Demirton yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“ Yaşam alanlarımız altından daha değerlidir. Bizim köyümüz, dedelerimizin, ninelerimizin yıllarca emek verdiği, alın teriyle suladığı, tohumunu kendi elleriyle serptiği topraklardır. Bu topraklarda kayısı ağaçlarımız kök salmış, bağlarımız, bahçelerimiz, derelerimiz ve hayvanlarımızla iç içe, üretim ve paylaşım üzerine kurulu bir yaşam sürdürülmüştür. Kayısılarımız dünyanın dört bir yanına gönderilmiş, sofralara bereket olmuş, memleketimizin adıyla özdeşleşmiştir. Bizim için kayısı sadece bir meyve değil; alın terinin, sabrın ve doğayla uyum içinde yaşamanın sembolüdür.
Saya Madencilik ve Onun İşbirlikçilerinin köylülerimizi kandırmaya çalıştığını biliyoruz.
Saya Madencilik ’in ve onun işbirlikçilerinin “çevre kalkınacak, iş imkânı doğacak” masallarıyla köylülerimizi kandırmaya çalıştığını biliyoruz. Oysa biz şunu çok iyi biliyoruz: siyanürlü altın arama demek; zehirli atıkların toprağımıza, su kaynaklarımıza ve havamıza karışması demektir. Birkaç yıllık sahte ekonomik kazanç uğruna yüzlerce yıl temiz kalması gereken topraklarımız yok edilecek, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği çalınacaktır.”
“Bizler doğamızla, kuşlarımızla, arılarımızla, böceklerimizle, dağlarımızın serin rüzgârıyla, derelerimizin berrak suyuyla yaşamak istiyoruz.”
Diyerek devam eden Demirton,
“ Bizim için köyümüzün karıncası bile altın madeninden daha kıymetlidir. Kayısımızın sarısı, toprağımızın bereketi, havamızın temizliği, çocuklarımızın sağlığı hiçbir altın külçesiyle ölçülemez. Doğamızdan, suyumuzdan, ekmeğimizden, sağlığımızdan elinizi çekin Hekimhan Köylü Köyü Sosyal Dayanışma Kültür Derneği olarak buradan bir kez daha sesleniyoruz: Doğamızdan, suyumuzdan, ekmeğimizden, sağlığımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Atalarımızdan emanet aldığımız bu toprakları çocuklarımıza temiz bir şekilde bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur.”
Diye konuştu.