun açılmasına Hanımınçiftliği Beldesi Başkanlığı engel olduğu gibi, yol güzergâhına ev yapılmasına da müsaade edilerek, şehrimizin bugününe de, maddi anlamda büyük bir yük oluşturmuşlardır.

Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çakır Başkanımıza buradan seslenmek istiyorum. Bilbordlara astığınız, Şehrimizin 100 Binden başlayarak, 50 bin, 25 bin ve 5 binlik Çevre Düzeni Planı onaylanıncaya kadar verdiğiniz söze sahip çıkmaya ve bu planlar onaylanıp, kamuoyunca da paylaşıncaya kadar, şehrimin herhangi bir arazisine ve şehrimin siluetini bozacak konut yapılanmalarına, ( örneğin kernek civarına yapılacak ve oranın siluetin bozacak ) imar planı tadilatlarına asla müsaade etmemelisiniz diye düşünüyorum. Ve şunu ayrıca açıkça seslendirmek istiyorum. Bu kentin vebalının şehrülemin olarak bundan sonra boynunuzda da olduğunun altını bir kez daha çizmek ve hatırlatmak istiyorum.

Hele hele Devlet Demir Yolları, yani Gar binamızın ve çevresinin yerinin geleceği konusunda, bırakınız kentimiz mimarlarının, üniversitelerimizde bu konuda yer alan bilim insanlarımızın bilime saygı gereği görüşlerinin alınarak, planlamasının yapılmasını, bunun dışında, bu Devlet Demiryolu arazisine ve çevresine ‘’Çevre Düzeni planları’’, yani kentimizin arazi yapısının temelde düzenlenmesi planlaması yapılmadan, bir çakıl taşının dahi yerinin değiştirilmesinin düşünülmemesi inancımı yüksek sesle dile getirmek ve bu düşüncemi hemşerilerimle paylaşmak istiyorum.

Özellikle Şehrimizin Esnaf Sanatkârlar Birliği Başkanı ve bu birliğin üst düzey Yönetim Kurulu Üyesi olan Sayın Şevket Başkanımıza seslenmek istiyorum. Elbette sözüm şehrimiz diğer meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları başkanlarına da. Neden özellikle Sayın Şevket Keskin Başkanımıza diyorum. Zira İstasyon yerimizin değiştirilmesi ve buraya yeni bir düzenleme getirilmesini şehrimiz adına ilk dillendirenlerden olduğu için. Sözüm başta medyamız olarak, tüm kurum ve kuruluşlarımızı kentimize bu konularda sahip çıkmaya çağırıyorum. Sesimizi tam da bugünlerde çıkarmayıp da iş işten geçtikten sonra mı, birbirimizi suçlayıp yine enerjimizi boşa harcamayalım diyorum.

Yarın ki yazımda bu konuları biraz daha detaylandırıp devam edeceğim.